Cumhurbaşkanı Erdoğan: Teröristler Almanya'da elini kolunu sallayarak dolaşıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan Almanya'da yaptığı konuşmada "Herhalde teröristleri korumak gibi bir görevimiz yok. PKK'nin şu anda Almanya'da binlerce mensubu elini kolunu sallaya sallaya dolaşmaktadır." dedi.
Devlet ziyaretini gerçekleştirmek üzere Almanya’nın başkenti Berlin’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier tarafından verilen resmî akşam yemeğine katıldı. Yemekte Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
Türkiye ile Almanya’nın modern tarihte birbirleriyle savaş içerisinde bulunmadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülkenin Birinci Dünya Savaşı’nda aynı safta yer alarak kader birliği yaptığını hatırlattı.
Almanya’nın millî birliğini sağlamasından hemen sonra başlayan ilişkilerin; siyasi, askerî, ekonomik alanlarda hızla gelişip derinleştiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alman firmalarının Osmanlı’nın son dönemlerinde hayata geçirilen kalkınma hamlelerinde de etkin rol oynadığına değindi.
Alman şirketlerinin Türkiye’nin 100 yıl öncesine uzanan sanayileşme hamlesindeki rolünün büyük olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu projelerden en önemlisinin, Berlin-Bağdat demir yolu projesi olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin demir yolu ulaşımında yeni bir atılıma hazırlandığı şu dönemde Almanya’yla benzer bir vizyonu tekrar ortaya koyacağımızı düşünüyorum” diye konuştu.
“Görüş farklılıklarımızı değil müştereklerimizi ön plana çıkartmalıyız”
Türkiye ile Almanya arasındaki köklü ilişkilerin kültür ve eğitim alanlarında da kendisini gösterdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz haftalarda 150. kuruluş yıl dönümünü kutlayan İstanbul Alman Lisesinin iki ülke arasındaki asırlara sari iş birliğinin sembolü olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ayrıca, 2013 yılında eğitime başlayan Türk-Alman Üniversitesi bu alanda ilişkilerimizi taçlandıran, binlerce Türk ve Alman öğrencinin yanı sıra uluslararası öğrencilerin de eğitim gördüğü önemli bir müessese hâline gelmiştir.” diye ekledi.
İki ülke arasında, uzun bir geçmişe dayalı ilişkilerin siyasi, askerî, ekonomik, kültürel ve sosyal alanların tamamında geliştiğini görmekten memnuniyet duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları söyledi: “Böyle geniş bir gündem içerisinde zaman zaman görüş ayrılıkları olması doğaldır. Mesele, bu fikir farklılıklarını karşılıklı saygı, diyalog ve diplomasinin imkânlarını kullanarak aşabilmektir. Bir Alman atasözünün dediği gibi; ‘düşmek suç değildir, düşüp kalmak suçtur.’ İlişkilerimizi görüş farklılıklarımızı değil müştereklerimizi ön plana çıkartarak sürdürmeliyiz. Türkiye ve Almanya bu başarıyı defalarca göstermiş ülkelerdir. Son dönemde yaşanan bazı sıkıntıları bu anlayış çerçevesinde tamamen geride bıraktığımıza inanıyorum. Zira Almanya, Türkiye’nin tarihî ilişkileri yanında hâlen pek çok uluslararası platformda müttefiki, yakın çalışma arkadaşı ve ortağıdır. Uluslararası meseleler karşısında ülkelerimiz daima istişare içinde olarak ortaklık ruhu içerisinde birlikte hareket etmişlerdir.”
“Türkiye, Suriye’de yeni dramların yaşanmaması için çalışıyor”
Suriye krizi ve düzensiz göç meselesi başta olmak üzere pek çok konuda Almanya ile Türkiye’nin aynı hassasiyetlere sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alman makamlarının; Türk milletinin zulümden kaçan Suriyeli komşularına sahip çıkmasını, ekmeğini bölüşmesini daima takdir ettiğini söyledi. Kendisinin de Almanya’nın Suriyeli mazlumlar için Avrupa içerisinde sergilediği dirayetli liderliği memnuniyetle karşıladığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimi ülkelerin mültecileri dikenli tel örgülere mahkûm etmeye çalıştığı bir dönemde Almanya meseleye insani bir bakış açısıyla yaklaşarak Avrupa değerlerinin savunucusu olmuştur.” dedi.
Türkiye ve Almanya’nın bu süreçte inisiyatif almalarının, göçmen krizinin daha büyük boyutlara ulaşmasının önüne geçtiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son İdlib düğümünün çözümünde olduğu gibi Türkiye Suriye’de yeni dramların, yeni göç dalgalarının yaşanmaması için çalışmayı sürdürmektedir. İnşallah önümüzdeki dönemde de aynı dayanışma ruhu içinde hareket edeceğimize inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Ekonomi alanında da iki ülke arasında çok güçlü ilişkilerinin bulunduğuna dikkat çekerek Almanya’nın, Türkiye’nin en büyük ticari ortağı olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası şirketler arasında Almanya’nın olduğunu, turizmde ziyaretçi sayıları bakımından Alman turistlerin ilk sıralarda yer aldığına işaret etti.
“Uluslararası yatırımlar devletimizin güvencesi altında”
Türkiye’nin, ciddi ekonomik potansiyeli olan, serbest piyasa ekonomisine ve büyük bir pazara sahip bir ülke olduğunun altını çizen ve Türkiye ekonomisinin sağlam temeller üzerine kurulu olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son haftalarda yaşanan spekülatif bazı dönemsel dalgalanmaların geçici olduğunu, aldıkları tedbirler sayesinde bu dalgalanmaların etkisinin sınırlı kaldığını söyledi.
Türkiye’deki uluslararası yatırımların, hükûmetin ve devletin güvencesi altında olduğunu, uluslararası firmaların, Türkiye’de hiçbir engelle karşılaşmadan faaliyetlerini rahatça sürdürdüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alman firmalarının Türkiye’deki yatırımlarını artırmalarını, faaliyetlerine, üretimlerine yeni alanlar ekleyerek genişletmelerini arzu ettiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kota, vergi, ticari yaptırım gibi unsurların siyasi amaçlar doğrultusunda kullanılmasını doğru bulmadıklarını vurgulayarak, “Bu hususlarda Almanya ile ortak bir tutum içerisinde olduğumuzu görmek bizleri memnun ediyor.” dedi.
“Türk toplumu 57 yıldır bu ülkenin kaderine ortaktır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkileri benzersiz kılan bir başka faktör de, Almanya’da yaşayan Türk toplumudur. Almanya’nın daveti üzerine ilk kez 1961 yılında bu topraklara çalışmaya gelen ve sayıları 3,5 milyonu bulan Türk toplumu, 57 yıldır bu ülkenin kaderine ortaktır. Almanya’nın İkinci Dünya Savaşı sonrasında gerçekleştirdiği kalkınma hamlesinde Türkler emekleri ve alın terleriyle büyük bir pay sahibidir. Türkiye olarak insanlarımızın geleceğini burada, Almanya’da görüyoruz. Türk toplumunun Alman komşularıyla barış içinde yaşamaları için her türlü teşviki yapıyoruz. Arzumuz, 57 yıldır Almanya’yı kendilerine yurt belirleyen insanlarımızın kökleriyle bağlarını koparmadan, hiçbir ayrımcılığa maruz bırakılmadan eşit katılım temelinde entegrasyon süreçlerini sürdürmeleridir.”
Avrupa’nın geleceğiyle toplumsal barışını tehdit eden ırkçı, yabancı karşıtı ve İslam düşmanı akımlara karşı elbirliği içinde mücadele edeceklerine inandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de tutuklu bulunan bazı Alman vatandaşları ile ilgili Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’e yanlış bilgi aktarıldığını söyledi ve “Bu bilgilendirmeyi düzeltmek benim de Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olarak görevimdir.” diye ekledi.
“Teröristleri korumak gibi bir görevimiz yok”
Teröristleri korumak gibi bir görevlerinin olmadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer benim ülkemde teröre bulaşıyorsa birileri, bu hangi sınıftan olursa olsun bizim hukukumuz onu cezalandırıyorsa, yargı makamları da bunun gereğini yapar. Bu Almanya’da da olsa böyledir, dünyanın bir değişik ülkesinde de olsa böyledir.” sözlerine yer verdi.
Türkiye’de ve Avrupa Birliği ülkelerinde terör örgütü olarak kabul edilen PKK’nin binlerce mensubunun, şu anda Almanya’da rahatça dolaştığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeri geldiği zaman terör örgütünün başının posterleriyle beraber Almanya’nın devasa caddelerinde gösteriler yapmaktadır, hâlbuki bunlar yasaktır. Peki, bunlara niçin müsaade ediliyor? Ve yüzlerce, binlerce insanımı öldürmüş olan bu insanların burada elini-kolunu sallayarak dolaşmaları doğru mu?” ifadelerini kullandı.
“Gazeteci eğer teröre bulaşmışsa bunu savunabilir miyiz?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konu ile ilgili değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Aydınlar deniliyor, bu aydınların tanımını yapmak lazım. Gazeteci deniliyor, bu gazeteci eğer teröre bulaşmışsa ve Türk yargısı bunu mahkûm etmişse bunu savunabilir miyiz? İşte bunlardan bir tanesi de, 5 yıl 10 aya mahkûm olmuş olan bir güya sözde gazetecidir ve o sözde gazeteci bir boşluktan yararlanarak kaçmış ve Almanya’ya sığınmıştır, Almanya’ya gelmiştir. Şu anda Almanya’da ve kendisi taltif edilmiştir, el üstünde tutulmuştur. Benzer bir şey acaba burada yapılıp da Türkiye’ye kaçmış olsa, bakın kendileri bizden üç tane, beş tane, altı tane gazeteciyi istediler ve bizim buna karşı ne yaptığımızı gayet iyi biliyorlar, biz onların yaptıklarını yapmadık. Ve yargımız bu konuda elinden geleni yaparak iki tanesini, bir tanesi tutuksuz yargılanmak üzere, bir tanesi ise bırakılmıştır. Ama şu anda benim ülkemden bu şekilde mahkûm olmuş olan birisi kaçıp buraya geliyor ve biz kendisini istiyoruz, aramızda suçluların iadesi anlaşması olduğu hâlde bu kişi bize verilmiyor.”
FETÖ terör örgütüne mensup yüzlerce binlerce kişinin de şu anda Almanya’da rahat bir biçimde dolaştığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bunları şimdi konuşmayacak mıyız, söylemeyecek miyiz?” diye ekledi.
“Bu tarihî devlet ziyaretinin dostluğu perçinlemesini temenni ediyorum”
Bu konuları aslında yemekte konuşmak istemediğini; ancak Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier tarafından konu gündeme getirilince konuşmak zorunda kaldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Keşke konuşmaz olaydım. Hâlbuki bunları biz gündüz aramızda konuştuk, tekrar burada bunları konuşmaya gerek yoktu. Çünkü bu sofrayı ben bir muhabbet sofrası olarak görüyordum ve bir muhabbet sofrasında da aslında bunlar konuşulmazdı.” dedi.
Tabii Avrupa’nın geleceğiyle toplumsal barışını tehdit eden bu tür akımların ve yaklaşımların, birer demokratik hukuk devleti olarak kendilerini bu adımları atmaya mecbur ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atalarımız, ‘her şeyin yenisi, dostun ise eskisi makbuldür’ derler. Türkiye’den Almanya’ya yaptığımız bu tarihî devlet ziyaretinin köklü Türk-Alman dostluğunu daha da perçinlemesini temenni ediyorum.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yemekteki konuşmasını Alman devlet adamı Bismarck’ın “Türklerin ve Almanların birbirlerine sevgileri hiçbir zaman sarsılmayacak kadar köklüdür.” sözleriyle tamamladı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.