Türkiye’nin birçok ilinde cami, ev, hamam ve kümbet gibi eserlerde kullanılan taşları yontarak tarihi eser yapıların süslenmesinde büyük bir emek sarf eden 67 yaşındaki Mustafa Elibüyük ile 55 yaşındaki Cafer Tuncer, Gaziantep'in tarihi dokusunun ortaya çıkmasında büyük bir emek sarf ediyorlar.

55 yıllık taş ustası olan Mustafa Elibüyük, kendisi gibi 20 yıldır taş ustası olan Cafer Tuncer ile birlikte Gaziantep'in tarihi dokusunu ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. Tarihi eski Antep evlerinin restorasyon çalışmalarında kullanılan taşları yontan meslektaşlar, yontukları taşları kesip, süsleyip ve üzerine demir taraklarla işleme yapıyorlar.

Sanatkârlar, Türkiye genelinde aralarında cami başta olmak üzere ev, hamam, han ve türbe gibi yapıların yer aldığı birçok eserde alın terleri bulunuyor.

Gaziantep’te ilkokul mezunu olan taş ustası Mustafa Amca, çocuk yaşta taş ustası olan babasının yardımına gittiğini ve daha sonra çırak olarak devam ettiği ve bu mesleği öğrendiği öğrendiğini söyledi.

"Taş onarma bizim işimiz"

Ocaklarından kaba olarak çıkarılan taşı çeşitli amaçlar için kullanılmak üzere işleyip, yontan, şekil veren, süsleyen ve gerektiğinde üzerlerine çeşitli şekil ve yazılar yazan ustalara taş yontucuları veya taş ustaları dendiğini belirten Elibüyük, Türkiye genelindeki birçok cami, ev, hamam ve kümbet gibi eserlerde kullanılan taşları yontarak ter döktüğünü belirtti.

Elibüyük, “Bu meslek baba mesleği küçüklüğümden beri yaklaşık 55 yıldır bu işi yapıyorum. Mesleğimiz minare, eski evlere taşlarla şekil vermektir. Taş onarma bizim işimizdir. Antep evleri olsun başka diğer tarihi yapılar olsun her yerde bizim eserlerimiz var. 1969 yılında Tunceli’ye gittim orada iki tane minare vardı. Onları söküp yaptım. 1970 yılında Nevşehir’de çalıştım. Gaziantep’inde birçok tarihi camisinde çalıştım. Antep’teki eski Kilise’de çalıştım. Tarakla taşlara şekil veriyoruz.”dedi.

"Birçok tarihi cami, ev ve hanlarında çalıştım"

20 yıllık mesleği boyunca aralarında cami, çeşme, okul, köprü, türbe, han ve tarihi ev gibi yapıların yer aldığı 150 dolayında eserde alın terinin bulunduğunu belirten Cafer Tuncer ise Gaziantep’in birçok tarihi cami, ev ve hanlarında çalıştığını söyledi.

Mesleği boyunca Gaziantep’teki birçok tarihi cami, hamam ve evlerin taşlarını yontarak şekil verdiğini belirten Tuncer, “Benim babam taş ustasıydı. Bende sonradan öğrendim. Aşağı-yukarı 20 yıldır bu işin içerisindeyim. Burada taş yontuyoruz. Sıra, atlatma, mükellef, kertme taş ve kapılar yapıyoruz. Eski et hali şimdiki Zincirli Bedesten’in restorasyonunda çalıştım. Tütün Hanı, Boyacı Cami, Ali Nacar Cami, Tahtani Cami, Yüzükçüler Hanı ve Gaziantep’in birçok tarihi cami, ev ve hanlarında çalıştım. Yaklaşık 150 yerde çalıştım.”ifadelerini kullandı.

Taş yontma mesleğinin zor bir meslek olduğunu, ancak hayatta kolay işin olmadığını belirten Tuncer, “Genelde tarihi cami, hamamlar ve evlere taş yontuyoruz. Taş işi ne kadar kolay desende biraz zorluğu oluyor. Akşama kadar 8 saat tarak sallıyoruz. Bizim işimizin en güzel yanı bahar aylarıdır. Yaz aylarında bizim işimiz zor oluyor. Sonbahar ve ilkbaharda zevkle çalışıyoruz. Sıcak havalar biraz bizi yoruyor. Ama hayatta kolay iş yok. Her işin kendine göre bir zorluğu var.” şeklinde konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)