Gaziantep’te bir araya gelen STK'lar, düzenledikleri kitlesel basın açıklamasıyla işgalci Siyonist çeteyi tel'in ettiler. Gaziantep’te İslami sivil toplum kuruluşları, Siyonist terör çetesinin Mescid-i Aksa'da Müslümanları katletmesini ve mabedi ibadete kapatmasını düzenledikleri kitlesel basın açıklamasıyla lanetlediler.

Cuma Namazı sonrası Ulu Cami avlusunda toplanan sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlardan oluşan kalabalık,  İsrail'in Mesci-i Aksa'yı ibadete kapatmasına tepki gösterdi. Ellerinde, 'Yeryüzü kandan sel olsa özgür olacak Mescid-i Aksa' gibi Türkçe ve Arapça dövizler taşıyan grup, Siyonist İsrail aleyhine sloganlar attı.

STK’lar adına basın açıklamasını okuyan İHH Gaziantep Şube Başkanı Engin Erbatan, Mescid-i Aksa'nın  işgalci İsrail tarafından ibatede kapatılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.

Erbatan, “Geçen cuma 3 Filistinli genç, Mescid-i Aksa avlusunda işgalci terör İsrail askerleri tarafından kurşun yağmuruna tutularak şehit edildi. Filistinli 3 gence de tıbbi müdahalede bulunmak isteyen ambulansların Mescid-i Aksa'ya girmesine izin verilmedi.  İsrail askerleri tarafından Mescid-i Aksa'nın kapılarına yerleştirilen metal dedektörlerinden geçerek Haremi Şerif'e girmek istemeyen binlerce Filistinli kardeşimiz namazlarını Mescid-i Aksa'nın kapısında kılıyor. Kapı önünde namaz kılan Müslümanlara ise İsrail polisi müdahale ediyor.”diyerek işgalci İsrail’in uyguladığı zulme dikkat çekti.

1967 yılından beri defalarca Mescid-i Aksa’da Cuma namazı kılınmasını engelleyen Siyonist İsrail’in, mescidin tamamen ibadete kapatılması için çirkefliklerine devam ettiğini belirten Erbatan, şunları söyledi:

“Mescid-i Aksa kapıları önünde namaz kılan Müslümanlara İsrail polisleri müdahale ediyor. Kadınlara şiddet uygulayıp yerlerde sürükleyen işgal güçleri salı günü Filistinlilere saldırarak 30'u aşkın sivili de yaraladı. Yaralananlar arasında 5 yaşını geçmemiş çocuklar, kadınlar, gazeteciler ve Mescid-i Aksa’nın hatibi Şeyh Sabri de bulunuyor. İsrailli askerler ve polisler son yıllarda özellikle de sivil halka yönelik saldırılarını arttırmış durumda. Bir taraftan Gazze’ye yönelik abluka ve kuşatma devam ederken, diğer taraftan Kudüs’te yaşayan Filistinlilere ve Mescid-i Aksa ’da ibadetlerini yerine getiren Müslümanlara yönelik baskı ve yıldırma politikaları uygulanıyor.”

Bir taraftan hukuksuz bir şekilde Filistinlileri evlerinden, yurtlarından çıkararak yeni yerleşim yerleri yoluyla işgalini genişletmeye çalışan Siyonist İsrail, diğer taraftan Mescid-i Aksa ve Kudüs etrafında yaşayan Müslümanlara yönelik fiziki ve psikolojik saldırılarını da her geçen gün arttırıyor. Ezan yasağı bu politikaların bir yansıması.

Müslümanların Selahaddin Eyyubi gibi “Kudüs işgal altındayken nasıl rahat uyuyabilirim” şuurunda olması gerektiğini belirten Erbatan, “1994 yılında El Halil Camide bir Yahudi, sabah namazı kılan 25 kardeşimizi katledip 300’den fazla kişiyi yaralamıştı. Bu olaydan sonra El Halil Camiyi 9 ay kapatıldı. Cami tekrar ibadete açıldığında ise üçte ikisi havra yapılmıştı. O günden bu yana da El Halil’de ezan vakitlerinde ezan okunması bile hahamın iznine bağlı. El Halil’de yaptığı gibi güvenliği bahane ederek benzer bir tablo çizen İsrail’in işgalleri adım adım geliyor. Her sessiz kalışımızda misillemeler artarak devam ediyor. Müslümanlar olarak birbirimize cuma mesajı atmaktan daha fazlasına biz cüret edip Mescidi Aksa’nın yeniden özgürleşmesi için çabalamayı görev bilmeliyiz. Unutmayalım ki İsrail bu zulümlerine İslam coğrafyasının sessizliğinden, batı dünyasının desteğinden cesaret alarak devam ediyor.”şeklinde konuştu.

Basın açıklamasının ardından kalabalıktaki bir grup,  İsrail bayrağını ateşe verip yere attıktan sonra bir süre tekmeledi. Kalabalık daha sonra sessiz bir şekilde dağıldı.

İLKHA