KOD ADI: KOBANİ
Baasla işbirliği içinde muhalifleri tasfiye eden ve muhalefetsiz bir demokrasi ile kantoncuklar inşa eden Pkk’nin Işid karşısında ödü koptu.
Hüseyin Kaya / Doğruhaber / Haber Yorum
Pkk ve uzantılarının tasfiye etme ve karalamada ne kadar mahir olduklarını gözlemciler iyi bilir. Kendileri dışında hiçbir güce tahammül etmeyen, direnen olursa infaz dahil değişik birçok usulle tasfiyeye girişen bu stalinist yapı, tasfiye sonrası iftira ve karalamalarla kendi yaptığını haklı göstermeye çalışır.
Bazen de önce karalar sonra tasfiye etmeye çalışır.
İkiyüzlülüğünü, zalimliğini, başarısızlığını gizlemek için başkalarını suçlar.
Çelişkilerini gözden kaçırmak için kavga gürültüden, kaostan faydalanır.
Yaklaşık 2 aydır cereyan eden olaylara dikkatle bakılırsa neden Kobani üzerinden bu kadar gürültü çıkarıldığı daha iyi anlaşılır.
Biraz geriye gidelim.
Pkk provokasyonu sonucu Işid, Mahmur ve Şengal’e yöneldiğinde küçük peşmerge birlikleri ağır silahlar karşısında direnememiş ve geri çekilmişlerdi.
Aslında çekildikleri yerler Kürdistan sınırları içinde olan yerler de değildi. Bir süre sonra toparlanan peşmerge direnişe geçmiş ve Işid ilerleyişi durdurulmuştu.
Peki pkk ve uzantıları ne yaptı bu arada?
Barzani ve peşmergeyi Işid ile işbirliği içinde olmakla, êzidi katliamında Işid ile beraber hareket etmekle suçladılar ve daha da ileri giderek peşmergenin êzidi kadınlara tecavüz ettiğini iddia ettiler.
Peşmergeyi korkaklıkla suçladılar ve Işid’i gerileten gücün kendileri olduğunu iddia ettiler.
Nasıl olsa Işid, Musul sonrası yönünü Bağdat’a çevirmişti.
Barzani ve Peşmergeyi suçlayarak, iftiralar atarak onları Kürtlerin gözünden düşürmeye ve Güney Kürdistan’da alan bulmaya çalıştı.
Zaten Barzani de zor durumdaydı. Hem İran’la hem de Amerika ile arası iyi değildi.
Barzani siyasi bir manevra yaparak Amerika ile arasını düzeltti ve bağımsızlık talebini askıya aldı. Pkk’nin hesapları tutmadı bu manevra karşısında.
Bu arada Işid, birdenbire Irak’taki ilerleyişi durdurdu ve Kobani’ye yöneldi. Baasla işbirliği içinde muhalifleri tasfiye eden ve muhalefetsiz bir demokrasi ile kantoncuklar inşa eden Pkk’nin Işid karşısında ödü koptu.
Peşmergeyi korkaklıkla suçlayanlar kadın elbisesi giyip kaçma zilletine düştüler.
Adım adım geri çekildiler Kobani’den.
Bu kez başka bir teşebbüste bulunacaklardı.
Yeni hedef HÜDA PAR ve İslami STK’lardı.
Peşmergeye karşı başaramadıkları tasfiye eylemini HÜDA PAR ve Peygamber Sevdalıları Platformu bünyesindeki derneklere karşı yapma kararı aldılar.
Planın iskeleti uzun zaman önce hazırlanmıştı, zaman ve fırsat gelince yürürlüğe koydular.
Planın kod adı Kobani idi.
Geçen hafta HDP MYK’sında çıkan karara bakın isterseniz:
“Kobani’de yaşanan katliam girişimine karşı 7’den 70’e bütün halklarımızı sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz. Bütün uluslararası kurumlar, demokratik kitle örgütleri, emek ve meslek örgütleri, kadın ve gençlik örgütleri, demokratik güçler Kobani’de yaşanan vahşete karşı harekete geçmelidir. Bundan böyle her yer Kobani’dir.
Olaylara bu açıklama çerçevesinde bir daha bakmanızı öneririm.
Üç cümle.
Birinci cümlede herkes sokağa, eyleme, yakıp yıkmaya, vandallığa, kuduz köpekler gibi saldırmaya davet ediliyor. İkinci cümlede Kobani’de yaşandığını iddia ettikleri vahşete dikkat çekiyorlar. İddia ettikleri diyorum, çünkü yalan ve iftira genlerine kadar işlemiş bu yaratıkların hiçbir sözüne güvenilmez!
Üçüncü cümlede işlenecek vahşetin ipuçları veriliyor. “Bundan böyle her yer Kobani’dir” diyerek orada işlendiğini iddia ettikleri vahşeti burada uygulayacaklarını söylüyorlar.
Evet, HDP’nin çağrısı bir katliam ve kaos çağrısıdır ve planlı programlı olarak yapılmıştır.
Çetecilerin önünü açan, onlara neler yapacaklarını izah eden bu planın kod adı Kobani’dir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.