Salgın sürecinde motosikletli kuryelerin iş yükü arttı
Covid-19 kısıtlamaları nedeniyle faaliyetleri kısıtlanan lokanta restoranlar gibi yemek hizmeti veren iş yerleri, bu süreçte paket servis ile ayakta kalmaya çalışıyor.
Covid-19 tedbirleri kapsamında içeri müşteri kabul edemeyen lokanta ve restoranlarda paket servis taleplerinin artması motosikletli kuryelerin iş yükünü daha da artırdı.
Salgın döneminde bazı vatandaşların evlerinde çalışması, yeme-içme sektörünün kısıtlama nedeniyle paket servise dönmesi ve kısıtlayıcı tedbirlerin birçok mesleği durma noktasına getirmesi motosikletli kuryelerin işlerine engel olmadığı gibi mesaileri daha da yoğunlaştı.
Paket servis taleplerinin artması nedeniyle motosikletli kuryelerin iş yükü artarken kuryeler, çok zorlu şartlarda sipariş verilen paketi teslim etmeye çalışıyor. Bir yandan sipariş verilen yemeği soğutmamak için acele eden kuryeler, bir yandan da adeta zaman ile yarışıyor.
Rızkını iki teker üzerinde kazanan, kar, yağmur, sıcak, soğuk ve yoğun trafik demeden her zor koşulda mesai yapan motosikletli kuryeler, siparişleri müşterilere götürdükleri esnada gün içerisinde defalarca kaza riski ile karşı karşıya kalıyorlar.
Gaziantep’te yaşadıkları zorlukları İLKHA’ya anlatan kuryeler, kuryelik mesleğinin çok zor ve riskli bir meslek olduğuna dikkat çektiler.
Verilen siparişlerin çok hızlı ulaştırılmasını isteyen müşterilerden ve kendilerine trafikte yol vermeyen araç sürücülerinden bu süreçte daha fazla anlayış beklediklerini belirten kuryeler, kuryelerin iki teker üzerinde çalıştıklarının göz önüne alınmasını istiyor.
Yemek siparişi verenlerin kuryelerden çok hızlı servis beklemelerinin kaza riskini de arttırdığına dikkat çeken kuryeler, dünyanın Covid-19 salgını nedeniyle zor bir dönemden geçtiğini, mesleklerinin de bu süreçten etkilendiğini dile getirdi.
Selim Yılmaz
12 yıldır motosikletli kuryelik yaptığını ve ailesinin geçimini kuryelik yaparak sağladığını belirten Selim Yılmaz, kuryelik mesleğinin zor bir meslek olduğunu söyledi.
“Pandemi döneminde işimiz biraz daha sıkıntılı oldu”
Müşteri memnuniyetinden dolayı siparişleri müşterilere erken götürmek zorunda olduklarını belirten Yılmaz, “Bizim işimiz zaten ağırdı. Trafik, müşterilerin siparişi erken istemesi ve müşteri şikayetlerinin artması gibi zorluklar yaşıyoruz. Pandemi döneminde işimiz biraz daha sıkıntılı oldu. Çünkü insanlar evlerinden çıkamıyorlar. Bizim yükümüz daha da arttı. Müşteriler siparişlerini erken istiyorlar. Bizde dolasıyla trafikte acele ediyoruz. Bununla birlikte polisler uygulama yapıyor, bazen yasak oluyor. Geç kalmamak için hızımı artırmaya çalışıyoruz. Hızımızı artırınca da kazalar daha çok oluyor. Karşı taraf bunu anlamıyor, ‘siparişimiz geç geliyor’ şeklinde şikayette bulunuyor. bu defa da biz kendi canımızı tehlikeye atmış oluyoruz. Hava şartları da bizi çok zorluyor. Çünkü kar, yağmur, poyraz var ve hava şartlarından dolayı da zorlanıyoruz.” dedi.
“Kuryelik kolay bir meslek değil”
Salgın sürecinde iş yüklerinin daha çok arttığına dikkat çeken Hakan Arslan da, “İşyerinde müşterinin yemek yemesi yasak. Bundan dolayı müşterilerimiz yemeklerini işyerlerine veya evlerine istiyorlar. Biz elimizden geldiği kadar müşterilerimiz yemeğini sıcak yesin diye çabuk olmaya çalışıyoruz. Bundan dolayı daha çabuk olmaya çalışıyoruz. Bu süreçte kaza riski yüzde 50-60 oranında daha çok artıyor. Bizim için yaz-kış fark etmiyor. Zaten bütün gün trafikteyiz. Bu süreçte elimizden geldiği kadar hızlı olmaya çalışıyoruz. Kuryelik zordur. Kaza riski var, müşterilerin memnuniyeti söz konusu. Bazen de yemek soğuk gidebiliyor, trafikte sorunlar yaşayabiliyoruz. Mesleğimiz kolay bir meslek değil. Şu anda bütün kuryeler zor bir süreçten geçiyor. Bütün zorluğu biz yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Özellikle kış mevsiminde daha çok zorlanıyoruz”
Kuryelik mesleğinin zor bir meslek olduğunu ifade eden Mehmet Cankesen de, “Özellikle bizi hava şartları ve müşterilerin şikayetleri bizi zorluyor. Siparişleri erken istiyorlar. Bizde mecburen trafikte hızlı motosiklet sürüyoruz. Bundan dolayı da hayatımız tehlikeye giriyor. Kuryelik zor bir meslektir. Pandemi sürecinden dolayı lokanta ve restoranlarda yemek yenilmiyor. Müşterilerimiz siparişlerini eve veya işyerine istiyorlar. Bu süreçte yükümüz daha da arttı. Özellikle kış mevsiminde daha çok zorlanıyoruz. Yağmur yağınca motosiklet kayabiliyor. Hayatımızı tehlikeye giriyor.” şeklinde konuştu.
“Salgın sürecinden dolayı iş yükümüz arttı”
Yemek siparişi verenlerin kuryelerden hızlı servis beklemelerinin kaza riskini arttırdığına dikkat çeken Mehmet Yanardağ ise şunları söyledi:
“Yollar tehlikeli ve trafikte çok kaza yaşanıyor. Kışın yağmurdan dolayı yerler kayganlaşıyor ve hava soğuk oluyor. Yaz-kış demeden sürekli çalışıyoruz. Zorluklar içerisindeyiz. Salgın sürecinden dolayı iş yükümüz arttı. Müşteriler içeri alınmıyor. İçeride yemek yeme yasak. Bizde paket servisi yapıyoruz. Paketleri götürürken çoğu zaman kaza riski ile karşı karşıya kalıyoruz. Arabalar zaten bizi dikkate almıyor. Gün boyu tehlike yaşıyoruz.”
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.