İsrail bir alevdir ve alevliğinin gereğini bir daha icra etmeye başlamıştır.

Alev ; ateşten yukarı doğru yükselen, yanmakta olan maddelerden çıkan, çeşitli şekillere giren ve gazlardan meydana gelen parlak, şeffaf, ışıklı uzantı demektir, birden yukarı doğru yükseliverir, zaten bundan dolayı bu ismi almıştır. Çok çabuk, aniden gelişme gösterir, kabardıkça kabarır.

Alev insanoğlunun düşmanıdır, insanoğlu da zaten alevi düşman olarak bilir, bir alevle karşı karşıya kaldığında derhal onu söndürmeye çalışır. Çünkü insanoğlunun fıtratına böyle kodlanmıştır.

İsrail bir alevdir, İsrail oğulları tarihin belirli bir döneminden sonra tamamen bir aleve dönüşmüştür artık. Allah Teala İsra Sûresinin hemen baş tarafında onlardan bahsederken “Veleta’lunne uluvven kebiyra” buyuruyor. Yani, “Kabardıkça kabaracaksınız, alev gibi yükselecek, alev gibi her yana zarar vereceksiniz, küstahlaştıkça küstahlaşacaksınız, büyüklendikçe büyükleneceksiniz…”

Ve her seferinde de, kesinlikle onları söndürecek birilerini görevlendirmiştir ve bundan sonra da görevlendirilecektir:
“Rabbin şunu ilan etti ki, kıyamet gününe kadar onların (İsrail oğullarının) üzerine azabın en kötüsünü tattıracak kimseleri Rabbin kesinlikle gönderecektir! Şüphesiz ki Rabbin süratle ceza verendir ve O, aynı zamanda çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.” (7/167)

İsrail oğullarının tarih boyunca başlarına gelen büyük belaları bir bir incelediğinizde, onların her seferinde böyle alevlendiğini, alev gibi etrafa taştığını, alev gibi kabardıkça kabardıklarını, neticede muhatapları tarafından söndürülmüş olduğunu göreceksiniz.

İsrail şu anda alevliğini yine göstermiştir. Gazze’yi bir daha yakıp kavurmaya başlamıştır. Birçok koldan, havadan ve denizden Gazze üzerine ateş ve ölüm yağdırmaktadır.

Hac’dan yeni dönen Kassam tugay komutanlarından Caberî’yi ve onunla birlikte sayıları gittikçe artan Müslümanı şehid etmiştir ki, ölenlerin çoğunluğu çocuktur.

Aynı zamanda denizden bombardıman etmeye devam ediyor ve bütün bu saldırıların bir başlangıç olduğunu söylüyor Siyonist yetkililer.

Bu arada Amerika da İsrail’in bu yaptıklarını destekliyor, yanlarında olduğunu ilan ediyor.

Sizin anlayacağınız İslam Dünyası ciddi bir saldırıyla, küstah bir alev sarmalıyla karşı karşıyadır. Başta Mısır olmak üzere Arap Baharıyla birlikte iktidara gelen İslamcıların burunlarının Siyonizm ve ABD tarafından sürtülmek istendiği kanaatindeyim.
Müslümanlar Filistin için mutlaka başka bir şeyler de yapmalıdırlar. İslam Dünyasının uzmanları bir araya gelerek yeni stratejiler belirlemeli ve uygulamaya sokmalıdırlar.

Uğradığı her saldırıda gerek Gazze gerek dünya Müslümanları tarafından gösterilen tavırların yetersizliği ortadadır, mutlaka bunlara yenileri eklenmelidir.

Söz konusu uzmanların yardımıyla başta Filistin ve Hamas şu ana kadar izlediği siyaseti yeniden gözden geçirmelidir.
Birinci İntifada ile nerelere gelinmişti, Qassam füzelerinin ağırlıklı olduğu ikinci intifada ile nereye gelindi, bunun kıyaslaması yapılmalıdır.

Sapan taşlarıyla başlatılan birinci intifada ile alınan mesafenin hiç de küçümsenmemesi, pasif direnişin ihmal edilmemesi, bütün dünyada ses getirecek bir mahiyete sokulması gerektiğine inanıyorum.

Filistin’de, Gazze’de başlatılacak ciddi pasif direnişlere, sivil itaatsizliklere ve siyasi çalışmalara paralel, İslam dünyasında da kesintisiz etkinlikler ve boykotlar düzenlenmelidir.

Bu arada İslam ülkelerinin İsrail ile olan siyasi ve ekonomik ilişkilerinin kesin bir şekilde bitirilmesi için kitleler kendi yönetimlerine ciddi baskı uygulamalıdırlar, netice alınıncaya kadar bu baskılar sürmelidir.

Müslümanları yakıp kavurduğuna göre, bu alevi elbette Müslümanlar söndürecektir. Ve Müslümanlar olarak biz buna kesin olarak inanıyoruz. Şu var ki, barajlardaki suyun yükselme seviyesi gibi, bu alevin de belirli yüksekliğe ulaşması, çevresine biraz daha zarar vermesi gerekiyor galiba.