"Şehit toplumunun önderliğini ve rehberliğini yapandır"
Araştırmacı-Yazar Nezir Gül, şehitlerin Allah yolunda canını feda ederek toplumu bir kandil ve nur misali aydınlığa çıkarttığını, toplumun önderliğini ve rehberliğini yapan insanlar olduğunu vurguladı.
Gaziantep'te Memur-Sen, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) ve Davet ve Kardeşlik Vakfı Gaziantep Şubeleri tarafından "Şehadetten Dirilişe" konulu bir konferans düzenlendi.
Konferansa konuşmacı olarak katılan Araştırmacı-Yazar Nezir Gül, şehitlerin Allah yolunda canını feda ederek toplumu bir kandil ve nur misali aydınlığa çıkartarak toplumun önderliğini, rehberliğini yapan şahsiyetler olduğunu söyledi.
Şehitkamil Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferans Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından şehitlerin mesajlarını konu alan sinevizyon gösterimi ile devam etti.
Konferansın açılış konuşmasını Memur-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök yaptı. Gök, "Kainatın yaratılışından beri süre gelen hak-batıl mücadelesinin en şiddetli yaşandığı bir dönemdeyiz. Kainat 'Şehadet bize bir son değil, bir başlangıçtır' diyen ve 'İnsan bir kez doğar ve bir kez ölürse o da Allah için olmalıdır' diyen yiğitlerin kirlenmiş dünyayı kanları ile temizlediklerine ve toprağı kanları ile vatan yaptıklarına şahitlik ediyor." dedi.
Ardından konuşan Yazar Nezir Gül, şehit ve şehadetin önemine değindi. Gül, "Şehit toplumunun önderliğini ve rehberliğini yapan bir insandır. Şehit olan kişi Allah (c.c) yolunda canını feda etmek suretiyle toplumu aydınlığa çıkartmak için bir kandil ve nur misali topluma öncülük yapan ve onun önünün aydınlatan insanlardır. Gerek Çanakkale'de, Kurtuluş savaşında Antep'in mücadelesinde ve en son 15 Temmuz direnişinde. 70 yaşındaki bir insanın mücadelesini de görüyoruz, aynı zamanda genç bir insanımızın ve 15-16 yaşındaki çocuklarımızın da fedakârca tavırlarını bizler 15 Temmuz'da da net bir şekilde gördük. Dolayısıyla şehitlerin esareti kabul etmeyen bir anlayışla hak adına özgürlük mücadelesi ve vatanında hakkın hâkimiyeti için milletinin de hak yolunda yürümesini sağlamak için verdikleri bu mücadelenin ne kadar önemli ve ne kadar kutsal olduğunu hepimiz biliyoruz." ifadelerini kullandı.
"Batı'nın kavgası hep İslam ile olmuştur"
Batı'nın kavgasının hep İslam ile olduğunu belirten Gül, "Batı derken sadece Avrupa'yı kastetmiyoruz. Batı'nın içerisine Rusya'da, ABD'de de dâhildir. Batı'nın kavgası hep İslam ile olmuştur. Nerede İslam adına bir aydınlanma varsa, Müslümanların nerede bir hareketliliği ve canlılığı varsa Batı'nın orada o ışığı yok etmek için, o nurlu yolu ve kutlu önderleri yok etmek için acımasız yüzünü de her zaman için ortaya koyduğunu görmüşüzdür. Yakın zamanda da Bosna Hersek'te, dünyanın pek çok ülkelerinde, İngilizlerin Hindistan'da, Fransızların Cezayir'de, Tunus'ta ve Afrika'nın pek çok bölgesinde ve en son Ortadoğu'da Batı dünyasının kalp cephesinde değişen bir şey yok, yeni bir şey yok." şeklinde konuştu.
Gül, "Batı ilkesi esasınca onların bu topraklarda ve Ortadoğu merkezinde zulme, haksızlığa, faşizme, inkarcılığa ve ırkçılığa dayalı bir anlayışı nasıl empoze etmeye çalıştıklarını ve Müslümanlara yönelik çabalarını da nasıl ortaya koymaya çalıştıklarını hep birlikte görüyoruz. Biz bugün Batı'nın aslında kendisi her yönüyle iflas etmiş bir uygarlığı, bir dönemi yaşadığını bir defa da tespit etmemiz lazım. Gerek gençliğin yapısı, ahlaki anlamdaki durum ve Batı toplumunun tamamen yozlaşmış olduğunu, Batı'yı inceleyen insanlar net bir şekilde görüyorlar." diye konuştu.
"Batı artık gerçek yüzünü ortaya koymuştur"
Hz. Âdem'den günümüze gelinciye kadar şer, kötülük, haram, günah, zulüm ve iğrençlik adına ne gibi kötülükler varsa tüm bu kötülüklerin Batı dünyasında ve Batı uygarlığı içinde alabildiğine yaygınlık kazandığını ve bunun bir strateji ve politika halinde hem kendi içlerinde hem dışındaki insanlara karşı acımasızca uygulanmaya başladığını ifade eden Gül, konuşmasını şu ifadelerle noktaladı:
"Farklı alanlara ve bölgelere bizi yönlendirmek istediler. Kurtuluşun orada olduğunu söylediler. Bize yalancı memeler vermek suretiyle Batı'nın bizi kurtaracağını ifade ettiler. İnsan hakları, demokrasi, özgürlük, barış adına tüm güzelliklerin Batı'da bizim dışımızda bu toprakların dışındaki bölgelerde olduğunu ifade ettiler. Maalesef çoğu zaman buna insanımız da kanar gibi oldu. En son Hollanda ve Almanya ile yaşanan ve diğer ülkelerinde desteklemiş olduğu bu tavırla birlikte Batı'nın gerçek yüzünü artık ortaya koymuştur."
Konferans, şehitler için bestelenen ezgi ve marşların seslendirilmesinin ardından sona erdi. (İbrahim Koçyiğit- İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.