"Körfez ülkelerinin zekâtıyla Afrika'da aç kalmaz"

"Körfez ülkelerinin zekâtıyla Afrika'da aç kalmaz"

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Sadece 5 körfez ülkesindeki servetin zekâtı 100 milyar dolar. 100 milyar dolarla Afrika'da hiçbir aç kalmaz, hiçbir su sorunu yaşanmaz.” dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, çeşitli programlara katılmak üzere Gaziantep’e geldi. Gaziantep Üniversitesinde düzenlenen "Zekât Sohbetleri" paneline katılan Görmez, burada yaptığı konuşmada, Körfez ülkelerinin zekatıyla Afrika'da aç ve susuz hiçbir insanın kalmayacağını vurguladı.

Gaziantep Üniversitesi Mavera Kongre ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen "Zekat Sohbetleri" paneline Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in yanı sıra, Vali Ali Yerlikaya, HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat, İl Müftüsü Ahmet Çelik, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, GAÜN Rektörü Ali Gür, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kamu kurum müdürleri ve diğer davetliler katıldı.

Zekât müessesesi Allah'ın rızasına uygun işletilebilse o zaman sorunların büyük bir kısmı yaşamaz

Müslümanlar tarafından çokça unutulan büyük bir ibadeti konuşmak için bir araya geldiklerini dile getiren Görmez, özellikle Körfez Ülkelerine dikkat çekerek, bunların 4 trilyon dolar servetinin zekatının 100 milyar dolar olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Sadece 5 körfez ülkesindeki servetin zekâtı 100 milyar dolar, sadece 5 Müslüman ülkenin zekâtı. 100 milyar dolarla Afrika'da hiçbir aç kalmaz, hiçbir su sorunu yaşanmaz. Sadece Allah’ın emrettiği zekât emri yerine gelebilse ve sosyal adalet bakımından zekât müessesesi Rabbimizin rızasına uygun bir şekilde işletilebilse o zaman bu sorunların büyük bir kısmını yaşamamış oluruz.”

Görmez, “Aslında bütün ilahi vahiyler ve rehber olarak gönderilen bütün peygamberler insanoğlunun birkaç önemli ilişkisini tanzim etmek üzere gönderilmişlerdir. Elbette önce bizler rabbimizle ilişkimiz ve sonra bütün insanlarla ilişkilerimiz, fakat bir de üçüncü bir ilişki var ki; ilahi vahiyler, peygamberler insanın dünya ile ilişkisi üzerine çokça durmuşlardır. Bu üçüncü ilişki önemlidir. İnsanın dünya ilişkisi, para ve servet ilişkisi son derece önemlidir.” ifadelerini kullandı.

"İslamiyet'te mala ve servete mahkûm olmak reddedilmiştir"

Dünya malını, serveti ve zenginliği reddeden bir ayet ya da hadisin olmadığını, ama bunlara mahkum olmanın reddedildiğinin altını çizen Görmez, “İslam’da dünyayı, dünya olduğu için kötüleyen bir söz yoktur. Dünyayı, dünya olduğu için kötüleyen bir hadis yoktur. Burada reddedilen ahreti yok sayarak dünyaya tapınmak, dünyevileşmektir. İslamiyet'te malı, serveti ve zenginliği reddeden bir ayet ya da hadis yoktur. Ancak İslamiyet'te mala ve servete mahkûm olmak reddedilmiştir. Serveti kalbe hâkim kılmak reddedilmiştir. Reddedilen malın, servetin rabbi gibi hareket ederek, rabbimizin onun sahibi olmadığını zannedip ona hükmetmeye çalışmaktır.” şeklinde konuştu.

"Sadakatten ayrılmayan tacirler peygamberlerle ve şehitlerle beraber haşrolacaktır"

“Size verilen bütün zenginliğin Allah'ın emaneti olduğunu bileceksiniz.” diyen  Görmez, konuşmasına şöyle devam etti:

“Ticaret kötülenen bir şey değildir. Ticaret övülür. ‘Sadakatten ayrılmayan tacirler peygamberlerle ve şehitlerle beraber haşrolacaktır.’ sözü Allah resulüne ait bir hadistir. Tacir kişi takvalı olacaktır. Haram işlemeyecek, helal lokmanın peşinde koşturacak. Zengin ve fakir için takva farklıdır. Sizler ticareti risk olarak değerlendirirsiniz. Risk ekonominin en önemli kavramları arasındadır. Bu da cesaret ister. Size verilen bütün zenginliğin Allah'ın emaneti olduğunu bileceksiniz. Emin, güvenilir olacaksınız. Herkes ona güvenecek. Ürettiği mala güvenecek. Üretirken rahmet ile muamele edeceksiniz. Peygamberimiz bir hadiste ‘Müminin misali bal arısı gibidir.’ diyor. Mümin bal arısına benzetilir. Bal arısı da hep güzel şeyler yer, güzel şeyler üretir. Bal arısı çiçeğin özünü yer. Bal üretir. Bal arısı her yere konar ama hiçbir yeri kırmaz, zarar vermez. Rahmetle üretir. Gerçi biz bal arısının da Müslümanlığına müdahale ettik. Gittik bizi zehirleyen şekeri ona da ikram ederek, balı da bozduk. Şimdi GDO'lu ürünlerden bütün dünya muzdarip. En büyük zulme tohumun genleriyle oynayarak başladılar. Tohumun genlerini bozdular.”

"Bugün Müslümanların işini zorlaştıran neden yaşadığımız çelişkilerdir"

Helal lokmanın ve ticaretin çok önemli olduğunu belirten Görmez, “Biz helali ve ahlakı taşımadan haramı yiyerek ahlaktan uzak bir hayat yaşayarak İslam’ı götürmeye çalışıyoruz. İslamiyet asla böyle yayılmaz. Helali ve ahlakı önce götürmek lazım. İhlası ve ameli önce götürdüğümüzde imanda gider, İslam’da gider. O zaman İslam bütün dünyaya yayılır. Bugün Müslümanların işini zorlaştıran neden yaşadığımız çelişkilerdir. Yani biz kültürümüzü, medeniyetimizi, imanımızı, İslam’ımızı ticaretimizle beraber tarihte tüm dünyaya taşımışız. Şimdi ne oluyor? Şimdi de başkaları da kendi inançsızlıklarını, kültürlerini, medeniyetlerini, ticaretleri ile beraber bize taşıyorlar.” dedi.

Panelde; İl Müftüsü Ahmet Çelik, Vali Ali Yerlikaya, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de birer konuşma yaparken, panelin sonunda Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş ve kurul üyeleri soruları yanıtladı. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)
























 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.