Türkiye’nin konumu dolayısı ile birçok deprem fay hattına yakın olduğunu belirten Gaziantep İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Çeliktürk, yerin altındaki fay hatlarının günümüz teknolojisine rağmen ancak deprem olduğu zaman ortaya çıktığını belirtti.

Türkiye’de deprem şartnamesinin yeniden yazıldığını belirten Çeliktürk, kentsel dönüşümün önemli olduğunu, ancak kentsel dönüşüm yapılırken de tarihi dokunun korunması gerektiğine dikkat çekti.

Statik hesaplardaki deprem şartnamelerinin değiştiğini bu nedenle yeniden yazıldığını belirten Çeliktürk, "Biz kentsel dönüşümün yapılması taraftarıyız. Türkiye’de yapı güvenliği sıkıntısı var. Şu anda 1999 depreminden sonra Türkiye’de bizim statik hesaplarımızdaki deprem şartnamelerimiz değişti. Ondan sonra bir-iki defa daha revize oldu. Şu an bir deprem şartnamesi tekrar yapılmaktadır." dedi.

"Fay hatları şimdinin teknolojisiyle bile depremler olduğu zaman meydana çıkıyor"

Yeni şartnamelere göre 20-30 yıl önce yapılan binaların bu şartları sağlamayacağını söyleyen Çeliktürk, "Tabi ki o zamanki inşaat teknolojisiyle şimdiki inşaat teknolojisi arasında çok büyük fark vardır. O yüzden bu eski yapılar tamamen depreme dayanıklı bir şekilde yeniden bir dönüşüme ihtiyaç gerekliliği vardır. En son Marmara depreminde biz bunu gördük. Birçok canımızı da kaybettik. Bu tür afetleri bir daha yaşamayacağımızın garantisi yok. Çünkü bu depremdir her an gelebilir. Yerin altındaki fay hatları şimdinin teknolojisiyle bile depremler olduğu zaman meydana çıkıyor. Bilinmeyen ve uykuda olan fay hatları da mevcut olabilir. O yüzden biz insan sağlığı ve güvenliğini ön planda tutup kentsel dönüşümü yapmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"TOKİ sistemini pek benimsemiyorum"

Yapı güvenliği olmayan bölgelerde binaları yıkıldıktan sonra yeni yapılacak projelerin her şehrin kendi kültürüne ve yapısına göre yeniden dizayn edilip projelerin de ona göre yapılması gerektiğini belirten Çeliktürk, Türkiye’de yıllardır uygulanan TOKİ sistemini de doğru bulmadığını ve dikey yapılaşmadan yatay yapılaşmaya geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Bir mahallenin sadece bir bloğa yerleştirilmesini sağlıklı bulmadığını ifade eden Çeliktürk, "Her şehirde şehrin yerel yönetimlerin öncülüğünde veya hükümetin gücünde bunun yapılması gerekiyor. Bunu yaparken de halkımızı mağdur etmememiz gerekiyor. Yapı güvenliği olmayan bölgelerde de binaları yıktıktan sonra yeni yapacağımız projelerin her şehrin kendi kültürü ve yapısına göre yeniden dizayn edip ona göre de projeler yapmamız gerekiyor. Türkiye’de yıllardır uygulanan TOKİ sistemini bir mühendis olarak pek benimsemiyorum. Çünkü bir mahallenin de bir bloğa yerleştirilmesini çok sağlıklı bulmuyorum. Aslında olması gereken şey yıkılacak o bölgenin insanların yaşam koşullarına, mimarisine ve tarihi dokusuna göre yeniden güçlü ve taşıyıcı sistemlerle yeniden yapılması taraftarıyız. Türkiye’deki koşullarda bu maliyetli gözükebilir. Ama doğrusu bu şekildedir." şeklinde konuştu.

"Ortadoğu'daki pozisyondan Türkiye bir şekilde etkileniyor"

15 Temmuz darbe girişimi ve dolardaki yükselişin inşaat sektörünü olumsuz etkilediğini söyleyen Çeliktürk, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

"Gaziantep’te inşaat sektörü belli zaman aralarında daralır. 4-5 senede bir böyle daralma olur daha sonra tekrar yükselme olur. Ama son zamanlarda sadece iç olaylarımızla alakalı olmayıp, Türkiye’nin çevresinde, Ortadoğu’daki ve Suriye’deki pozisyondan dolayı Türkiye çok büyük bir şekilde etkileniyor. Suriye’den gelen ve savaştan kaçan insanlarında şehirlerimize gelip yerleşmesi sosyolojik açıdan dengemizi de sarsmış durumdadır. Çünkü Suriyelilerin Türkiye’ye gelip, Türkiye’nin yaşam koşullarına adapte olması veya Türkiye’de yaşayan insanların onlara adapte olması çok kolay olmuyor."

"Sektörde yaşanan daralmanın Suriye’deki sıkıntıların son bulmasıyla canlanacağını düşünüyorum"

Suriye’deki istikrarsızlığın bir an önce son bulup bölgede tekrar bir ekonomi canlanmanın yaşanmasını ve bölge illerinde de koşulların biraz daha iyileşmesini beklediklerini ifade eden Çeliktürk, "Bizim beklentimiz Suriye’deki istikrarsızlığın bir an önce son bulup Gaziantep’te dahil doğu illerimizde tekrardan bir ekonomi canlanmanın yaşanması özellikle doğu illerimizdeki koşulların biraz daha iyileşmesini umuyoruz. Suriye’nin yeniden imarı konusunda Türkiye’ye de çok büyük görevler düşecek. Suriye’de yapılacak imarın inşaat malzemeleri Gaziantep ve bölge illerindeki toptan inşaat malzemeleri ve çimento fabrikalarından karşılanacağı için direk malzeme sektöründe yaşanan daralmanın da Suriye’de yaşanan sıkıntıların son bulmasıyla canlanacağını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

İLKHA