Ata mesleği semercilikte son kuşak
Gaziantep’te 4’üncü kuşak semerci ustası olan Hanifi Danaoğlu, çırak bulamadığı için mesleğin son temsilcisi olduğunu ve mesleğini bölge illerindeki müşterileri sayesinde ayakta tutmaya çalıştığını söyledi.
Tarım alanında makineleşmeye geçilmesiyle birlikte binek hayvanları kullanma oranında da her geçen gün düşüşün yaşandığı Gaziantep’te, kaybolmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alan semercilik mesleğine devam eden ustalar artık parmakla sayılıyor.
Gaziantep’te asırlardır semercilik işi yapan yüzlerce semerciden sadece birkaç usta kaldı. Yıllar önce at ve merkeplere yaptıkları semerleri Türkiye’nin tüm bölgelerine gönderen semerci ustaları, ancak son yıllarda ise sadece hayvancılığın daha yaygın olduğu ve traktörlerin giremediği tarlaların halen atlarla sürüldüğü Doğu Anadolu illerindeki müşterilerine hitap ediyor.
Şahinbey ilçesi Boyacı Mahallesi'ndeki Kürkçü Han’ında bulunan küçük dükkânında ata mesleği olan semerciliği sürdüren Hanifi Danaoğlu, 4’üncü kuşak olarak 35 yıldır devam ettiği mesleğini yaşatmaya çalışıyor.
Semerciliği 4 kuşaktır devam ettiren ailenin son temsilcisi Danaoğlu, yıllardır çok severek sürdürdüğü ve unutulan meslekler arasında olan semercilik mesleğini yaşatmak için çabaladığını söyledi.
Sanayileşen ve makineleşen tarımla birlikte at ve merkeplerin köylerde kullanımı azalsa da bölgedeki bazı illerin coğrafi yapısı nedeniyle kırsal alanlarda at ve merkep kullanımının halen batı illerine göre daha yaygın devam ettiğini anımsatan Danaoğlu, en büyük üzüntüsünün ise mesleği devam ettirecek ustaların yetişmemesi olduğunu belirtti.
“Hem okula gidiyordum hem de çalışıyordum”
Danaoğlu, mesleğe henüz 7 yaşında babasının yanında başladığını, o dönem hem okula gittiğini hem de babasının dükkanına gelerek çalıştığını belirterek, “Bu meslek dedemizin mesleği. Dört kuşaktır bu mesleği devam ettiriyoruz. Son nesilde benim ve benden sonra da yetişen zaten yoktur. Okuldan çıkar babamızın yanına giderdik. Çırak olarak mesleğe başladım. Daha sonra mesleğe alıştık, halen devam ediyoruz. Ben, lise mezunuyum. Liseden sonra okula devam etmedim. Mezun olmadan önce de hem hem okula gidiyordum hem de çalışıyordum. Allah'a şükür babamızın yanında bu mesleği öğrendik ve sağ olsun babamız bizi iyi bir şekilde yetiştirdi. Şu anda halen mesleğe devam ediyoruz.” dedi.
“Her mesleğin zorluğu olduğu gibi bu mesleğin de zorlukları var”
Mesleğinin zorluklarına değinen Danaoğlu, “Bu meslek sadece emek isteyen bir meslek. Bu çuvaldızla kuyu kazar gibi semer yapıyoruz. Tabi her mesleğin zorluğu olduğu gibi bu mesleğin de zorlukları var. Biz, kolay yetişmedik. Babamızdan ve dedemizden dayak yiyerek mesleği öğrendik. İyi ki bu mesleği öğretmişler ve iyi ki zamanında kızmış ve dövmüşler. Allah'a şükürler olsun bir meslek sahibi olduk.” ifadelerini kullandı.
“Yaptığımız ürünleri doğu illerine gönderiyoruz”
Mesleğini bölge illerindeki müşterileri sayesinde ayakta tutmaya çalıştığını söyleyen Danaoğlu, şunları söyledi:
“Mesleğimiz hayvan ürünleri üzerinedir. Tabi eskisi gibi hem hayvan hem de hayvancılık kalmadı, azda olsa halen müşterilerimiz var. Genelde yaptığımız ürünleri zaten doğu illerine gönderiyoruz. Semer ve çulu, keçeden, berdiden ve el dokuma kilimden meydana gelen bir ürün. Genelde semer olarak bilinir ama biz ‘çul’ deriz. tabi bölgelere göre ismi de değişiyor. Bizim bu bölgede genelde ‘çul’ derler. At ve merkeplerde kullanılır.” şeklinde konuştu.
Babasından öğrendiği mesleğini 35 yıldır severek yaptığını söyleyen Danaoğlu, mesleğini çok sevdiğini ve bunun da karşılığını aldığını belirtti.
“Bizim ailede benden sonra bu mesleğe devam edecek kimse yok”
Mesleğinin son temsilcisi olduğunu belirten Danaoğlu, “Benim çocukluk döneminde bu mesleği yapan en az 30 tane esnaf vardı. Şu an sadece imal eden bir ben kaldım ve bende zaten son nesilim. Benden sonra bu mesleği devam ettirecek kimse yok. Geleceği olmayan bir meslek diye düşündüler. Bundan dolayı da kimse çocuğunu bu mesleğe göndermiyor. O yüzden de kimse yetişmedi. Mesleğimde çırak yetiştiremedik. Bizim ailede benden sonra bu mesleğe devam edecek kimse yok. Yedi yaşında olan bir oğlum var,okutmayı düşünüyorum. Ama eğer okumazsa mecburen bu mesleği ona öğreteceğim.” diye konuştu.
Mesleğinin kendisine helal kazancın her şeyin üstünde olduğunu öğrettiğini belirten Danaoğlu, helal rızık kazanmak ve çocuklarına haram yedirmemek için çabaladığını belirterek, bundan dolayı da en mutlu insanın kendisinin olduğunu da sözlerine ekledi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.