Adana Eğitim-Bir-Sen'den Boğaziçi provokasyonuna tepki
Boğaziçi Üniversitesi'nde DHKP/C'nin açık desteği ile başlayan ve yayılan protestolara bir tepki de Adana Eğitim-Bir-Sen'den geldi.
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Adana İl Başkanı Mehmet Sezer Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan olaylar ve ardından gerçekleşen protestolar üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
Sezer, yaptığı açıklamada, Taksim Gezi Parkı'nda ağaçların yerinin değiştirilmesini "ağaçlar katlediliyor" bahanesiyle fırsata çevirmeye çalışanların, 28 Şubat'ın psikolojik harekâtını andıran söylem, yöntem ve eylemlerle darbe arayışına girenlerin, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki ortamı kendisine uygun bir zemin olarak görenlerin yeni bir tezgâh peşinde olduğunu belirtti.
Açıklamada, "İliklerine kadar işlemiş vesayetçi, darbeci ahlaksızlıkla hareket edenlerin kamu kurumlarının devlete ait millete hizmet mekânı olduğunu bilmeleri, bilmiyorlarsa da öğrenmeleri gerekmektedir." ifadeleri kullanıldı.
Gösteri adı altında sürdürülen arbedede üniversite öğrencilerinden ziyade terör örgütleriyle iltisaklı kişilerin olmasının, işin amacını ve meşruiyet derecesini gösterdiğini vurgulayan Sezer açıklamasını şöyle sürdürdü:
Nereden zuhur ettikleri belli olmayan sapkın bireylerin oluşturulan kaotik ortamda ortaya çıkmaları, kendilerine alan açmaya çalışmaları, seslerini duyurma gayretleri, bu topraklarda asla gerçekleşmeyecek meşruiyet arayışıyla kinlerini kusmaları beyhude bir çırpınmadır.
Kıblemiz olan Kâbe'nin resmini saygısızca yere atanlar, kendi öğrencilerini fişleyenler, 'mesele Boğaziçi değil, sen hâlâ anlamadın mı' pankartıyla 'Gezi'yle akrabalığını ortaya koyanlar, aradıklarını asla bulamayacaklardır. Milletimiz, bu ve benzeri olayları ve tezgâhları basiretiyle görmekte, ferasetiyle değerlendirmekte, sabırla ve tahammülle izlemektedir.
Her zaman düşünce ve fikir özgürlüğünden yana olduklarını dile getiren Sezer, "Mağdur olan herkesin hakkını ararız, sözcülüğünü yaparız. Fikrine katılmasak bile herkesin düşüncesini ifade etmesinden yanayız. Ülkemizde elbette insanlar demokratik haklarını kullanmalı, gösteri yapabilmeli, yürüyüşle hak arayabilmelidir. Ancak küresel güçlere payandalık yapanların, ipleri emperyalistlerin elinde olan kuklaların, kendini kamufle eden etki ajanlarının, milletin iradesine ipotek koymak isteyenlerin, vesayet özlemiyle her şeye teşne olanların vandallıklarını özgürlük saymak safdilliktir." diye belirtti.
Sezer açıklamasını, "Eğitim-Bir-Sen olarak, yasakların ve sınırlamaların kalkması, özgürlük alanlarının genişlemesi için mücadele ederken; görüntüsü yerli, zihniyeti yabancı, istiklal mücadelesinin manasını bilmediği için istikbali müstemleke temsilciliği olarak hayal eden, kaosla beslenen bu zihniyetin milletimizin iradesine ket vurmasına, devletin bağımsızlığına karşı, 28 Şubat'ta, 17-25 Aralık'ta, 15 Temmuz'da olduğu gibi, aynı kararlılıkla duracağız." sözleriyle tamamladı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.