PKK'lilerin bebeğini katlettiği ailenin acısı dinmiyor

PKK'lilerin bebeğini katlettiği ailenin acısı dinmiyor

Gaziantep’te geçen yıl 6-7 Ekim olaylarında hamile eşini hastaneye götürürken aracına molotof atılması sonucu doğmamış bebeğini kaybeden ailenin acısı, olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen tazeliğini koruyor.

HDP'nin sokağa çıkma çağrısıyla yaşanan 6-7 Ekim olaylarında Gaziantep’te birçok iş yeri ve araç ateşe verilmişti. Yaşanan saldırılarda kent genelinde 5 kişi hayatını kaybederken, bunlardan biri de henüz dünyaya gelmemiş bir bebekti.

Kobani bahaneli olaylar esnasında aniden fenalaşan 8 aylık hamile eşini hastaneye götürürken bir andaPKK’li eylemcilerin arasında kalan Mustafa ve Gönül Kalkanlar çifti, PKK’li eylemciler yüzünden 8 yıldır bekledikleri bebeklerini kaybetti.

Acılı aile, olayların üzerinden bir yıl geçmesine rağmen o anı unutamadıklarını söyleyerek sorumluların bir an önce hesaba çekilmesini istedi.

8 yıldır çocuk hasretiyle yandığını söyleyen acılı baba Mustafa Kalkanlar, “Bayramın üçüncü günüydü. Bayramlaşmak için işverenlerimin yanına gittim. Eşim telefon etti, bana rahatsız olduğunu söyledi. 7 yaşındaki kızım ile birlikte, o telaş ile eve gittik. Kucağıma ikinci çocuğumu alacağım için çok heyecanlıydım. Fakat nerden bilebilirdim ki gözü dönmüş canilerin doğmamış bebeğimi öldüreceğini.” dedi.

Baba Kalkanlar, o gün yaşadıkları olayı gözyaşları içinde şöyle anlattı: “Eşimi hastaneye götürürken 50-60 kişilik grup başımıza toplandılar. Sopalar ve el yapımı patlayıcılarla bize saldırdılar. Aracın içinde 7 yaşındaki kızım, hamile eşim ve ben vardık. Eşim kızımı esirgeme amaçlı kendini kızımın üzerine attı. Hazırladıkları patlayıcının içine çivi koymuşlar. Patlama esnasında çivinin biri eşime isabet ediyor. Bize saldırdıklarında, ‘saldırmayın aracın içerisinde kızım var’ dedim. Fakat dinlemediler. O an içimden arabayı geriye doğru sürmek geldi. Arabayı geriye doğru sürdüğüm sırada duvara çarptım. Tekrar hareket ettim. Eylemcilerin arasından güçlükle çıkarıp eşimi hastaneye götürdüm. Fakat çok geç olmuştu.”

Her gün aynı acıyı yaşıyorum

Daha doğmamış çocuğunun ölümüne neden olanlardan bir an önce hesap sorulmasını isteyen Baba Kalkanlar, “Benim Cumhurbaşkanından, Başbakandan ve Gaziantep Emniyet Müdürlüğünden isteğim; bunu yapan ve yaptıranların hesabını sorsunlar. Yeter artık. Ölen bütün insanların annesi, babası var. Televizyondan hayatını kaybeden birinin haberini izlediğim zaman kokusunu alamadığım çocuğum gözlerimin önüne geliyor. Her gün aynı acıyı yaşıyorum. Demirtaş, inşallah bu söylediklerimi duyar.” diyerek sitemde bulundu.

“Börü ailesinin acısını çok iyi anlıyorum”

Saldırılarda katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarını hatırlatan Kalkanlar, “Bir evladın ölüm acısını ancak annesive babası bilir. Ben o çocuğu (Yasin Börü) televizyonda gördüğümde aynı acıyı tekrar yaşadım. Acıyı yaşayan bilir. Acıyı yaşamayan bilmez, Demirtaş bilmez. Kendi çocuğu ölmedi ki bilsin. Eğer kendi çocuğu ölseydi, bu acıları yaşatmazdı. Yasin Börü’nün ailesinin ne çektiğini ben biliyorum. Aynı acıyı günlerce ve aylarca ben çektim. Bu olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen o acı hala içimde, o aile her kurban bayramında benim gibi o acıyı yaşayacak.” dedi.

“Bu ölümlerin tek sorumlusu Demirtaş’tır”

Daha doğmamış çocuğunun katilinin HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş olduğunu söyleyen Kalkanlar, “Ben o çocuğu, 8 yıldır bekliyordum. Keşke bebeğimi kucağıma alabilseydim. Çocuğumun ismini Muhammed Mustafa koyacaktım. Benim çocuğumun bütün vebali, günahı ve ailemin çektiği işkencelerin sorumlusu Selahattin Demirtaş’tır. Bu ölümlerin tek sorumlusu Demirtaş’tır. Bunların hesabını verecektir.” diye konuştu.

PKK’liler, davadan vazgeçmesi için babayı tehdit etti

Meydana gelen vahşi olaydan sonra yaşanan mahkeme sürecini de anlatan Kalkanlar, PKK’lilerin çocuğunu öldürmekle kalmadığını, şikâyetçi olduğu davada hem kendisini hem de eşini davadan vazgeçmeleri için tehdit ettiğini belirterek, “Ben mahkemeye bir kere gittim. Yakalanan çocukların ailelerinden bayanlar eşimi, erkeklerde beni bir kenara çekip,‘şikâyetinden vazgeç’ dediler. Fakat ben onlara tek kelime söyledim. ‘Şikâyetimden vazgeçmemi istiyorsunuz. Aynı acıyı siz yaşasanız şikâyetinizden vazgeçer misiniz? O zaman ben de şikâyetimi geri alırım.”şeklinde konuştu.  (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.