Aileyi bir arada tutan değerleri yaşatmamız lazım
Bingöl'de "Değişen Dünya, Gençlik ve Aile" konferansında konuşan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Aileyi bir arada tutan değerleri yaşatmamız lazım." dedi.
Bingöl Üniversitesinde akademik yıl açılışında konuşan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, günümüzde aileyi zayıflatan 3 hastalığın sekülarizm, sosyal anomi ve bireycilik olduğunu ifade ederek, aileyi bir arada tutan değerlerin ise meşveret, eşitlik, özerklik, hakkaniyet, sevgi, adalet, saygı, güven, paylaşımcılık, maddi ve manevi kazanımlar olduğunu belirtti.
Bingöl Üniversitesi'nde akademik yıl açılışında "Değişen Dünya, Gençlik ve Aile" konferansı düzenlendi.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikolog Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Bingöl Üniversitesinin 2019-2020 Akademik açılış yılı münasebeti ile Recep Tayyip Erdoğan Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Değişen Dünya, Gençlik ve Aile" konulu bir konferansta konuştu.
Programda selamlama konuşması yapan Bingöl Valisi Kadir Ekinci, tüm dünyada huzurun, barışın ve kardeşliğin tesisi için eğitime her zaman önem verilmesi gerektiğini belirterek, "Üniversitemiz 2007 yılında kurulmasına rağmen hem Bingöl hem de bölgesel kalkınma için çok önemli proje ve çalışmalar yürütüyor. Rektör Hocamıza, şehrimize ve bölgemize bu güzel katkıları için çok teşekkür ediyorum. 2019-2020 Akademik yılında tüm akademik personelimiz ile öğrenci kardeşlerimize başarılar diliyorum. Yeni akademik yılınız hayırlı olsun." dedi.
Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan da 2019-2020 Akademik yılının hayırlı olmasını diledi.
Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, Bingöl Üniversitesinin her geçen gün büyüyüp geliştiğini ifade etti.
Prof. Dr. Çapak, "Öncelikle eğitim ve öğretim yılının Üniversitemize hayırlara vesile olmasını diliyorum. Üniversitemiz genç ve dinamik bir üniversite. Yeni kurulan bir üniversite olmamıza rağmen gerek akademik açıdan gerekse fiziksel açıdan çok iyi mesafe kat ettik. 2007 yılından sonra kurulan üniversiteler arasında sıyrılan bir üniversite olduk. Pilot üniversite ile üretilen projelerle ilimiz ve bölgesel kalkınma adında çok güzel projeler ürettik, üretmeye de devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Selamlama konuşmalarının ardından Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bir konuşma yaptı.
"İnsanlık tarihinde görülmediği kadar çok benmerkezcilik yaşanıyor"
Günümüzde insanlık tarihinde görülmemiş oranda benmerkezciliğin yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Tarhan, pozitif psikolojinin mutsuzluk karşısında kurtuluş olarak görüldüğünü ifade etti.
Eşlerin birbirlerini değiştirmeye çalışmamaları gerektiğini hatırlatan Tarhan, rekabetçi iletişimden ziyade tamamlayıcı ilişkinin ilke edinilmesi gerektiğini vurguladı.
Günümüzde batının yaşadığı medeniyet krizine vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan, Kaliforniya sendromu ile batılıların hedonizm, egosantrizm, yalnızlık ve sonucunda da mutsuzluk yaşadığını söyledi.
Tarhan, duygusal çıkarlardan ziyade menfaatin ön plana çıktığı ilişkilerin gözlendiğine dikkat çekti.
Dünyada artan mutsuzluk karşısında bilim dünyasının bir arayış içerisinde olduğunu belirten Prof. Dr. Tarhan bilim insanlarının son zamanlarda pozitif psikolojiyi çok konuştuğunu belirterek, "Pozitif psikoloji bir kurtuluş olarak görülüyor. Mutsuzluk karşısında bu bilim geliştiriliyor. Pozitif psikoloji polyanacılık değil. Normal psikoloji, eksiyi sıfıra getiriyor. Pozitif psikoloji ise artıya çıkarıyor. Olaylara pozitif bakma, anlam katabilme ve yorumlama beceresi kazandırıyor." diye konuştu.
"İyi bir liderlik için ilk önce kendinizin lideri olmayı başarmalısınız"
Psikiyatrik hastalıkların bir beyin hastalığı olduğunun altını çizen Prof. Dr. Tarhan "Gez, toz, takma kafana, geçer" anlayışının doğru olmadığını söyleyerek şunları söyledi:
"Tedavi edilmeyen psikiyatrik rahatsızlıklar evlilik ilişkilerini bozuyor, aile yapısını olumsuz etkiliyor. İyi bir eş, baba, anne olmak; iyi iş insanı olmak kadar önemli. Aile canlıdır. Birey önce kendi kendinin lideri olmayı başarabilmeli. Kendinin lideri olamayan ne iş yerinin ne ailesinin ne de beldesi, ülkesinin lideri olabilir."
Kimi ailelerin ego savaşlarına yenik düştüğüne dikkat çeken Tarhan, "Tarafların birbirlerini değiştirmeye çalışmaları doğru değildir. Çiftlerin benim ailem, senin ailen, benim param, senin paran gibi tartışmalardan uzak durması gerekir. Tarafların karşılıklı adımlar atarak altın orta noktada buluşmayı başarabilmeliler. Taraflar yargılayıcı iletişimden uzak durarak, rekabetçi iletişimden ziyade tamamlayıcı ilişkiyi ilke edinmeli. Duygusal beceri, empati de çok önemli." diye konuştu.
"Sera çiçeği gibi çocuk yetiştirmeyin"
Tarhan, şöyle devam etti: "Ormanlarda bulunan asırlık ağaçlara bakın. Göreceksiniz ki asırlık bu ağaçlar fırtınalara, sel, yağmur, rüzgârlara direnmiş ağaçlardır. Böylece uzunca yıllar ayakta kalabilmişlerdir. Günümüzün kimi aileleri çocuklarını sera çiçeği gibi yetiştirdiğine şahit oluyoruz. Bu tutum çocuklarımıza çok zarar verir. Çocuklarımızı konformist yetiştirmekten uzak duralım. Acı çekmek değişim, gelişimin bir parçası. Bu acılar çocukları geliştirecektir. Onlara yeteneklerini geliştirmek için fırsat tanıyalım. Çok müdahale etmeyelim."
Günümüzde aileyi zayıflatan 3 hastalığın sekülarizm, sosyal anomi ve bireycilik olduğunu ifade eden Tarhan, aileyi bir arada tutan değerleri ise meşveret, eşitlik, özerklik, hakkaniyet, sevgi, adalet, saygı, güven, paylaşımcılık, maddi ve manevi kazanımlar olarak sıraladı.
Yoğun ilginin olduğu konferansın sonunda Prof. Dr. Nevzat Tarhan, okurlarına kitaplarını imzaladı.
Programa, Bingöl Valisi Kadir Ekinci, Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikolog Nevzat Tarhan, rektör yardımcıları Prof. Dr. Hasan Çiftçi, Prof. Dr. Ramazan Solmaz ile Prof. Dr. Abdullah Taşkesen, fakülte dekanları, yüksekokul ve enstitü müdürleri, kurum amirleri, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.