Nemli mağaralarda yüzlerce yıllık geleneği yaşatıyorlar
Gaziantep’te asırlardır nemli mağaralarda el yapımı tezgahlarda kendir üretimi yapan ustalar, işçi bulmakta sıkıntı çekmelerine rağmen kaybolmaya yüz tutan yüzlerce yıllık geleneği yaşatmaya çalışıyorlar.
Gaziantep’in eski evlerinin altındaki loş ve nemli mağaralarda elektrikli hiçbir alet kullanmadan el yapımı tezgahlarda birçok alanda kullanılan kendir üretimi yapan ustalar, bir yandan geçimlerini sağlamaya çalışırken, diğer yandan da yok olmaya yüz tutan asırlık kültürü yaşatıyorlar.
Şahinbey ilçesinin Şehreküstü Mahallesi'nde bulunan Gaziantep savunması sırasında gıda ve cephane deposu olarak kullanılan, daha sonra ise taş ocağına dönüşen asırlık mağaralarda yaklaşık bir asırdır da kendir üretimi yapılıyor.
Organize Sanayi Bölgesindeki iplik fabrikalarından temin ettikleri atık iplikleri nemli ortamda ilerleyen teknolojiye rağmen el yapımı tezgâhlarda işleyen ustaların ürettiği kendirler; file, hamak, balıkçı ağı ve çeşitli malzemeleri bağlamada kullanılıyor. İplerin birbirine sarımı ise ahşap el yapımı "çıkrık sistemi" ile yerine getiriliyor. Bir kişi bu çıkrık sistemini yönetirken diğer işçiler, koşarak kendire dönüşecek olan küçük iplerin gerilmesine yardımcı oluyor. Bu işlemi yapanlar günde 40 kilometreye kadar mesafe kat ediyor.
Aralarında çocukların da bulunduğu çalışanlar, ahşaptan yapılmış çıkrıkla ince ipleri tezgâhlar arasında koşarak sarıp kaliteli kendire dönüştürüyor. Mağaradaki nem sayesinde kendirlerin daha iyi işlendiğini ve daha sağlam olduğunu belirten ustalar, gelişen teknolojiyle beraber kendir işine giren fabrikasyon üretiminin mesleklerini bitirme noktasına getirdiğini de söylediler.
Yaklaşık yarım asırdır kendir üretimi yapan Yaşar Polat, gelişen teknolojiyle beraber kendir işine de giren fabrikasyon üretimin, mesleklerini bitirme noktasına getirdiğini, bir zamanlar binlerce ustanın çalıştığı mağarada şimdilerde 40 ila 50 arasında ustanın kaldığını söyledi.
Yıllardır fabrika atığı malzemelerden kendir üretimi yaptıklarını belirten Polat, bir yandan geçimlerini sağlamaya çalıştıklarını, bir yandan da yok olmaya yüz tutan asırlık kültürü yaşatmaya çalıştıklarını ve aralarında çocukların da bulunduğu elemanları ile "Çıkrık" denilen el yapımı seyyar tahta araçlarla atıl ipliği kaliteli kendire dönüştürdüklerini belirtti.
8 yaşından beri kendircilik yaptığını belirten Polat, kendir yapımı için büyük bir emek harcadıklarını söyleyerek, “Burada bu mesleği yaşatmaya çalışıyoruz. Sayımız giderek azalıyor. Büyük bir emekle kaliteli ürünler meydana getirmeye çalışıyoruz. Kendir halat olmak üzere birçok iş için kullanılıyor.” dedi.
Geçmişte pek çok ustanın olduğu kendircilikte gün geçtikçe sayılarının azaldığını vurgulayan Polat, ilerleyen teknolojiye rağmen asırlık kendir geleneğini kendilerinin yaşatmaya çalıştığını ifade etti.
Mağaranın nemli olmasının iplerin birbirine yapışmasını sağladığını ve bundan dolayı kendir üretimi yapan kendir ustalarının nemli mağaraları tercih ettiğini söyleyen Polat, şöyle konuştu:
“Çocukluğumuzdan beri biz bu işi yapıyoruz. Burası rutubetli olduğu için ipliklerin ham maddesinin geneli pamuk olduğundan dolayı tekstil fabrikalarının atığından köşger, tütün, hamak, çamaşır, yorgan ipliği yapıyoruz. Biz daha önceleri 200-250 kişiydik. Şimdi ise 20-25 kişi kaldık. Meslek el sanatı diye geçiyor. Ama artık eskisi gibi sanata önem veren de kalmadı. Bu işte zaten bitmek üzere, biz de kendi gücümüz ile ayakta durmaya çalışıyoruz. Şu an çırak yetişmiyor, en son nesil her halde biz olacağız.”
Mesleklerinin yaklaşık bir asırlık sanat olduğunu belirten Polat, “Antep savunması döneminde de bu iş yapılıyormuş. O zamandan bu zamana değişen hiçbir şey yok. Çıkrıklarımız, el yapımı tezgâhımız yani işimiz aynı. Bu iş artık bitmek üzere, biz şu an sadece sipariş üzerine çalışıyoruz. Bundan 5-10 yıl önce iplik yetiştiremezdik. Burada 17 tane tezgâh vardı. Şimdi ise 4 tezgâh kaldı. Bu mesleği Antep genelinde bin kişi yapıyorduk. Şimdi ise 40-50 usta ancak kaldı. Bizde bir ekmek parasını çıkarmaya çalışıyoruz. Daha önceleri tezgâh arasında 40-50 kilometre koşuyorduk. Şimdi ancak 25 kilometre yol yapıyorduk, gittikçe düşüyor. Çünkü eskisi gibi rağbet yok. Önceleri çok istek oluyordu. Şimdi ise işimiz yarı yarıya düştü. Ancak sipariş olursa çalışıyoruz, yoksa çalışmıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Yaklaşık yarım asırdan bu yana kendir ustalığı yapan Kadir Demir ise çocukken başladığı mesleğini sürdürmeye devam ettiğini söyledi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.