Palu'da Şeyh Said ve Susa şehitleri anıldı
Elazığ'ın Palu ilçesinde Yeni İhya Der Palu Temsilciliği tarafından, Şehit Şeyh Said Efendi ve arkadaşları ile Susa'da katledilen şehitler için anma programı düzenlendi.
ELAZIĞ - Yeni İhya Der Palu Temsilciliği, dernek binasında Şeyh Said ve arkadaşları ile Susa şehitlerini anma programı düzenledi.
Programda konuşan Kenan Ocak, ''Haziran ayındayız. Şehitlerin verildiği âlimlerimizin asıldığı bir aydayız. Bu ayın biz Palulular için ayrı bir önemi vardır. Şeyhimiz Şeyh Said Efendi Paluluydu. Dedesi Şeyh Ali Septi, oğlu ve torununun mezarı Palu'dadır. Şeyhimiz daha küçük yaşlardan ilim tahsili alarak büyüdü. Sıradan bir insan değildi. Kültürlüydü ve bilgiliydi. Bugünkü deyimle akil insanlar bile onun huzurunda saygıyla eğilirdi" dedi.
"Din gerçekten elden gidiyordu"
Şeyh Said'in feraset sahibi olduğunu belirten Ocak, "Gündemi takip eden biriydi. Yeni kurulan Cumhuriyet İslam'a ait ne varsa kaldırıyordu. Harf inkılâbı, şapka inkılâbı, medreselerin kapatılması, kadın ve erkeklerin aynı okulda eğitim görmesi gibi. Bu da yetmezmiş gibi, İslam'la yoğrulan bu halkın içinden bazıları artık açıktan İslam'a, Kur'an'a ve Peygambere dil uzatıyor, gazeteler de bunu yayınlıyordu" şeklinde konuştu.
"Kur'an en büyük namusumuzdur"
Şeyh Said'in her âlimin, her Müslümanın yapması gerekeni yaptığını vurgulayan Ocak, "Tepki verdi, yakındakileri ve diğer insanları uyarmaya ve aydınlatmaya başladı, Gidişatın kötü olduğunu, İslam'a ait ne varsa kaldırılacağını söyledi. Evinden çıkarken eşi, 'Şeyhim, nereye gidiyorsun? Sen gidersen, zalimler bu halka acımaz, ne din bırakır ne namus' dediğinde, Şeyh Said Efendi, 'Hanım, en büyük namusumuz Kur'an ayaklar altındayken, senin bahsettiğin şeye bak' deyip, yola koyuldu. Ama zalimler Şeyhin çalışmasına, halkı uyarıp, bilinçlendirmesine fırsat vermeden Dicle'de (Piran) bir düğünde kaçakçı var bahanesiyle saldırıp, kıyamın erken başlamasına neden oldular. Neticede tam teşkilatlanmadan, halk daha bilinçlenmeden kıyam hareketi büyük bir katliam ve zulümlerle bastırıldı. Şeyh Said ve yarenleri yakalanıp, İstiklal Mahkemelerinde yargılanıp şehit edildiler" ifadelerini kullandı.
"İsmet İnönü: Şeyh Said İngiliz ajanı değildi"
Şeyh Said hakkındaki iftiralara da değinen Ocak, "İsmet İnönü'nün anılarında yazdığı şu cümleler olayı aydınlatıyor: ''Bizler Şeyh Said İsyanını bastırmak için batıdaki dostlarımızın desteği için bu yeni kurulan Cumhuriyetimize karşı irticai bir isyandır dedik. Doğudaki halkımıza da bu Kürtçü bir ayaklanmadır dedik. Şeyh Said'in İngilizlerle uzaktan yakından bir alakası yoktu' Bugün hala tarih kitaplarında İngiliz ajanı olarak geçiyor. Bu utanılacak bir durumdur. Şeyh Said'e idam kararı veren yargıçlar şu itirafı yapıyorlar. Bugün O'nu katleden ve İslam'a savaş açanlar lanetle anılırken, Şeyh Said ve yarenleri için anma programları düzenlenip, hatimler okunuyor" dedi.
Şeyh Said'i katleden zihniyetin değişmediğine dikkat çeken Ocak, "1992 yılı Haziran ayında, Susa'da 10 Müslüman mürtet örgüt PKK tarafından camide katledildiler. Zalimin değişmeyen istekleri: 'Ya bize katılın, ya buraları terk edin, ya da öleceksiniz' Zalimlerin bugüne kadar anlamadıkları bir şey var; Allah'a gerçekten inanan insan hiçbir zaman kimseden korkmaz, çekinmez. Üstadımız Saidi Nursi şöyle diyor: ''Hakiki İmanı elde eden dünyaya meydan okur' Onların o mübarek kanları bizlere meşale olup yolumuzu aydınlattı''
Program okunan ilahi ve şiirlerle sona erdi.(Ebubekir Alkan - İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.