Antep fıstığının hasat serüveni

Antep fıstığının hasat serüveni

Üretiminde Türkiye'de önemli bir yere sahip Antep fıstığının Gaziantep'teki tarlalardan fabrikalara uzanan serüveni İLKHA'nın drone kamerasıyla keyifli bir yolculuğa çıkardı.

Türkiye'de 3 milyon 200 bin dekar alanda ve 56’nın üzerindeki ilde üretimi yapılan Antep fıstığında bu sene yüksek yıllık ürün ve fiyatlar üreticinin de yüzünü güldürüyor. Son yıllarda ülke genelindeki ağaç sayısından ekili olduğu alan kadar ciddi bir artış yakalayan Antep fıstığı, başta Güneydoğu Anadolu Bölgesi olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanına yayılıyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı verilerinden elde edilen bilgilere göre, önceki yıllarda istikrarsız görüntüsü nedeniyle üreticisini üzen Antep fıstığı, son yıllarda beklenen grafiği yakaladı.

Antep fıstığında ekili alan ve rekolte konusunda ilk sırada Gaziantep yer alıyor ve Türkiye'nin 56 ilinde Antep fıstığı yetiştiriciliği yapılmasına rağmen ekonomik anlamda ise Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Siirt, Kilis ve Kahramanmaraş illerinde fıstık üretimi yaygınlaştı. Gaziantep Ticaret Borsası Antep Fıstığı Rekolte Tespit Komisyonu, bu yılki Antep fıstığı rekoltesini 209 bin 617 ton olarak tahmin ediyor.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin en önemli tarımsal ihraç ürünlerinden Antep fıstığında hasat dönemi kente yakın bölgelerde toplanan fıstıkların ardından sona erecek. İç piyasa ile birlikte dünyanın dört bir tarafına ihraç edilen Antep fıstığındaki rekolte yüksekliği üreticinin yüzünü güldürürken, fiyatların ciddi oranda artması da üreticileri memnun ediyor.

Bölgede "yeşil altın" olarak da bilinen Antep fıstığının yıllık ürünü geçen yıla oranla büyük bir oranda artarken, temmuz ayında baklava yapımında kullanılan “boz” fıstığın hasadını yapan üreticiler eylül ayının başından itibaren de kırmızı kabuklu “ben” fıstığı topluyorlar.

Antep fıstığının tarlalardan fabrikalara uzanan serüvenini drone kamerasıyla çeken İLKHA ekibi, izleyenleri keyifli bir yolculuğa çıkardı.

Sabahın erken saatlerinde işe koyulan üreticiler, akşam saatlerine kadar fıstık topluyorlar. Ürünlerini fıstık işleme tesislerine getiren üreticiler, burada fıstıklarını farklı işlemlerden geçirerek daha sonra kurutmaya bırakıyorlar.

Sabahın erken saatlerinde başlayan fıstık hasadında işçiler, 35-40 derece sıcaklıkta günde yaklaşık 10 saat 60-70 lira yevmiye karşılığında çalışıyorlar. Genç yaşlı demeden güneşin altında açık arazide fıstık toplayan işçiler hem kendi kişisel ihtiyaçlarını karşılamak hem de aile bütçesine katkı sağlamak için mücadele veriyorlar.

Çiftçinin sabahın erken saatlerinde tarlasına gelmesiyle başlayan fıstık hasadı, ağaçların altlarına yaygı serilmesi ile devam ediyor. Ardından ağaçların üstlerine çıkan işçiler, fıstık salkımlarını tek tek kırarak yaygıların üzerine atıyorlar. Yaygılarda biriken fıstıklar çuvallara konulduktan sonra salkımlarından da ayrıştırılmak için fıstık tesislerine götürülüyor.

Fıstık tesislerine götürülen fıstıklar, burada fıstık soyma makinesinde kabuğu soyularak kavlak haline getiriliyor. Kavlak haline getirilen fıstıklar, tesislerde çalışan işçiler tarafından geniş alanlara serilerek kurutulmaya bırakılıyor. Gün boyunca tesislerde çalışan işçiler tarafından erken kuruması için sürekli tırmıklarla karıştırılan fıstıklar, 24-30 saat arası güneşte kurutulduktan sonra çiftçiye ve tüccara teslim ediliyor.

Teknolojinin gelişmesiyle daha önceleri mahalle aralarında ev hanımlarına kilo şeklinde el ile kırdırılan fıstıklar, son yıllarda entegre tesislerinde gelişmiş makinelerle kırılıyor. Ortalama bir entegre tesisinde günlük olarak 80 tona yakın fıstık kırılıp iç haline getirilirken, bu da hem fıstık üreticilerinin ve hem de baklavacıların işini kolaylaştırıyor.

İç haline getirilecek olan fıstıklar kırım makinelerinde kırılıyor. Çerezlik olarak hazırlanan fıstıklar ise çıtlatma makinelerinde çıtlatılıp hazır hale getiriliyor. Çiftçiler ile birlikte fıstık işletme tesisleri de hummalı bir çalışma içine giriyor.

Antep Fıstığı Araştırma Enstitüsü Müdürü Doktor Nevzat Aslan, geçtiğimiz hafta başlayan hasadın eylül ayının ortasına kadar devam edeceğini söyledi.

"Antep fıstığı iki dönemde hasat ediliyor"

Aslan, "Antep fıstığı iki dönemde hasat ediliyor. Bir yeşil iç, baklavada kullanılmak üzere yerelde ‘boz hasat’ denilen erken dönemde yapılan hasat var. İkinci dönemde yerelde ‘ben hasadı’ deniliyor ve bu hasat da Ağustos ayının ortalarında başlayıp Eylül ayının ortalarına kadar devam ediyor. Bu, bölgeler arası, iklimsel ya da rakımdan kaynaklı farklılıklardan dolayı farklılıklar gösteriyor. Örneğin Siirt Antep fıstığı çeşidi yaklaşık diğerinden iki hafta sonra olgunlaşıyor. Tabi iklimsel şartlar bunu belirliyor." dedi.

 "Antep fıstığı rekoltesinde son yılların en iyi dönemini yaşıyoruz"

Aslan, bugünlerde ağırlıklı olarak baklava üretiminde kullanılan boz Antep fıstığının hasat edilmeye başlandığını ve sıcak bölgelerde toplanan boz fıstıkların piyasaya sürülmeye başlandığını belirtti.

Aslan, "Bu yıl Antep fıstığında rekolte iyi ve gerek iç tüketimimiz gerekse de ihracatımızı karşılayacak miktardadır. Bu yılki rekoltemiz belki de son yılların en iyi dönemini yaşıyoruz. Bu anlamda çiftçilerimizin fıstık hasadını fazla geciktirmemesi, ağaçların bir an önce dinlenip kendine gelebilmesi için hasadı fazla geciktirmemeleri gerekiyor." diye konuştu.

"Türkiye'de 3 milyon 200 bin dekar alanda Antep fıstığı üretimi yapılıyor"

Aslan, şunları söyledi: "Ciddi anlamda Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki 6 ilimizde Antep fıstığı yetiştiriciliği yapılıyor. Yoğun olarak Gaziantep, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Adıyaman, Siirt ve Kilis illerimizde Antep fıstığı yetiştiriciliği yapılıyor. Türkiye toplam üretiminin yüzde 95’inden fazlası bu bölgede yapılıyor. Bunun dışında Akdeniz kuşağında ve Ege Bölgesi'nde hatta Marmara, Kuzey Anadolu'da bazı lokal bölgelerde birçok mikroklima özelliği gösteren bölgelerde Antep fıstığı üretimi yapılıyor. Burada tabi, bulunduğu yerin iklim şartlarına göre orada da hasatlar başlayan yerler var. Hasadı başlayacak olan bölgeler var. Belki bir ay sonra başlayacak olan bölgeler de var. Bu şekilde yaklaşık 3 milyon 200 bin dekar alanda ülkemizde Antep fıstığı üretimi yapılıyor."

"Antep fıstığında bu yıl bereketli bir yıl yaşıyoruz"

Antep fıstığı hasadının eylül ortasına kadar devam edeceğini ve 300 binin üzerinde kişinin de Antep fıstığından geçimini sağladığına işaret eden Aslan, "Bu yeni hasat döneminin çiftlerimize hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum. Ama bunun sürdürülebilirliği için ağaç bakım faaliyetlerinin de mutlaka eksiksiz yerlerine getirmelerini öneriyorum." ifadelerini kullandı.

“Bu yıl emeklerimizin karşılığını alabiliyoruz”

Şehitkamil ilçesine bağlı Bozobası (köyü) Mahallesi Antep fıstığı üreticilerinden Reşit Böke de yaptığı açıklamada, 2018 yılı “yeşil altın” hasadı sezonunun bu yıl bereketli başladığını ve bu yıl emeklerinin karşılığını alabildiklerini söyledi.

Antep fıstığının kullanım amacına göre farklı dönemlerde hasat edildiğini belirten Böke, “Antep fıstığı ilk olarak ‘boz’ şeklinde hasat ediyoruz. Bu hasat dönemi temmuz ayının ortalarında başlıyor ve ‘ben’ fıstık hasadı da ağustos ayının sonlarında başlayıp eylül ayının ortalarına devam ediyor. Yani şu anda ‘kırmızı ben’ fıstık topluyoruz." dedi.

Günlük olarak yaklaşık 2 ton fıstık topladıklarını belirten Böke, Antep fıstığının, Gaziantep'in en büyük gelir kaynaklarından olduğunu belirterek, bu sene yıllık ürünün yüzleri güldürdüğünü, ancak fıstığın içinin bu sene pek randımanlı olmadığını belirtti.

Böke, “Geçen yıllara göre fıstık bu sene çok güzel. Ama randıman konusunda pek iyi değil. Su altında yani ‘boz’ kavlakta geçen sene ve ondan önceki senenin ‘boz’ kavlağında 330-350 grama kadar ürün elde ediliyordu. Bu sene maalesef 270-280 gram elde ediliyor. Kabuk kalın olduğundan dolayı bu sene istediğimiz randımanı vermedi." ifadelerini kullandı.

Fıstık fiyatlarının bu sene istedikleri fiyatta olduğunu ve uzun yıllar sonra tekrar emeklerinin karşılığını aldıklarını ifade eden Böke, şunları söyledi:

“Bu sene fiyatlar çok güzel. Boz fıstık 13-13,50 TL arasında satıldı. Köylü vatandaşlarda fıstıkları, fıstık haline getirmediğinden dolayı ‘boz’ fıstık düşüş yapmadı. Köylü fıstığını, fıstık haline getirmediğinden dolayı fıstık fiyatları maşallah bayağı yükseldi. Şu anda fiyatlar iyidir. Kavlak fıstık fiyatı 51 TL'ye kadar satılıyor. Yaş kırmızı kabuklu ben fıstık ise 22 TL'ye kadar satılmaktadır. Bu seneki fiyatlardan üreticiler olarak memnunuz.”

“Hırsızlıkların önlenmesi için herkes kendi üzerine düşeni yapmak zorundadır”

Son yıllarda fıstık bahçelerinde hırsızlık olaylarının da arttığını ifade eden Böke, bu hırsızlık olaylarının önlemeye yönelik tedbirler alınmasını istediklerini belirterek, “Hırsızlık olayları oluyor. Bu hırsızlar da çevre köylerden değil. Bu hırsızlar şehirden geliyor. Bazen toplanan fıstıkları, bazen fıstık ağaçlarında fıstık kırıp çalıyorlar. Bu kırsal bölgelerde pek fazla bekçi olmadığından dolayı maalesef hırsızlık olayları oluyor. Hırsızlıkların önlenmesi için herkes kendi üzerine düşeni yapmak zorundadır." diye konuştu.

Yüksek sıcaklıklar altında fıstık topladıklarını, yaşam şartlarının zor olduğunu, bundan dolayı çalışmak zorunda olduklarını belirten işçiler, sabahın ilk ışıkları ile birlikte fıstık bahçesinde olduklarını ve akşam saatlerine kadar çalıştıklarını kaydetti.

Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinden Gaziantep’e geldiklerini belirten Naile Tongaç, işçilerin günlük 50-60 TL arasında yevmiye aldıklarını ve çalışmak için 50 kilometre yol kat ettiklerini belirterek, şöyle konuştu:

“Sabah saat 06.00'da kalkıp tarlaya geliyoruz. Bütün işçileri toplayıp arabayla tarlaya geliyoruz. Ben de bu fıstık tarlasında çalışan işçilerin başında sorumluyum. Fıstık toplayan kadınlara 50-60 lira yevmiye veriyoruz. Fıstık nerede toplanıyorsa oraya gidiyoruz. Bir tarlada kaç kişi çalışması gerekiyorsa işçileri tarlalara bırakıyoruz. Biz, ailecek geçimimizi bu şekilde sağlıyoruz. Eşim yoktur ve çocukların geçimini sağlamak için bu şekilde çalışıp geçimimizi sağlıyoruz. Bütün çalışanları da sabah erkenden evlerinden tek tek topluyorum. Arabalara bindirip çalışacakları tarlalara gönderiyorum. Bu sıcaklarda çalışmak zor oluyor. Ama mecburuz. Çünkü geçimimizi sağlamak zorundayız.”

"Suriye'den savaştan dolayı kaçtık. Burada da geçimimizi sağlamak için çalışıyoruz."

Suriye’deki iç savaştan dolayı Gaziantep’e geldiğini ve ailesinin geçimini sağlayabilmek için çalıştığını belirten Muhammed Ali ise “Burada fıstık toplamaya geliyoruz. Ailemizin geçimini sağlamak için ve çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için çalışıyoruz. Çocuklarımız küçük, bundan dolayı da onların geçimini sağlamamız gerekiyor. Biz Suriye'den savaştan dolayı kaçtık. Burada da geçimimizi sağlamak için çalışıyoruz. Sabah erkenden geliyoruz, akşam saat 17.00’a kadara çalışıyoruz. Hava sıcak, biraz zor oluyor ama çalışmaya mecburuz." diye konuştu.

Kadriye Yılmaz da yaz aylarında fıstık tarlalarında, kış aylarında ise zeytin tarlalarında ve diğer farklı tarım işlerinde çalışarak ailesinin geçimini sağladığını ifade etti.

Ketin önemli geçim kaynaklarından Antep fıstığı hasat sezonu hummalı bir şekilde devam ederken, baklavalık “boz iç fıstık” ve çerezlik fıstık hazırlayan entegre tesisleri sezonun en hareketli günlerini geçiriyor.

Antep fıstığı sezonu başladığından bu yana yoğun bir tempo ile çalıştıklarını belirten Ziraat Mühendisi Haluk Geyik, Antep fıstığının Gaziantep'in geçim kaynağının yüzde yirmisini karşıladığını kaydetti.

Yıl boyunca hasat dönemini beklediklerini belirten Geyik, “Hasat dönemi çok daha yoğun çalışıyoruz. İnsanlar bundan faydalanıyor, aynı şekilde biz de faydalanıyoruz. Burada fıstıkları çerezlik, kavrulmuş olarak hazırlıyoruz. Ayrıca baklavalık ürünler için iç fıstık hazırlıyoruz. Bu çıkan ürünlerimiz de çerezlik olacak. Yani kavrulmuş olacak." ifadelerini kullandı.

Tüccarlardan ve üreticilerden gelen fıstıkları işlediklerini belirten Geyik, “Bize fıstık yüzde 80 oranında tüccardan geliyor. Diğer yüzde 20 oranında ise köylerden geliyor. Türkiye'den gelen fıstıkları işliyor ve teslim ediyoruz. Burada ürünleri kahvaltıdan sonra sahaya seriyoruz ve üç gün boyunca kurutuyoruz. Yoğun bir şekilde elemanlarımız da ayıklayarak temizliyor. Aynı zamanda çıtlatma ünitemiz var. Tabi üründen ürüne değişiyor. İç fıstık ve çerezlik olarak hazırladığımız ürünler var. Ortalama olarak günlük 30-40 ton arasında kuruttuğumuz ürün var. 15-20 ton arasında da çıtlattığımız ürünlerimiz var." diye konuştu.

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.