Mustafa Kasadar: Aksa Tufanı bize kuvvetimiz ve zaafımızı gösterdi
Araştırmacı Yazar Mustafa Kasadar, "Yaklaşık 60 İslam ülkesi, 2 milyara ulaşan Müslüman sayısıyla siyonist işgal rejiminin izni olmadan Gazze'ye bir şişe su dahi sokamadılar." dedi.
Alimler ve Medreseler Birliği'nin (İTTİHADUL ULEMA), bu sene 9'uncusunu düzenlediği "Aksa Tufanı, Ümmet ve Ulemanın Mesuliyeti (Ümmetin Onuru Gazze)" temalı Alimler Buluşması, ikinci gün oturumlarıyla devam etti.
"Alimler Buluşması" programına Türkiye başta olmak üzere Irak, Irak Kürdistanı, Filistin, Mısır, Afganistan, Katar, Sudan, Senegal, Suudi Arabistan ve Ürdün gibi İslam ülkelerinden seçkin ulema katıldı.
Araştırmacı Yazar Mustafa Kasadar, programda "Aksa Tufanı'na Karşı Ümmetin Sorumluluğu ve Üstlenmesi Gereken Rol" üzerine bir sunum gerçekleştirdi.
"Aksa Tufanı imanın önemini gösterdi"
Konuşmasında "Öncelikle Aksa Tufanı çerçevesinde Müslümanlara ne tür görevler düştüğüne değinmek istediğini" belirten Kasadar, "Aksa Tufanı bize öncelikle kuvvetimizi ve zaafımızın ne olduğunu gösterdi. Aksa Tufanı'nı gerçekleştiren mücahitlerimiz dünyanın sözde süper gücü olan siyonist işgal rejimine karşı durarak imanın ne denli önemli olduğunu ortaya koydu. Gazze'deki direnişçiler dünya Müslümanlarına az bir topluluğun çok bir topluluğa karşı nasıl galip gelebileceğini gösterdi." dedi.
"Ümmet-i Muhammed olarak zaaflarımızı görelim"
"Gazzeli mücahitler böyle bir asırda böyle bir direnişi gösterdikleri için Allah'a hamd ediyoruz" diyen Kasadar, "Gazze direnişi Müslümanlara aynı zamanda zaaflarını da gösterdi. Yaklaşık 60 İslam ülkesi, 2 milyara ulaşan Müslüman sayısıyla siyonist işgal rejiminin izni olmadan Gazze'ye bir şişe su dahi sokamadılar. Bugün Gazze'den içeriye giren yardımlar siyonist işgal rejiminin teftişi olmadan içeriye gönderilemiyor. Ümmet-i Muhammed olarak bu zaaflarımızı görüp ona göre tedbirler almamız gerekir." ifadelerini kullandı.
"Müslümanlar yaşadıkları ülkelerde yönetim kademelerinde olmalı"
"Aksa Tufanı bize Müslümanların yaşadıkları ülkelerde yönetim kademelerinde olmaları gerektiğini gösterdi" diyen Kasadar, "Maalesef şu anda dünya politikasını siyasiler yönlendiriyor. Eğer siyasetçilerimiz Müslüman olmazsa halkların bu konuda yapabilecekleri herhangi bir şey yok. Bugün İzzettin El Kassam Tugayları'na silah yardımı yapamıyorsak bunun en önemli nedeni ülke idaresinin Müslümanların ellerinde olmamasıdır. İslami sivil toplum kuruluşları, cemaat ve cemiyetler olarak görevlerimizi ihmal etmeyelim ama şunu da unutmayalım; eğer ülke siyasetinde önemli noktalara Müslümanlar gelmezse istediklerimizi gerçekleştiremeyiz." şeklinde konuştu.
"Doğu Türkistan diye bir sorunumuz var"
Kasadar, "Bugün Müslümanlar olarak bizlerin Gazze'ye yönelik en önemli yardımlarından birisi de yaşadığımız ülkelerin halklarının İslamlaşması olacaktır. Eğer yaşadığımız ülkeler İslamlaşırsa özgürleşir, özgürleşirse birleşir, birleşirse siyonizmin karşısında büyük bir güç olarak durur" dedi.
"Gazzze sorunumuzun yanında Doğu Türkistan diye de bir sorunumuz var, bu toplantıda bunu da dile getirmeden geçsek olmaz" diyen Kasadar, "Bugün Türkiye dahil hiçbir ülke Çin ile arasını bozmak istemiyor. Küçük devletler, Çin gibi büyük bir devlete kafa tutamıyor. O yüzden İslam ülkelerinin güçlenmesi lazım. Müslümanların birleşerek düşmana karşı kuvvet toplamaları gerekiyor. Ümmetin mucize beklemeden esbaba tevessül ederek güçlenmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"Allahu Teala ümmete yeniden Salahaddinler nasip eylesin"
Kasadar, "Rahmetli Necmettin Erbakan hocamız, Müslümanlara "Sizler israilin yok olması için Ebabil kuşlarını bekliyorsunuz ama şunu bilin ki Ebabil kuşları gelse israil yerine sizi taşlar çünkü sizler görevinizi yapmıyorsunuz' diyordu. Buradan tekrar temenni ve niyaz ediyoruz ki Allahu Teala bu ümmete yeniden Salahaddinler, Fatihler, Yavuzlar nasip eylesin. Gazze halkına da sabır ve direnme gücü versin" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.