Savaşın en mazlumları: Yaşlılar ve çocuklar
İŞID'ın Kobani köylerine saldırmasının ardından binlerce Kobanili mülteci köyünü terk ederken yürüyemeyecek kadar çok yaşlı olan birçok insan akrabaları tarafından Türkiye'yegetirilirken gelemeyen bazı yaşlıların da geride bırakıldığı belirtildi.
ŞANLIURFA- İŞID’ın yaklaşık 30 Kobani köyünü ele geçirmesinin ardından Türkiye sınırına geçişler devam ediyor. Açıklamalarda 60 bin mültecinin Türkiye’ye geçtiği söylese de aslında gelenlerin sayısının yüzbinlerce olduğu belirtiliyor.
Gelen mülteciler arasında yürüyemeyen birçok yaşlı insanın ve küçük çocukların yaşadıkları yürek parçalıyor. Yürüyemeyecek kadar yaşlı olan bu insanların akrabaları tarafından, el arabası veya sırtlarında taşıyarak getirilirken bazı yaşlı insanların da karşı tarafa geçemedikleri belirtildi.
Bir deri bir kemik kalan yaşlı ninenin battaniye içinde göçü
Anne, baba veya bir kardeşin kucağında olanlardan habersiz etrafına bakınan ve açlık veya susuzluktan ağlayan yalın ayaklı çocukların dramı savaşın acımasız yüzünü bir kez daha ortaya koyuyor. Özellikle AFAD ekipleri tarafından bir battaniyenin içinde Türkiye tarafına geçirilen yaşlı bir ninenin dramı her şeyi özetler gibiydi.
100 yaşındaki Beyaz isimli yaşlı bir nine el arabasında taşınarak getirilmiş
Bir el arabasının içerisine konularak Karabıx köyünden Türkiye tarafına sığınan 100 yaşındaki Beyaz isimli yaşlı bir nine, İŞID’in köylerine saldırdığı için köylerini terk ettiğini el ve ayakları tutmadığı için de el arabasının içinde taşındığını söyledi.
Kaynanasının ayakları tutmadığı için el arabası içinde taşıdıklarını ifade eden Beyaz ninenin gelini, İŞID’in köylerine saldırdığını kendilerinin de evlerini ve barklarını bırakarak kaçmak zorunda kaldıklarını iki gün boyunca sınırda bekledikten içeri alındıklarını söyledi.
Tekerlekli sandalyede umuda doğru kaçış
Kobani’ye bağlı Metinê köyünden geldiğini ifade eden tekerlekli sandalyede taşınan Muhammed Emin Mustafa IŞİD evimize girdi her tarafı talan ettiler bıraktılar. Bize hücum ettiler bizde kaçmak zorunda kaldık. 2 gün önce Sınırda yattık bu sabah kaymakam geldi sonra bizi bıraktılar. “dedi (Osman Gülebak, Mehmet Aslan, Ömer Taş-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.