28 Şubat mağduriyeti ne zaman sona erecek
28 Şubat mağdurlarının yeniden yargılanmaları gerektiğini ifade eden Büro Memur-Sen Gaziantep Şube Başkanı Hanifi Borazan, "Bu eğer bu dönem yapılamayacaksa ne zaman yapılacak, ne zaman bu insanların mağduriyeti sona erecek?" diye sordu.
Büro Memur-Sen Gaziantep Şube Başkanı Hanifi Borazan ve Başkan Yardımcısı Mehmet Tandırcıoğlu, İlke Haber Ajansı (İLKHA) Gaziantep İrtibat Bürosunu ve Kervan FM’i ziyaret etti.
Basın ziyaretleri kapsamında, İlke Haber Ajansı (İLKHA) Gaziantep İrtibat Bürosu ve kentte yerel yayın yapan Kervan FM’e ziyarette bulunan Borazan ve Tandırcıoğlu, İLKHA Gaziantep Temsilcisi İbrahim Koçyiğit ve Kervan Radyo Yayıncılık Yönetim Kurulu Başkanı Ökkeş Korkmaz, tarafından karşılandı.
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Koçyiğit, İLKHA'nın yaptığı haber çalışmaları hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
İLKHA’ya haberleri tarafsız ve doğru olarak vatandaşlara iletmek adına vermiş olduğu emeklerinden dolayı teşekkür eden Borazan da İLKHA’nın, Türkiye ve Gaziantep’te çok güzel haberlere imza attığını belirtti.
Kervan FM'e de yayın hayatında başarılar dileyen ve verdikleri gayretlerinden dolayı teşekkür eden Borazan, Korkmaz’a Büro Memur-Sen’in çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Ziyarette 28 Şubat askeri darbenin yıldönümü nedeniyle de açıklamalarda bulunan Borazan, 28 Şubat mağdurlarının, yaşadıkları mağduriyetinin aradan onca yıla rağmen halen devam ettiğine dikkat çekti.
Borazan, 28 Şubat ve FETÖ yargısı tarafından düzmece delil ve kumpaslarla mağdur edilen, haksız bir şekilde cezaevine konulan ve yıllardır halen tutuklu olan mağdurların yeniden yargılanması gerektiğini söyledi.
28 Şubat’ın, Türkiye’nin geleceğine karşı yapılmış çok büyük bir pranga olduğunu belirten Borazan, "Bu ülkenin ilerlemesine, daha ileriye gitmesine hem ekonomik açıdan hem de sosyal ve siyasal açıdan daha ileriye gitmesinin önüne konulmuş çok büyük bir engeldir. Bugün 28 Şubat bir ‘post modern’ darbe olarak askeriyenin yönetime müdahalesiyle gerçekleşmiş ve buna da basın yayın organlarının çanak tuttuğu bir darbedir." dedi.
"28 Şubat'ta insanlar başörtülü ve sakallı oldukları için mağdur edildi"
28 Şubat sürecinde birçok kişinin başörtüsü ve sakallı oldukları gerekçesiyle mağdur edildiğini ifade eden Borazan, "Neden dolayı mağdur edildi? Kamu kurumlarında başörtüsüyle çalışma yasağı getirildi ve insanlarımız 15 yıl emek vererek, üniversite okuyarak evinin kazancını sağlamak noktasında memur oldular. Ama bu insanlar, kamu kurumlarından gerek ihraç edildiler ve gerekse de görevlerinden zorla atıldılar veya ayrılmak zorunda bırakıldılar. Sadece bir yasak neticesinde bu durumları yaşadılar. Bizim toplumumuzda insanların inançları gereği yaşamalarını gerek başörtüsü gerekse de diğer kılık kıyafet noktasında genel ahlaki teamüller doğrultusunda giyinmelerinde her hangi bir sıkıntının olmadığını düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
"28 Şubat mağdurları yeniden yargılanmalıdır"
28 Şubat sürecinde birçok insanın mağdur olduğunu ve birçok kişinin de mahkum olduğunu hatırlatan Borazan, "2016 yılında 15 Temmuz süreci yaşandı. Bu sürecin sonunda özellikle o dönem yargılanan veya yargılanmadan mahkum olan insanların yeniden yargılanmasının gündeme gelmesini istiyoruz. Neden? O dönemin yargıçları bugün bakıyorsunuz ki kendileri mahkum olmuşlar. Yıllarca bu devletin içerisinde ilmek ilmek kendi terör örgütünü oluşturmuşlar. Bu çerçevede de insanların mağduriyetine neden olmuşlar. Yapılması gereken ve devletten istediğimiz de aslında çok bir şey değil. Bu insanların yeniden yargılanmasını sağlayabilirsiniz. Bu eğer bu dönem yapılamayacaksa ne zaman yapılacak, ne zaman bu insanların mağduriyeti sona erecek?" diye sordu.
"İnsanların kılık-kıyafetlerine müdahale edilmesini doğru bulmuyoruz"
28 Şubat’tan sonra da devam eden başörtüsü yasağından dolayı 2013 yılında Memur-Sen olarak sivil itaatsizlik eylem kararı aldıklarını hatırlatan Borazan, "Neye karşı aldık, kurumlarımızda başörtüsüyle çalışmak serbest değildi. İnsanlarımız, kendi inancı doğrultusunda başörtüsü takmak istiyorsa bunu takamıyordu. Biz başörtüsünün bir simge olarak kullanılmasına elbette karşıyız. Ama inancı gereği de başörtüsü takıyorsa zerre kadar bir sıkıntının olmaması lazım. 657 sayılı Devlet Memurlar Kanunun ilgili yönetmeliğinde kuruma gelirken bayanların nasıl geleceğini ve erkeklerin nasıl traş olacağını, sakalının nasıl olacağını, favorisinin uzunluğu ve kısalığına, ayakkabısına, elbisesine, kıyafetine kadar çizilmiş ve bir kalıp içerisine oturtulmuş." şeklinde konuştu.
"28 Şubatlar bir daha yaşanmasın"
Bu tür sıkıntıların artık bu ülkede konuşulur olmasını istemediklerini belirten Borazan, Biz yeniden 28 Şubatların, ‘senin sakalın, senin elbisen şöyle’ diyerek inançları gereği kılık kıyafetini sadece o yönde biçimlendirmeye çalışanlara bu tür sıkıntıların yaşatılmasını istemiyoruz. Bir daha 28 Şubat sürecinin yaşandığı o dönemlerin bir daha aklımıza hayalimize bile getirmek istemiyoruz. Çünkü o dönem çok sıkıntılar ve mağduriyetler yaşandı. O dönem mağdur olan insanlar oldu. Bu mağduriyetler yeniden yaşanmasın. Memleketimiz de tekrar bir 10 yıl daha geriye gitmesin istiyoruz. Bırakın insanlar ilim yapsınlar, hizmet etsinler ve üretimde bulunsunlar. Bir daha da inşallah bu sıkıntılı süreçlere geri dönmeyelim istiyoruz." temennisinde bulundu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.