"Saçımı sakalımı bu meslekte ağarttım"

"Saçımı sakalımı bu meslekte ağarttım"

Gaziantep’te henüz 6 yaşındayken çırak olarak başladığı ve yarım asrı aşkın süredir yemeniciliği sürdüren Habeş Ercellat, saçını sakalını mesleğinde ağarttığını söyledi.

Unutulmaya yüz tutan yemenicilik mesleğinin Gaziantep’teki son ustalarından 73 yaşındaki Habeş Ercellat, saçını sakalını ağarttığı mesleğini ilerlemiş yaşına rağmen devam ettiriyor.

Tamamen sığır ve manda derisinden üretilen ve çeşitli renk modelleriyle dikkat çeken yemeni, turizmin önemli yerlerinden olan Gaziantep’in kültürel değerleri arasında yer alıyor. Yemenileri el emeği göz nuruyla üreten yemeni ustası Habeş Ercellat, mesleğini çok sevdiğini söyledi.

Yemeniciliğe henüz 6 yaşındayken annesi vesilesiyle başladığını belirten Ercellat, "Ben bu mesleğe 6 yaşında çırak olarak başladım. Okula gitmedim. Bir tane köşger teyzemin oğlu vardı ve annem beni onun yanına çırak olarak götürdü. Onun yanında çalışmaya başladım. Önceleri lastik yemeni dikerdim. Bu işe tamiratla başladım. Sonra yemeni azıları dikerdik. Sonra da sayasını diktim. Daha sonra ise komplesini dikmeye başladım. Bu şekilde mesleği öğrendim." dedi.

"73 yaşındayım mesleğimi severek yapıyorum"

73 yaşında olmasına rağmen mesleğini severek yaptığını belirten Ercellat, "Bu mesleğe başlayalı 67 yıl oldu. Şu anda da halen devam ettiriyorum. 73 yaşındayım, mesleğimi çok seviyorum ve bu mesleği severek yapıyorum. Millette tekrar yemeniye döndü. Yemeni son dönemlerde tekrar rağbet görmeye başladı. Satışlardan memnunuz. Ekmeğimizi bu meslekten kazanıyoruz." ifadelerini kullandı.

Yemenicilik mesleği ile 5 çocuk büyüttüğünü ve hepsini bu meslek ile evlendirdiğini anlatan Ercellat, "Ben bu meslekte çalışarak 5 çocuk büyüttüm. Oğullarım hepsi ayakkabıcı, hepsini de okuttum. Hiç birini cahil koymadım. Hepsini de evlendirdim. Şu an 12 torunum var. Oğullarımın biri benimle çalışıyor, diğerlerini de ayakkabıcı yaptım." şeklinde konuştu.

"Yaşıtlarımdan bir ben kaldım eski ustalardan"

Gaziantep’te eski yemeni ustalarından kimsenin kalmadığını dile getiren Ercellat, "Ben çırakken yemenicilik Antep, Maraş ve Kilis’te çok yaygındı. Eskiden Antep’in Arasa çarşısı hep köşgerdi. Yine Kale altında yemeniciler vardı. Ben her yerde çalıştım. Önce lastik yemeni yapardım ve sonra kösele yemeniye döndüm. Ben yemeniden futbol topu da diktim. Antep’te ilk futbol topunu ben diktim. Antep’in yerlileri beni Bilal Habeş diye tanırlar. Antep’te benim yaşıtlarımdan bir ben kaldım. Eski ustalardan hiç kimse kalmadı. Kimisi vefat etti, kimisi yaşlandığı için mesleği bıraktı. Ben üç ustanın yanında çalıştım. Bana bu mesleği öğreten ustalarımın mekânı cennet olsun, üçü de vefat etti." diye konuştu.

"Saçımı ve sakalımı bu meslekte ağarttım"

Mesleğini devam ettireceğini söyleyen Ercellat, sözlerine şöyle devam etti: "Ben gerçekten mesleğimi çok seviyorum. Bu iş çok zevkli bir iş olduğu için seviyorum. Yemenicilik aslında çok zor bir meslektir. Bu meslek alın teri, göz nuru ve helal kazançtır, ama yapabilene. Saçımı ve sakalımı bu meslekte ağarttım. 6 yaşından beri çalışıyorum, çalışmayı da çok seviyorum. Allah beni el ayağa düşürmezse çalışmaya devam edeceğim. Bu mesleği de öğreteceğim. Ama bu mesleğin parası az ve sigortası yok diye yemeni işçiliğine heves eden yok. Ama biz inşallah canlandıracağız."

Saçlarını ağarttığı mesleğinde 67 yılı geride bırakan Ercellat, 4 çocuğundan birisini de yanında usta olarak yetiştirdiğini belirterek, "İki kişi günde 5-6 çift yemeni yapıyoruz. Her adam yemeni ayakkabı yapamaz. Kunduracılar yemeni yapamaz, biz de kundura yapamayız. Önceleri ben yaptığım yemenileri hemen hemen dünyanın her yerine sattım. Çin, ABD, Japonya, Almanya, Avusturya, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerine çok yemeni sattım." dedi.

Dükkânın çok küçük olduğunu, mesleğini daha rahat icra edebilmek için daha büyük bir dükkâna ihtiyacı olduğunu ve bu konuda yetkililerin kendisine yardımcı olmasını isteyen Ercellat, şunları söyledi:

"Ben hiçbir yerden yardım almıyorum. Ama bir dükkâna ihtiyacım var. Yetkililer bana çarşı içerisinden büyük bir dükkân verirlerse iyi olur. Bu dükkânın büyüklüğü bir buçuk metre, dükkâna tek kişi sığıyor. Dükkânım küçük diye içeriye bazı aileler girmiyor. Dükkânım büyük olsa daha rahat çalışırım."

Son olarak yemenilerin ayak sağlığı açısından faydalı olduğunu belirten Ercellat, özellikle yaz aylarında yemeni giyilmesini tavsiye etti. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)




















 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.