"Müslümanları katlederek bu coğrafyaları kan deryasına çevirdiler"
Mardin'in Midyat ilçesinde "Dünya Mustazaflar Haftası" dolayısıyla düzenlenen programda, Müslümanların yaşadığı zulümlere dikkat çekildi.
Mardin'in Midyat ilçesinde Azim-Der tarafından "Dünya Mustazaflar Haftası" münasebetiyle Kocatepe İlk ve Ortaokulunun konferans salonunda program düzenlendi.
Programa Belediye Başkan Yardımcısı Tevfik Baysal, Gençlik ve Spor Müdürü Hüseyin Tunç, SGK Müdürü Abdurrahim Güneş, HÜDA PAR İlçe Başkanı İsa Altunkaynak, bazı kurumların amirleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını Azim-Der Sekreteri Nurettin Ayyıldız yaptı.
Dünya var oldukça hak ile batıl mücadelesinin devam edeceğini belirten Ayyıldız, "Tarih hak ile batıl, müstekbirler ile mustazafların mücadelesiyle geçti. Dünya var oldukça bu mücadele devam edecektir. Bir tarafta Nemrutlar, Firavunlar, Ebu Cehiller, büyük şeytanlar, emperyalist ve Siyonistler, diğer tarafta ise İbrahimler, Musalar, Muhammedler, mazlum ve mustazafları görüyoruz." dedi.
Seslendirilen ezgilerle devam eden programda, 6-7 Ekim'de PKK/HDP'liler tarafından kurban eti dağıtırken katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının yaşadıkları tiyatro gösterimiyle anlatıldı. Tiyatro gösteriminin devam ettiği esnada bazı katılımcıların duygulu anlar yaşadıkları görüldü.
Daha sonra katılımcılara hitap eden İttihad'ul Ulema Üyesi Molla Osman Teyfur ise Müslümanların yaşadıkları zulümlere dikkat çekti.
Teyfur, "Bir kısım insanlar öğüt vermek için gönderilen resulllere isyan edip onlarla alay ettiler. Onlara inananlara karşı desiseler kurmaya başladılar. Bu noktada karşımıza iki sınıf insan çıkıyor. Birisi mustazaflar, bir diğeri de onun zıttı olan müstekbirler. Mustazaflığın ne olduğunu anlamak istiyorsak bunun zıddı olan müstekbirleri de konu etmemiz lazım. Müstekbirler, eline geçirdiği şeylerle güç devşirmek isteyen, Allah'ın kullarına iktidar olup, onların teri ve canı üzerinden zulümle saray inşa etmek isteyenlerdir." ifadelerini kullandı.
"Bugünün firavunları bütün çocuklarımıza kastettiler"
Müslümanlara düşen görevin, Kur'an-ı Kerim ve Hz. Muhammed'in sünneti doğrultusunda yaşayıp, müstekbirlerle mücadele etmek olduğunu dile getiren Teyfur, şunları söyledi: "Müstekbir ve mustazafların mücadelesi geçici, dünden kalan bir mücadele değildir. Bugün aynı mücadele devam etmektedir. Firavun İsrailoğullarının çocuklarını zayıf bırakarak köle edindi. Aynı şekilde bugünün firavunları da yeryüzünde erkek-kız demeden bütün çocuklarımıza kastettiler. Bugün Suriye'de, Irak'ta ve başka coğrafyalarda Müslümanları topyekûn bitirmeye çalışan, bu coğrafyaları kan deryasına çeviren zalimler geçmişteki müstekbirlerin yolundan giden müstekbirlerdir. Büyük şeytan ABD birkaç gün önce Halep'te camideki 70 Müslümanı uçaklarla şehit etti. Ondan iki gün sonra ise Rakka'da bir okula sığınan kadın, çocuk ve ihtiyarlara, hiçbir tehlikesi olmayan mültecilere saldırdı ve 200 mülteciyi okulun içinde katletti. Musul'da yine mültecileri bombaladılar. Erkek-kız ayrımı yapmadan 235 insanı katlettiler."
"Memleketlerimizi tarumar etmek istiyorlar"
Teyfur, müstekbirlerin önce ülkeleri, ardından da beyinleri işgal etmeye çalıştığını vurgulayarak, "Kendilerini insan hakları hamisi olarak gösterdiler. Bizim uyandığımızı, başımızdaki zalimlerden hesap sormak istediğimizi gördüklerinde ve kuklaları tehlikeye girdiğinde bizzat kendileri sahaya indiler. Bugün bu coğrafyada at koşturuyorlar. Bizleri yine mustazaf bırakmak, memleketlerimizi tarumar etmek, yeraltı zenginliklerimizi çalmak, şeref ve izzetimizi ayaklar altına almak için bu sahada at koşturuyorlar." şeklinde konuştu.
Teyfur, sözlerini şöyle tamamladı: "Uçakları, tankları, askerleri ve yerli işbirlikçi piyadeleriyle bu coğrafyayı işgal etmek istiyorlar fakat Rabbimizin biz mustazaflara müjdesi vardır. Kendi mustazaflığımızı, sığınmamız gereken gücün Allah olduğunu bilecek ve bu şuurla hareket edeceğiz ki müstekbirlerden olmayalım. Firavunlar mazlum ve mustazafların uyanıp saraylarını almasından korkuyorlar. Allah bunu vadetmiştir. Yeter ki mustazaf Allah yolunda olsun, hakkını savunmasını bilsin, zalimlere boyun eğmesin. Gücünü toplasın, vahiyle hareket eden rehberlerin arkasında toplanabilsin."
Program, Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından gerçekleştirilen Kutlu Doğum Siyer Sınavı'nda dereceye girenlere ödüllerinin verilmesinin ardından okunan duayla son buldu. (Süleyman Tunç-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.