HÜSEYİN KAYA / DOĞRUHABER / SİYASET GEMİSİ

Bir ara parlatılan kişiliği, esprili konuşmaları ile gündemden düşmeyen Selahattin Demirtaş bugünlerde her açıklamasıyla tartışılıyor.

Bir süre susuyor, gündemden uzaklaşıyor, tepkiler gelince ortaya çıkıyor; ama bu kez de garip laflar etmeye başlıyor.

Gazeteciler karşısında da meclis grup konuşmalarında da benzer şeyler yaşanıyor.

Geçenlerde de bir olay yaşandı.

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş grup konuşmasında partililere seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a “diktatör” diyen Demirtaş, Erdoğan'ın bir konuşmasındaki videoyu iPad aracılığıyla salondakilere dinletmek istedi, beceremedi.

iPad'i bir türlü açamayan Demirtaş, “Ben teknoloji özürlüyüm” diyerek yardım istedi, partililerden biri kürsüye gelip Demirtaş'ın iPad'i çalıştırmasına yardımcı oldu.

Erdoğan, o dönemde şunları söylüyordu: “İşçi Partisi'nin şu anda Silivri'deki lideri 1990'lı yıllarda Bekaa vadisine gitti. Terör örgütü lideriyle sarmaş dolaş fotoğraflar çektirdi.”

Anladığınız gibi mesele Doğu Perinçek.

Demirtaş, Perinçek'in o dönemde icra ettiği vazifeye bir şey söylemeden Erdoğan'ın çelişkisini ortaya çıkarmaya çalıyor.

İpad'i çalıştıramaması ve “Teknoloji özürlüyüm” demesi gündem oluyor; ama bazıları aslında onun –eğer birilerinin hesabına çalışmıyorsa- siyaset özürlü olduğunu düşünüyor.

Size birkaç örnek verelim.

Demirtaş'ın farklı zamanlardaki konuşmalarından birkaç ayrıntıyı sizinle paylaşalım:

“Biz bu ülkede savaş var diyoruz. Çıkmışlar bu yalandır diyorlar. Bu yalansa her gün bu kadar cenaze, bu kadar tank, top niye? Gerçeği neden saklıyorsunuz. Bitireceğiz dediğiniz PKK Şemdinli'de 45 gündür alan hâkimiyeti yürütüyor”

Bu açıklamasıyla devleti Şemdinli konusunda uyardığını ve böylece devletin o bölgede büyük bir operasyon yaparak Pkk'ye büyük zarar verdiğini söyleyelim.

Hükümetin Pkk'nin temizleneceğine dair açıklaması üzerine Demirtaş şunları söyledi:

“Bu topraklarda ancak kanalizasyon temizlersiniz.”

Demirtaş'ın bu sözleriyle Pkk militanlarının kanalizasyonlardan kaçacağını söylediği ve devletin de bu bilgiden sonra hem Sur'da hem de Cizre'de çok sayıda militanı kanalizasyonda infaz ettiğini söyleyenlere ne demeli?!

Peki ya şu sözlerini nasıl yorumlayacak Demirtaş?

“Batı'da yaşayan kardeşim Cizre'ye karşı sussak, yollarda olmasak inanın ki bu ateş her tarafı yakar. Zannediyor musunuz ki Bodrum Cizre'ye çok uzak? Uzak değil. Her yer birbirine çok yakın. Cizre yanarken Bodrum'daki mutlu olabilir mi?”

Demirtaş'ın bu açıklamalarından bir süre sonra Cizre'de “bodrum'da bazı militanların bulunduğu ve hayati bir şekilde oranın korunduğu” bilgisi düştü piyasaya.

Neticede “bodrum”a operasyon yapıldığı ve çok sayıda militanın infaz edildiği bilgisi paylaşıldı kamuoyuyla.

Evet, “Cizre yanarken Bodrum'daki mutlu” olmadı, mutlu kalamadı.

Şimdi siz tüm bu örneklere bakarken Demirtaş'ı istihbarata bilgi veren biri olarak mı değerlendirirsiniz, yoksa “siyaset özürlü” mü dersiniz?

Verileri ortaya koyduk, karar sizin. Bunun adı zafer mi?