"Kapitalizm ve tüketim çılgınlığı akrabalık bağını zedeliyor"

"Kapitalizm ve tüketim çılgınlığı akrabalık bağını zedeliyor"

Yapılan araştırmalara göre, son zamanlarda akrabalık bağının gittikçe zayıfladığı ve toplumun yüzde 20'sinin anne-baba ve kardeşleriyle sadece bayramlarda görüşebildiği ortaya çıktı.

DİYARBAKIR-Toplumu güçlendiren aile ve akraba bağları son dönemlerde tamamen yok olmaya doğru gidiyor. Ancak son yirmi yıldır toplumumuzda yapılan gözlemlerde, akraba münasebetlerinin giderek zayıfladığını ve toplumun çöküntüye doğru gittiği görüldü.

 

Beş yüzden fazla aile ile görüşülerek yapılan bir araştırmada elde edilen sonuçlara göre, toplumun yüzde 20'si anne-baba ve kardeşleriyle sadece bayramlarda görüşebilmektedir.

 

Araştırma sonucuna göre toplumun beşte biri, kültür ve geleneklerimizde çok önemli yer tutan düğün ve bayramlar da bile artık akrabalar arasında toplu görüşme gerçekleşememektedir.

 

Anne-baba ve kardeşler dışında en çok kayınvalide-kayınpeder ve amca-dayı ile görüşüldüğü bilgisi yer alan araştırmada, en az görüşülen akrabaların ise, hala-teyze ve çocukları olduğu belirtildi.

 

Akrabalık bağlarının eskiye nazaran şimdikiyle hiçbir alakasının olmadığını belirten Kamil Diril adlı vatandaş, "Eskiden akrabalar birbirilerini sever sayarlardı. Aslında eski diyoruz da aslında o kadar eski değil. Eski dediğimiz 15-20 yıl önceydi. O zamanlar kahvehaneler pek yoktu.Herkes bir birini ziyaret ederdi.Herkes evinde ailesi ve çocukları ile birlikte idi. Evde oldukları için de birbirlerine gider gelir hal hatır sorarlardı. İki akraba birbirini ziyaret edip hal hatır sorduğu zaman diyalog artar ve akrabalık bağı kuvvetlenir. Sıla-i rahim olmayınca insanlar kahvehanelere gider boşuna zaman harcarlar. Kahveye gidince de dedikodu ve oyundan başka bir şey yaptığımız yok." dedi.

 

"Teknoloji akrabalığı bağını zedeliyor"
Teknolojinin akrabalık bağını zedelediğini dile getiren Diril, "Televizyonlar, internetler çıktı, keşke hiç çıkmasaydı. Bu tür teknolojik aletler de akrabalığı kopardı. İnsanlar televizyon karşısında saatlerce oturup çirkin dizileri izler, film izlerler. Bu yüzden akrabalar aksatılıyor. Misafirliğe gidildiği zaman, dinden imandan bahsedilirdi, Peygamber Efendimiz'in hayatı anlatılır, sahabelerden örnekler sunulurdu. Bunun dışında kimsede maddiyat ve para hırsı yoktu. Şimdi hepimiz savaştaymışız gibi para hırsına düşmüşüz. Başkaları şeytan ile savaşırken biz madde uğruna birbirimizle savaşıyoruz.Kimse kimsenin kazanmasını istemiyor. Bu da insanları ihanete ve cimriliğe götürüyor" şeklinde konuştu.

 

"Toplumsal çöküntünün nedeni , iletişim bağının kopmasıdır."
Konu ile ilgili görüşlerine başvurulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Erdoğan Demir, son yıllarda ikinci ve üçüncü derecedeki akrabaların birbirlerini tanımaz bir dereceye geldiğini belirterek "Akrabalık bağının İslam'daki yeri ayet ve hadislerden anlatıldığı gibi çok önemlidir ve insanların çoğu da bunu bildiği halde kulak ardı ediyor. Toplumu bir arada tutan, toplumu toplum yapan ve toplumu birbirine bağlayan en önemli bağ, akrabalık bağıdır. Ne yazık ki kapitalist bir dünyada yaşıyoruz. Kimsenin kimseye pek eman vermediği ve pek güvenmediği bir dünyada yaşıyoruz, bu da akrabalık bağlarını önemli derecede kötü yönden etkiliyor" ifadelerine yer verdi.

 

"Ticaret Sıla-i Rahim'i ihmal ediyorsa gidişat kötü demektir"
Kardeş ve evlatların ihmal edilmesinin temel nedeninin ticaret ve tüketim çılgınlığı olduğunu belirten Demir, "Şehirleşme ve apartmanlaşma o kadar muazzam bir dereceye gelmiş ki, artık kimse bitişiğindeki dairede oturan komşuyu bile tanımıyor. Komşu şöyle dursun, insanlar artık halasını, teyzesini ve kuzenlerini tanımaz dereceye gelmiş. Özellikle de teyze çocuklarından sonra genel olarak aile içerisinde akrabalık bağı diye bir şey kalmıyor. Tabi bu da toplumsal bir çöküntüye sebebiyet veriyor. Eğer şu an toplumsal bir çöküntüden, toplumsal bir yozlaşmadan bahsediyorsak bu bizim iletişimsizliğimizden kaynaklanıyor. Birinci derecedeki akrabalar dediğimiz kardeşler bile birbirlerinden uzaklaştıkça uzaklaşıyorlar. İnsanlar sürekli tüketim çılgınlığından ve dünyaperestlikten, dolayı iş güç bahanesiyle dünya malına taparcasına çalışıp, kardeşlerini ve hatta çocuklarını bile bir süre sonra ihmal ediyor ve hiçbir şekilde ilgilenmiyor. Aslında bahane edilen ticaret, akrabalık bağlarını koparıyorsa, Sıla-i Rahim'i engelliyorsa, gidişat kötüdür o ticaret artık akrabaları da aldatmaya yönelik olur. Ticaret olmaktan çıkar, para kazanma hırsına dönüşür. Bu da önüne gelen herkesten kar etme amacıyla, kişinin her şeyi mubah görmesine neden olur" sözlerine yer verdi.

 

Akrabalık bağının güçlenmesi için sıla-i rahim'in gözetilmesi gerektiğini vurgulayan Demir, "Elimizden geldiği kadar toplumu güçlendirmemiz gerekir. Akrabalık bağına önem vermeli ve sıla-i rahimi gözetmeliyiz. Eğer bizler kendi akrabalarımızı arayıp sorarsak, kendi akrabalarımıza güvenirsek o zaman müreffeh bir toplum seviyesine ulaşır ve istenilen medeni topluma kavuşabiliriz" ifadelerini kullandı.

 

"İslam'la savaşanlar , ilk etapta aileyi hedef alır ve bozmaya çalışır"
Akrabaların önemli bir olay veya durum olduğu zaman bir araya geldiklerini söyleyen Mehmet Fatih Varol ise, "Allah'u Teâlâ'nın Kuran-ı Kerim'de akrabalık hakkına birçok kez değinmesi, bu işin önemine işarettir. Akrabalar arasındaki muhabbetin gelişmesi, İslam'ın çok önem verdiği bir şeydir ve İslam'ın aileye verdiği önem de buradan geliyor. Şu anda İslam'ın tam yaşanmamasının sebebi, kişiler arası diyaloğun tükenmiş derecede olduğundan kaynaklı olduğunu görüyoruz. İslam'la savaşanlar , ilk etapta aileyi hedef aldığı ve aileyi bozmaya çalıştığı da bir gerçektir. Çünkü aile bozulunca,aileden yetişenler de bozuluyor." şeklinde konuştu.

 

"Akrabalar birbirlerini bir düğünde bir mevlitte veya bir yasta görüyor"
Varol konuşmasında, "Dikkat ediyoruz ki akrabalar birbirlerini bir düğünde bir mevlitte veya bir yasta görüyor . Onlar da olmazsa bu zamanda artık akrabalar bir araya gelmez olurlar. Bu yüzden akrabalar arasında çok ciddi muhabbetlerin olması gerekiyor. Sıla-i Rahim gözetilmeli ve önem verilmelidir. Bu konuda akrabaların sıkça birbirlerini ziyaret etmeleri ve dert dinlemeleri gerekir" ifadelerini kullandı.(Hüseyin Yalçın/Ömer Yasin Ergin- İLKHA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.