Köylüler, hastalığa davetiye çıkardığını belirttikleri mezbahanenin kaldırılmasını istiyor
Elazığ'ın Kovancılar ilçesi Karınca köyünde yeni yapılan mezbahaneden dereye kan ve hayvan pisliğinin bırakıldığını, bunun da köyün içinden geçip hastalığa davetiye çıkardığını belirten köy sakinleri duruma tepki gösterdi.
Köy sakinleri, mezbahane ile evlerinin birbirine çok yakın olduğunu, hayvan kokusundan evlerinde duramaz hale geldiğini belirtti. Hayvan atıklarının çevreye atıldığını ileri süren köylüler, bu durumun büyük mağduriyet oluşturduğunu kaydetti. İLKHA'ya konuşan köy sakinleri sağlıklarının tehlikede olduğunu ifade ederek yetkililere seslendi.
Karınca köyü muhtarı Ümit Yılmaz, Kovancılar Belediyesinin köylerinde yaptığı hayvan pazarının yanında, 2019 yılında kesimhane inşaatı başlattığını, inşaatın temelinin atıldığı günden bugüne kadar köy sakinleri olarak duruma tepki gösterdiklerini anlattı.
"Hayvan pisliği tepelere bırakılıyor"
Tepkilere rağmen mezbahanenin açıldığını belirten Yılmaz, “Köyümüzde ilk önce hayvan satış pazarı olarak açılan, daha sonra ise mezbahane olarak yapılan kesimhaneye biz köylü olarak karşı geldik. İlk önce yapılan hayvan satış pazarı konusunda fazla yapılacak bir şeyimiz yoktu. Kullanıma da açıldı. Satış yapıldı ama biz kesimhaneye karşı durduk. Karşı durmamızın sebebi ise kesimhane ile köy arasındaki mesafe neredeyse sıfır. Evlere 100-150 metre yakınında bulunmaktadır. Evlerimiz oradaki kokulardan çok rahatsız. Mezbahane geçen bayramda yapıldığından beri bütün köylerin leşi, işkembesi, pisliği traktörlere, kamyonlara yüklenip, şu karşıdaki tepelere bırakılmaktadır." dedi.
"Çok mağduruz"
Ya köyü terk etmeleri gerektiğini ya da mezbahanenin başka yerde yapılması gerektiğini ifade eden Yılmaz şöyle devam etti:
"Pisliğin bu köyümüzden kalkması lazım ya da biz köy olarak burayı terk etmek zorundayız. Ben iki dönemdir muhtarım. İki bayramdır köyde bu kokuyu çekiyoruz. Bütün köyler diyor 'Mezbahane nerede? Karınca köyünde, toplayıp pisliğinizi götürün tepeye dökün.' Gerçekten çok mağduruz. Karınca köyü olarak en güzel köy, en nadide köy bizim köyümüz iken, şu an en berbat köy bizim köyümüz oldu. Devlet ve kaymakam bey de burada hiçbir pislik olmayacağını söylemişti. Kesim yapıldığında akan kanı vidanjörlerle alıp götüreceklerdi. Ama arkadaşlar diyor kendi gözlerimizle gördük, vidanjörlerle kanı dereye boşaltıyorlardı. Protestolar yaptık, mahkeme açtık, valiye kadar çıktık, dilekçeler verdik ama bir sonuç alamadık.”
“Belediye herhangi bir koku veya pislik olduğu zaman buranın kapatılacağına dair taahhütname vermiş”
Evinin 70 metre yanında mezbahane açıldığını, kötü kokudan dolayı evde duramaz hale geldiklerini dile getiren köy sakinlerinden Necati Kavaklı, konuyu mahkemeye taşıdığını söyledi.
Kavaklı, “Biz daha önce kaymakam, belediye başkanı, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ve valiliğe gerekli olan dilekçeleri verdik. Burada 10-12 ailelik evler var. Benim evim 100 metre uzakta. Kesimhanede ne kadar pislik varsa benim evimde mevcut. Bununla beraber belediye bana taahhütname vermiş, herhangi bir koku veya pislik olduğu zaman belediyenin burayı kapatacağına dair. Belediyenin verdiği söz burada yazılıdır. Ayrıca Kaymakam da bunu teyit etti. Bu konuyla ilgili kaymakama 3 defa daha gittim. Kaymakam bana oraya jandarma dikip yine de yapacağını söyledi. Biz köylü vatandaş değil miyiz?” diyerek tepkisini dile getirdi.
"Kanuni hakkımızı sonuna kadar kullanacağız"
Yaptıkları araştırmada mezbahanenin kaçak olarak yapıldığını, bunu da belgelediklerini iddia eden Kavaklı şunları söyledi:
Çünkü izin alınmadan yapıldığını belgeledik. Şu anda avukat tutarak dava açmış bulunmaktayım. Konuyla ilgili iki avukat tutmuşum. Bütün kanuni haklarımın tamamını sonuna kadar kullanacağım. Ben evimi 2011 yılında yaptım, hayvan pazarı ise burada 2019 yılında yapıldı. Kaymakam bana '1 milyon 700 bin TL'lik tesisi ben buradan nereye götüreyim' dedi. Ben de '2011 yılında yapmış olduğum evin bana maliyeti 600 bin TL, ayrıca köylüler kendi aralarında toplayarak yaptıkları caminin maliyeti 1 milyon TL'dir. Peki, ben bu camiyi bu evi nereye götüreyim' dedim. Bu konuyu köy camisinin yanında, kaymakama bizzat kendim söyledim. Ben Elazığ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne gittim. Burada kesimhane yapılması için belediyenin bir müracaatını olmadığını gördüm. Bir dilekçe ile valiliğe başvurduğumda böyle bir müracaatın olmadığını gördüm. Bu mezbahanede dün kesim yaptılar. Kanı fosseptikten çekip bitişikteki dereye döktüler. Ayrıca burada Sağlık Bakanlığına seslenmek istiyorum. Coronavirus nedeniyle sağlığın önemli olduğunu vurguluyorsunuz. Gelin buraya bir bakın.
"Pisliği dereye boşalttılar, dere de köyün içinden geçiyor"
Köylerinde mezbahane yapılmaması için 2 yıldır mücadele verdiklerini aktaran bir diğer köy sakinlerinden Resul Kavaklı, kesimhaneden akan kanın köyün içinden geçtiğini ve bunun hastalıklara neden olacağını belirtti.
Kavaklı, "İki seneden beridir hayvan pazarı ve mezbahane ile ilgili mücadelemizi vermekteyiz. Geçen yıl mezbahane inşaat halindeyken hayvan pazarında hayvanlar kesilmeye başlandı. Bununla ilgili gerekli yerlere biz müracaatımızı yaptık. Şikâyette bulunduk ama günlük çözümlerle bu olay kapatılmaya çalışıldı. Bu sene mezbahane açılışı Kurban Bayramı denk getirilerek yapıldı. Dün burada birkaç tane hayvan kesildi. Köylülere verilen sözlere rağmen adamlar kanı pisliği bu gördüğünüz dereye boşalttılar. Bu derenin bağlantısı köyün içinden geçiyor. Bütün pislik köyün içinden geçiyor, bu dere bazı evlerin bitişiğinde bulunuyor. Oradaki o koku ve pisliğin haddi hesabı yok. Buradaki pislik ve kan hastalık olarak insanlara bulaşacak. İnsan sağlığı bu kadar ucuz olamaz. Bunun bir an önce önleminin alınması gerekir. Bu konuyla ilgili belediyenin bize vermiş olduğu taahhütnamede var.” İfadelerini kullandı.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.