Barajın dibinde suya hasretiz
Atatürk Barajının yakınında oldukları halde buradan yararlanamadıklarını belirten Şanlıurfalı çiftçiler, imkânların oluşturulması halinde üretimde verimin artacağını belirttiler.
GAP'ın başkenti olan Şanlıurfa'da susuzluktan yakınan çiftçiler, çevre il ve ilçelerin Atatürk Barajından faydalandığı halde merkeze bağlı yüzlerce köyün buradan istifade edemediğini belirtiyor.
Birçok çiftçi kendi imkânıyla tarlasında açtığı su kuyularıyla ürününü sularken, kuyu açamayanlar ise tankerlerle meyve ve fıstık ağaçlarını sulamaya çalışıyorlar.
Sulama Birliğinin Dicle EDAŞ'a olan borcu nedeniyle suları kesilen ve kendilerini ilgilendirmeyen borçların mağduru olan çiftçilerin ürünleri kururken, yağışların yetersizliği de çiftçileri kara kara düşündürüyor.
Su verilmeyen yüzlerce köyden biri olan Hamurkesen'de fıstık yetiştiricileri, GAP projesi kapsamında Atatürk Barajı sularından faydalanmak istiyorlar.
Fıstık yetiştiriciliğin yoğun bir şekilde yapıldığı kentte yetiştiriciler, susuzluk nedeniyle fıstık veriminin düştüğünü, suyun gelmesi halinde verimin artacağını söylediler.
Konuyla ilgili konuşan fıstık yetiştiricilerinden Mehmet Turan Nege, "Su olmadığı için köyden, komşulardan veya akrabalardan, kuyulardan su geçip tankerle getirip buralarda sulama yapıyoruz. Az önce de gördüğünüz gibi, ağaçlar kurumaya başlamış. Hava sıcak, su yok. Devletten bir an önce suyu buralara getirip, halkın meyve ağaçlarını sulamasını istiyoruz. İnşallah çok yakında su gelecek. Bizim devletten ricamız suyun bir an önce bu ovalara verilmesi. Bizim tek şikâyetimiz baraj suyunun Harran, Kızıltepe, Mardin, oradan Şırnak'a kadar gidip, buralara verilmemesi. Bir an önce bu ovalara su verilmesi halinde verimin yüzde 100 ve yüzde 200 artmasını temenni ediyoruz." dedi.
"Sulamasak birkaç sene sonra fıstıkların hepsi kuruyacak"
Kuraklık nedeniyle gelip, fıstık ağaçlarını sulamak zorunda kaldığını dile getiren Nasrettin Nege, şunları söyledi: "2-3 senedir yağmur çok kısıtlı yağdığı için biz mecburen kıt imkânlarla fıstıkları suluyoruz. Hepsi sararıyorlar zaten neredeyse elimizden gitmek üzereler. Ben şoförlük yapıyorum, hafta sonları imkân bulunca geliyorum. Arkadaşlardan tankeri alıp bu fıstıkları suluyorum. Biz bu fıstıkları sulamasak bir-2 sene sonra fıstıkların hepsi kuruyacaktır."
"Barajın dibinde suya hasretiz"
"Biz bu barajın dibinde olduğumuz halde devlet bize su vermiyor." diyen Nege, "Suyu Harran Ovası'na kadar gönderiyor. Harran'dan neredeyse Kızıltepe, Mardin ovalarına gidiyor ama biz barajın dibinde suya hasretiz. Devlet bize suyu getirmiyor, biz şu anda çok mağduruz. Kardeşimle beraber burada 2 su kuyusu vurduk ama o kuyularda da maalesef su çıkmıyor. Yer altındaki zenginlikler de yoktur, sular tamamen kurumuştur. Biz, değerli Urfa fıstığının elimizden gitmemesi için devletten su talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Bağ sulamasını yapan Mahmut Çelik ise kendilerine sulama imkânı verilmesi durumunda üzümlerin daha verimli ve kaliteli olacağını belirtti.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.