Sala okuyan imama saldırılanların serbest bırakılmasına tepki
15 Temmuz darbe girişimine karşı 'ezan ve sala' okuyan imam ve müezzinlerin darp edilmesine tepki gösteren Diyanet-Sen Batman Şube Başkanı, cami görevlilerine saldıranların serbest bırakılmasının doğru olmadığını söyledi.
Sağlığı bozuk biri tarafından toplumumuzun örfüne ve adetine ters giyinmiş şortlu bir bayana bir tekme attığı için bütün Türkiye'yi ayağa kaldıranlar, darbe gecesi adeta darbecilere destek veren kişilerce en büyük şiarımız olan sala ve ezanı okuyan imam, müezzin ve camilere saldıran şortlu bayan ve beraberindekiler mahkemece serbest bırakılmasına tepkiler gelmeye devam ediyor.
Tüm Müslümanların kutsalı olan cami ve imama saldıranların bir değil yaklaşık 4-5 suç işlemiş oldukları halede salıverilmelerine bir tepkide Batman Diyanet-Sen Şubesinden geldi.
Şortlu bayan ve beraberindekiler görevi başındaki memura saldırıp hakaret etmeleri, kamu malı olan camiye zarar vermeleri ve darbe gecesinde adeta darbeye destek vermeleri halinde mahkemece serbest bırakılmalarını kınayan Diyanet-Sen Batman Şube Başkanı Hamit Ergin, şortluda olsa imamda olsa kanun karşısında eşit olması gerektiğini söyledi.
15 Temmuz darbe girişi döneminde kahraman din adamlarının darbeye karşı halkı uyandırmada gösterdikleri çalışmalardan dolayı taktir ettiğini söyleyen Ergin, "O gece milletimiz, memleketimiz ve devletimiz büyük bir badireden geçmiş bulunmaktadır. Allah Ümmeti Muhammed'i bu gibi işgallerden ve sapık düşüncelerin geliştirmiş olduğu darbe girişiminden muhafaza etsin. O gece hepimiz heyecanlıydık. Hepimiz bir anda geleceğimizin, çocuklarımızın ve dinimizin endişesi içerisine girdik."dedi.
"Türkiye'nin değişik yerlerinde imam ve müezzinlerimize saldırılar oldu"
Darbe girişimi gecesi kasaturalarla camiye saldıranların olduğunu belirten Ergin, "Büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu öncelikle imamlar gördü ve Allah'a şükür tüm Türkiye'de her camide milleti uyandırma görevini yapmaya çalıştılar. Tabi bu arada Türkiye'nin değişik yerlerinde imam ve müezzinlerimize saldırılar oldu. Özellikle İzmir'de kendini bilmez insanlıktan nasibini almamış, din, iman ve vicdan eksikliği çok bariz bir şekilde görülen insanlar tarafından değişik camilerimize saldırılarda bulundular. Hatta bazı imam arkadaşlarımızın hayati tehlike geçirdiğine de şahit olduk."ifadelerini kullandı.
"Zararlı virüslerin salmasını doğru bulmuyoruz"
Camilere saldıranlar için 'zararlı virüs' tabirini kullanan Ergin, konuşmasının devamında şunları söyledi: "Bir mahkeme camiye saldıran, imamı döven, camiyi tahrip eden ve ağza alınmayacak küfürler eden insanlıktan nasibini almamış kişiler mahkemeler tarafından salıveriliyor. Halbuki çok kısa bir dönemde birazda menfi medyanın pompalaması sonucu Türkiye'de bir şort meselesini şişirdiler ve bütün devletin milletin gündemini buna boğdular. Tımarhaneye tıkacak bir tip insan şortlu kadına saldırmış ve bir tekme attığı için bu insana 9 yıl ceza verebiliyorlar. Devletin, milletin kendi malı olan camilere ve İslam'ı temsil eden camilere saldıran kişiler mahkeme kalkıp bunları salıvermesi toplumun içine bu zararlı virüslerin salmasını biz doğru bulmuyoruz."
"Bütün vatandaşların kanun karşısında eşit olduklarını biliyoruz"
Mahkemeler şortluya ve imama ayrı muamelesini yanlış bulduklarını ifade eden Ergin, "Biz bütün vatandaşların kanun karşısında eşit olduklarını biliyoruz. Eğer eşitsek birileri şort giydi diye ona mukabil bir tecavüzde bulunuldu diye 9 yıl ceza veriliyorsa öte yandan şortlular tarafından memur olan imama ve kamu malı olan camiye saldırılıyorsa bu insanların salı verilmesi kesinlikle yanlıştır. Bunları salıveren insanlarda düşünse ne kadar yanlış yaptıklarını anlayacaklardır. Bu olay bizi endişeye sevk etmiştir." şeklinde konuştu.
"İmam olsun, şortlu olsun kanun karşısında aynı muameleyi görmelidir"
"Kanun önünde herkes eşittir. Şortluda, imamda aynı kanundan yararlanır ya da ceza alır." diyen Ergin, son olarak şu ifadeleri kullandı: "Dolayısıyla imam olsun, şortlu olsun kanun karşısında aynı muameleyi görmelidir. Bu ülkede kadına gösterdikleri kanuni değil, pozitif ayrımcılık var. Bu ayrılığın oluşması insanlarda büyük bir kırgınlık yaratır. Bu kırgınlık, darbeye karşı canıyla durmuş halkımıza karşı bir zulümdür. İmam ve müezzinlerimiz darbeye karşı girişimde bulunduğu bir anda saldırıya uğramışlardır. Bir nevi darbeyi destekleyen kişiler tarafından saldırı yapılmış. Bu gün darbe yapanlar cezaevlerinde memurlar memurluktan atılıyor ve destekçileri salıveriliyor. Bunun altı kesinlikle irdelenmelidir. Acaba bu salıverenler niye salıverdi ve bunun arkasında ne vardır bunlarda araştırılmasını istiyoruz."
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.