Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Bitlis’in Güroymak (Norşin) ilçesinde, “Hak ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (sav)” temasıyla Kutlu Doğum etkinliği düzenlendi. Roboski Meydanında gerçekleştirilen etkinliğe, HÜDA PAR İstişare Kurulu Üyesi İsmail Kocakaplan, Bitlis İl Başkanı Celal Gül, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Emin Çeltik ve Ersin Gelgül’ün sunuculuğunu yaptığı etkinlik, Hüseyin Elban’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. BEST-DER’in küçük mevlithanları tarafından Mevlid-i Şerif okundu. Etkinlik, Hikmet Kıyançiçek’in üç dilde seslendirdiği ilahi ve ezgilerle devam etti. BEST-DER kız ilahi gurubunun seslendirdiği ilahilerle meydandaki coşku doruğa çıkarken, sık sık getirilen tekbirler Norşin semalarında yankılandı.

Açılış konuşmasını yapan Serkan Aydemir’in selamlama konuşmasının ardından etkinlikte bir konuşma yapan Âlimler ve Medreseler Birliği (İttihad’ül ulema) Üyesi Molla Ali Arslan, ahir zaman Peygamberi Muhammed’in ahlakıyla, hayatıyla, bütün insanlığa örnek olduğunu hatırlatarak, Peygamberin derdi, endişesi ve merakının ümmeti olduğunu belirtti.  

Arslan, “Dünyada beşeriyetin kurtuluşa erip, dünya ve ahiret saadetine ulaşması için Allah 124 bin Peygamber gönderdi. Ahir zaman Peygamberi Muhammed, ahlakıyla, hayatıyla, bütün insanlığa bir örnektir. Eğer dünyadaki alim ve şeyhler kendilerine örnek almak istiyorlarsa, en büyük örnek Hz. Muhammed’dir. O, geceleri öyle ibadet ediyordu ki, ayakları şişiyordu. Secde izleri gözyaşından dolayı ıslanıyordu. Onun derdi, merakı ve endişesi ümmetiydi. Onun ağlayışı kendisi için değil, bizim içindi. Biz insanlar yolumuzu kaybediyoruz, yolumuzu şaşırıyoruz. Peygamberin yolunu terk edip sakatların, felçli ve cahil insanların peşine takılıyoruz. Bunun için Peygamber Efendimiz akşamdan sabaha kadar ağlıyordu.” dedi.

Bugün dünya yöneticileri, zalim ve merhametsiz olduklarını, kendilerine Peygamber yerine zalimleri örnek aldıklarını dile getiren Arslan, eğer dünya bir daha adalet ve huzura kavuşmak istiyorsa, Hz Muhammed’i kendilerine örnek almak zorunda olduğunu vurguladı.

“Muhammed’i olan bu halk, Peygamberin yolunu takip ederek, bir kez daha aslına dönüyor”

Arslan, Norşin halkına seslenerek, şunları söyledi: “Ey Norşin’in aziz halkı! Önderiniz Şeyh Abdurrahman-ı Taği’idi.  Şeyh Diyauddin idi. Seyit Ali, Şeyh Şahabeddin, Seyyid Sıbğatullah Arvas-i, Şeyh Alaaddin-i Oxin, Şerefhan Bitlis-i idi. Bunlar sizin rehberlerinizdi. Binlerce bu memleketin Şeyh ve alimleri Peygamberin yolunun takip ederek, Peygamberin davasına sahip çıkarak, bu memleketin azizleri oldular. Hatta devletlerin akıl hocaları oldular. Norşin’den sesleniyorum, ‘Ey Allah’ın Resulü! Eğer Mekke halkı seni tanımadıysa, Taif halkı seni tanımadıysa, gel güzel Norşin halkı sana gönlünü, kalbini, vicdanını açmıştır.’ Kim ne derse desin, Norşin halkı Muhammedi’dir. Bu halk, bir kez daha aslına dönüyor. Peygamberin yolunu takip edecek. Nasıl ki, tarihte Peygamberin yolunu takip ederek, âleme öncülük yapıp, bu memleketi fethettilerse; güzel Norşi’ni ve Bitlis’i ilim ve irfan yuvası yaptılarsa, Allah’ın izni ve yardımıyla ahir zamanın sonunda bir kez daha Bitlis ve Norşin ilim ve irfan yuvası olacak, halka öncülük yapacaktır. Peygamberin ümmetine öncülük yapacaktır. Nasıl ki, Bitlisli Şerefhan, Osmanlıya öncülük yaptıysa, Allah’ın izniyle Bitlisli Şerefhan’ın torunları da aleme öncülük edecekler. Devlet yöneticilerinin akıl hocaları olacaklar.”

“İnsanlık Peygamberi hayatlarından çıkardıklarından bu yana zarar etmişler, hâlâ zarar ediyor”

Dünya zalimleri, Peygamber hayatının topluma anlatılmasını engellemeye çalıştıklarına dikkat çeken Arslan, “Müslümanların ise peygamberi hayat merkezlerinden çıkardıklarından dolayı musibetlere duçar olduklarının altını çizerek, “Dünya zalimleri bizden acizdir. İstemiyorlar ki biz bir daha peygamberi insanlara tanıtalım. İnsanlık peygamberi hayatlarından çıkardıklarından bu yana zarar etmişler, hala zarar ediyorlar. Bu gün zalimlerin Müslümanların başına musallat olmaları, her yerde Müslümanları öldürmeleri, perişan etmeleri, memleketlerini yıkmalarının sebebi, Müslümanların peygamberi hayatlarından çıkarmalarıdır. Bu ilahi bir tokattır. Bu buradan sesleniyor ve diyoruz ki, Ya Resüllullah! Nasıl ki anamız Sümeyye, babasını, kocasını, evlatlarını sana kurban ettiyse, bizde canımızı, malımızı ve evlatlarımızı sana ve davana feda ediyoruz.” diye konuştu.

Son olarak Müslümanlara seslenen Arslan, “Müslümanlara vasiyetimiz odur ki, eğer izzetli olmak istiyorsanız, eğer insanlığa öncülük yapmak istiyorsanız, peygamberi hayatınızın merkezine almalısınız. Onu kedimize rehber edinelim. Onun yolunu takip edelim. Onun davasını tanıyıp, kendi davamız yapmalıyız.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Yapılan konuşmaların ardından Siyer Sınavı’nda dereceye giren adaylara ödüller verildi. Program İsmail Elban’ın yaptığı dua ile sona erdi.

İLKHA