Mardin’de Ortadoğu sempozyumu başladı
Mardin'de düzenlenen ve 2 gün sürecek Bir Medeniyet Merkezi Olarak Ortadoğu Sempozyumu başladı.
Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) tarafından düzenlenen “Bir Medeniyet Merkezi Olarak Ortadoğu Sempozyumu” başladı. Rektörlük Konferans Salonu'nda düzenlenen sempozyuma Mardin Valisi Mustafa Yaman, Rektör Ahmet Ağırakça, siyasiler, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Bir Medeniyet Merkezi Olarak Ortadoğu Sempozyumu açılış ve selamlama konuşmalarının ardından birinci oturumla ile devam etti. Dr. Metin Ermiş’in oturum başkanlığını yaptığı oturumda Prof. Dr. Bekir Karlığa “Beytül Hikme’den Nusaybin’e”, Prof. Dr. Remzi Ataoğlu “Tarihi Ortodoğu’nun dini, siyasi ve ekonomik yönden önemi”, Prof. Dr. Abdullah Ekinci “Bir medeniyet meselesi olarak bölgenin sosyo-kültürel yapısı” ve Yrd. Doç, Dr. Zoubaer Halafallah da “Artuklu döneminde Ortadoğu” konusunda birer konuşma yaptılar.
“Mardin, Ortadoğu’nun kalbidir”
Beytül Hikme’den Nusaybin’e konulu bir konuşma yapan Prof. Dr. Bekir Karlığa, medeniyet yurdu Mardin’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdikten sonra “Ortadoğu’nun kalbi olan, Ortadoğu’ya sürekli yeni imkânlar ve fırsatlar veren Mardin’de böyle bir program tertip ederek bizi hiç olmazsa biraz olsun kendi zenginliklerimizin farkına varmaya sevk ediyor.” dedi.
Medeniyetin kelime olarak Medine kelimesinden alındığını hatırlatan Karlığa, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yesrip adı, Hz. Peygamber’in Mekke’den Medine’ye hicret etmesiyle Medine-tül Nebi ismini almıştır. Medine-tül Nebi isminden dolayı da Müslümanlar, İslam medeniyetin kurucuları Medine ile özdeşleştirerek bu kavramı alıp kullanmışlardır. Tevhit inancı Hz. Adem ile başlamış ama bunu sistemleştiren peygamber Hz. İbrahim’dir.”
“Ortadoğu’da akan kan ve gözyaşının dinmesini umut ediyoruz”
Sempozyum hakkında İLKHA’ya konuşan düzenleme kurulu üyesi Doç. Dr. Ömer Bozkurt, Ortadoğu’yu ilgilendiren önemli bir sempozyum olduğunu dile getirerek, sempozyumda birçok konunun ele alınacağını söyledi.
Bozkurt, “Şu an Ortadoğu’da çok acı bir durum ile karşı karşıyayız. Biz buna medeniyeti yitirmek veya bilgiyi yitirmek demeyelim de unutmak diyelim. Tekrar bunu hatırlarsak, tekrar medeniyetin sahibi olabileceğimizi düşünürsek Ortadoğu’da akan kan, gözyaşı, eziyetler ve bu sıkıntılar gidecektir, diye düşünüyoruz. Gerçekten hemen yakınımızda Nusaybin bu tip olaylarla anılmamalı, yakınımızdaki Suriye, Irak, Bağdat veya Şam medeniyetlerin merkeziydi. Tekrar bunu hatırlamak ve öncülük edebilmek için bu Ortadoğu sempozyumunu gerçekleştirdik. Umuyoruz, diliyoruz ve istiyoruz ki bu savaşlar biter. Umuyoruz ki tekrar İslam medeniyeti eski günlerine döner. Bu bölgenin insanları tekrar üretime geçer ve hak ettiği değeri kendi elleriyle alırlar. Barış ve huzur içerisinde yaşamaya devam ederiz diye umuyoruz.” diye konuştu.
Yurtiçi ve yurtdışında alanında uzman kişilerin de katıldığı sempozyumun Mardin gezisiyle sona ereceği öğrenildi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.