Bingöl Üniversitesi ve İl Müftülüğü tarafından “Hz Peygamber ve Güven Toplumunun İnşası”  konulu Kutlu Doğum etkinliği düzenlendi.

Bingöl Üniversitesi Kongre Merkezi'nde düzenlenen “Hz Peygamber ve Güven Toplumunun İnşası” temalı program Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Sunumunu Bingöl İl Müftülüğü Din Hizmetleri ve Din Eğitimi Şube Müdürü Şemsettin Aydoğdu’nun yaptığı programa; Vali Yavuz Selim Köşger’in yanı sıra, Rektör Prof. Dr. İbrahim çapak, Belediye Başkanı Yücel Barakazi, Üniversite Genek Sekreteri Doç. Dr. Abdullah Taşkesen, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Bektaş, il Emniyet Müdürü Metin Akay, İl Müftüsü Mecit Can, HÜDA PAR İl Başkanı Hamdullah Tasalı, Memur- Sen İl Başkanı Mücahit Çelik, Halk Sağlığı Müdürü Vedat Söyiler, Akademisyenler, kurum amirleri, öğrenci ve çok sayıda vatandaş katıldı.

"Hz Peygamber her yönüyle örnek alınması gereken bir ulvi şahsiyettir"

Programda konuşan Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak ise “Bizde Hz Peygamberi en güzel şekilde örnek alır, hayatımızı ona göre dizayn ederiz. Hz Peygamber her yönüyle örnek alınması gereken bir ulvi şahsiyettir. Başta kendimizden başlayarak,  kendi nefsimizi ıslah etmekten başlayarak Hz peygamberi örnek almalıyız. Kendimizden başladıktan sonra ve kendi ailemizden, kendi çocuklarımızdan, kendi kardeşlerimizden ve kendi komşularımızdan başlamamız gerekecek. Aksi halde uzaktan başlayarak, kedimiz dizayn ve ıslah etmeden, bir takım şeylerle uğraşmak çok da fayda getirmez düşünüyorum. Bu program yeni dönüşümlere yeniden kendimizi fark etmeye ve dönmeye vesile olur diye ümit ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Daha sonra programa konuşmacı olarak katılan İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şinasi Gündüz, islam coğrafyasında yaşananlara dikkat çekerek, Hz Muhammed'e her zamankinden ihtiyaç olduğunu söyledi.

“İnsanları birbirine bağlayan ahlaki değer bir kriz ortamına sürüklenmiş durumda”

İnsanlığın ahlaki açıdan büyük sorunlar yaşadığına dikkati çeken Gündüz, “İçinde bulunduğumuz coğrafya bizi de yakından ilgilendiren, etkileyen bir şiddet çatışma sarmalında olduğuna şahit oluyoruz. Öyle ki dünyanın her tarafından bir şekil çeşitli ulusların şu içinde yaşadığımız coğrafyada kendilerine bir güç kapma, yer açama amacıyla bölgeyi nasıl cehenneme çevirdiklerini, milyonlarca insanın evinden, yurdundan olduğunu Türkiye’de 3 milyona yakın mültecinin bu savaşta göç ederek, ülkemize misafir olarak sığındığını biliyoruz. Yüzbinlerce insanın hayatını kaybettiğini biliyoruz.  Ahlaki açıdan insanlık çok ciddi sorunlar yaşıyor. İnsanları birbirine bağlayan ahlaki değer; merhamettir, iyiliktir, İslam’dır, bağışlamadır bütün bunlar ciddi manada tamamen bir kriz ortamına sürüklenmiş durumda.” diye belirtti.

 “Nereye gidiyorsunuz?”

Allah'ın Kur’an’da “Nereye gidiyorsunuz” buyurduğunu aktaran Gündüz, “Gerçekten nereye gidiyoruz. Bu soruyu önce şahıs olarak kendimize sormamız lazım. İçinde olduğumuz toplum olarak soru sormamız lazım. Bağlısı olmakla övündüğümüz bu dinde, bu dinin kitabı ve Peygamberi ile ilişkilerimiz hangi durumda. Günlük hayatımızda yaşadığımız değerlerimizi, değer yargılarımızı nereden alıyoruz. Allah’ın Kitabı Resulün sünnetini hayatımızı ne kadar etkiliyor. Gerçekten bu soruları kendimize sormalı ve üzerinde kafa yormaya son derece muhtaç durumdayız. Hz Peygamber Aleyhisselam, bugün gerçekten her zamankinden belki daha fazla anlaşılması üzerinde durulması ve düşünülmesi gereken bizim için bir rehber ve bir önderdir.” şeklinde konuştu.

Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşger de “Selam olsun kutlu Nebiye, selam olsun âlemlere rahmet olarak gönderilen O Peygambere, selam olsun ötelerden bize muştular getiren son Peygambere. Onun çağında yaşamayı ne kadar istedik, ancak biz öyle bir çağa duçar olduk ki,  ‘Ebu Leheb, Ebu Cehil ölmedi diyorlar, Ebu Cehil, Ebu Leheb çağlar, kıtalar geziyor Ya Resulullah’ şairin ifade ettiği gibi. Kıtaları Ebu Cehil’lerin, Ebu Leheb’lerin istila ettiği bir zamana denk geldik.  ‘O Müminler bir binanın tuğlaları gibidir’ buyuruyor, Ama bugün Müslümanların halini keşke görmeseydik.  Müslümanların duçar olduğu durumu birbirine düşmüş olmaları, bırakın bir vücudun organları, azaları gibi kenetlenmeleri, Türk, Arap, Zaza diye birbirine düşürüldüğünü, namuslarının kirletildiğini, dünyanın bütün sırtlanlarının, emperyalistlerinin İslam coğrafyasını taru- mar ettiklerine şahit olmaktayız. Ondan dolayı bizarız, utanç içindeyiz Ya Resulullah.” dedi.

"Miraç hadisesini duyunca, ‘O söylüyorsa doğrudur’ diyen Hz. Ebu Bekir’in o dağ gibi imanına talip olmamız gerektir." diyen Köşger, "Biz Sıddık’in imanına yetişmesek bile tüm ifsatlara, müsteşriklere ve dine saldıranlara rağmen, gönlümüzden coşarak, La ilahe illallah Muhammedün Resullah demek istiyoruz.” şeklinde konuştu.

İLKHA