HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığından Yeniden Refah Partisi İl Başkanlığına ziyaret
HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, beraberindeki heyetle Yeniden Refah Partisi İstanbul İl Başkanlığına bir ziyaret gerçekleştirdi.
HÜDA PAR heyeti, Yeniden Refah Partisi İstanbul İl Başkanı Hüseyin Terzi tarafından karşılandı. Yaklaşık bir saat süren ziyarette parti çalışmaları, teşkilatlanma süreçleri hakkında bilgi alışverişinde bulunuldu.
HÜDA PAR’ın sadece bir siyasi parti olmadığını aynı zamanda bir dava partisi olduğunu ifade eden Elibüyük, parti teşkilatlarının hem pandemi sürecinde hem de normal zamanlarda sahada olduğunu ifade etti.
"En iyi siyasi veriler, ekonomik veriler ve sosyal meseleler sokaktan öğrenilir"
Elibüyük, "Sadece bir siyasi parti değil, bir dava hareketiyiz. Bu durum, sadece iktidar veya belediyeleri ele aldıktan sonra iç dünyamıza dönerek, 'bu iş buraya kadarmış' diyeceğimiz bir mesele değildir. Sahada olmalıyız. En iyi siyasi veriler, ekonomik veriler, sosyal meseleler sokaktan öğrenilir. Ekranlar yalan söyler ama sokak yalan söylemez. İktidar medyası veya karşıt medya bir şeyi pazarlarken veya karşı dururken iktidar ve muhalefet anlayışıyla hareket ediyor. Biz ise hakikati görmek, hakikati ifade etmek noktasında sokağa çıkıyoruz." dedi.
"Toplumdan kopmuş olan yapıların başta kalma şansları yok"
Siyasette yaşanan kutuplaşmanın oy kazanımı olarak addedildiğini ve bunun sürekli olarak kullanıldığını belirten Yeniden Refah Partisi İstanbul İl Başkanı Hüseyin Terzi ise, şunları kaydetti:
"İnsanları kutuplaştırdığınızda sorunlar konuşulmuyor. Bu, iktidar açısından çok önemli bir şey. Muhalefet her seferinde bu tuzağa düşüyor. Kutuplaştırma yapıldığında en küçük bir sorunda ya hainsiniz ya da başka hedefleriniz var. Son yıllarda Türkiye'de ilginç bir konu daha var. Mesela ekonomiyi konuşacağınız zaman, sosyal hayatla ilgili bir şey konuşulacağı zaman 'bunu siyasete alet etmeyin.' deniliyor. Bütün bu süreçlere siyaset karar veriyor ama bunu siyaseten konuştuğunuzda da 'bunu siyasete alet etmeyin.' gibi bir yaklaşım var. Dolayısıyla bu dilin iktidar, yöneticiler ve pastayı büyük götürenler açısından terkedileceğini zannetmiyorum. Biz de sürece elimizden geldiğince katkı sunuyoruz. Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyoruz. Genel başkanımız da biz de teşkilatlarımızı o şekilde motive ederek bu dili kullanmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Ancak ilginç bir şey var ki bir şeyi desteklediğinizde karşı cenah 'siz iktidarın yandaşı oldunuz.' diyorlar. İktidarı eleştirdiğinizde ise 'siz CHP, PKK ile birlikte yürüyorsunuz.' diyorlar. Bu onlar açısından iyi bir malzeme. Bu hala oylarını bir miktar daha korumasını sağlıyor ama nereye kadar gidecekler. Toplumdan kopmuş olan yapıların başta kalma şansları yok."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.