Dindar nesil istiyorsak eğitim müfredatını değiştirmeliyiz
Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, dile getirdiği "Dindar nesil yetiştireceğiz" söyleminin içinin doldurulabilmesi için, bu toplumun inanç ve değerlerini esas alan bir müfredata geçilmesi gerektiğini belirtti.
2019-2020 eğitim öğretim yılı bu yıl da sorunlarla başladı. Sorunlarla açılan okullar, velileri ve eğitimcileri endişelendiriyor. Uzun bir yaz tatilinin ardından yeni eğitim öğretim yılı yarın resmen başlıyor.
2019-2020 eğitim öğretim yılı bu yıl da sorunlarla başladığına dikkat çeken Eğitim Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, 18 milyonu aşkın öğrenci ve bir milyonu aşkın eğitim çalışanı için yapılması gerekenlere dikkat çekti.
2019-2020 eğitim öğretim sezonunun bütün öğrencilere, öğretmenlere, eğitim çalışanlarına, velilere, hayırlar getirmesini temenni eden Gök, yeni eğitim öğretim yılının karma eğitim dayatması ve müfredat değişikliği başta olmak üzere eğitimdeki sorunların sona erdiği bir yıl olmasını diledi.
Yeni eğitim öğretim döneminin yine problemlerle başladığına dikkat çeken Gök, "Yaz tatilini bitirdik. Yeniden eğitim maratonuna ‘bismillah’ diyoruz. Yeni eğitim dönemine maalesef yine problemlerle başlıyoruz. Çözülmemiş problemlerimiz devam ediyor, müfredat problemimiz halen devam ediyor. Karma eğitim problemi çözülmemiş. Yani biz, Cumhurbaşkanının, ‘dindar nesil' söylemini sonuna kadar desteklediğimizi defalarca ifade ettik. Fakat bununla ilgili yeterli adımların atılmadığını net bir şekilde görüyoruz. Hatta tersine bir gidiş bile söz konusu. Biz, bunları maalesef gözlemliyoruz." dedi.
"Bu yönetmelik 1982 yılında darbecilerin çıkardığı bir yönetmeliktir"
1980 askeri darbe kalıntısı olan kılık-kıyafet yönetmeliğinin halen yürürlükte olduğunu belirten Gök, "Dolayısıyla yeni eğitim öğretim yılı, inşallah dindar nesil yetiştirmeye vesile olan bir müfredata ‘bismillah’ dediğimiz bir yıl olur. Karma eğitim dayatmasından da kurtulduğumuz, abuk sabuk kılık kıyafet yönetmeliğinden kurtulduğumuz bir yıl olur. Bu yönetmelik, 1982 yılında darbecilerin çıkardığı bir yönetmeliktir. İnşallah bu yıl bunlardan kurtulduğumuz bir yıl olur. İnşallah bu eğitim öğretim yılı tüm yavrularımıza, öğretmenlerimize, eğitim çalışanlarımıza, velilerimize güzellikler ve hayırlar getirir." temennisinde bulundu.
"Medeniyetimizin değerleriyle bezenmiş biz nesil istiyoruz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, geçtiğimiz yıllarda dile getirdiği "Dindar nesil yetiştireceğiz" söyleminin içinin doldurulması için toplumun inanç ve kültürünü esas alan bir müfredata geçilmesi gerektiğini belirten Gök, şunları söyledi,
"Yıllar önce Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bir açıklama yaptı. ‘Biz dindar nesil istiyoruz’ dedi. Bu cümle bizi heyecanlandırdı. Çünkü bu nesil yıllarca kendi değerlerinden uzak bırakıldı. Kendi değerlerine ötekileştirildi ve dinini unutması için çabalar sarf edildi. Örflerini, adetlerini, geleneklerini ve manevi değerlerini unutması istendi ve bu konuda büyük başarı da sağlandı. Bir medeniyetimiz var. Bizim öz medeniyetimizin değerleriyle bezenmiş biz nesil istiyoruz. Bizim, Cumhurbaşkanının ağzından çıkan bu cümleden anladığımız buydu. Bunu sağlamak için öncelikle bir müfredat değişikliği gerekiyor. Yıllardır her sene bunu dile getiriyoruz. Eğer ‘dindar nesil projesi’ devam ediyorsa ve böyle bir proje varsa, müfredatın da mutlaka buna uygun bir hale getirilmesi gerekiyor. Aynı şekilde müfredat değiştikten sonra, ders kitaplarının da buna uygun hale getirilmesi gerekiyor. Bu değişiklikler yapıldıktan sonra bizim o özlediğimiz, kendini, özünü bilen ve dünyaya yeniden adaleti getirebilme kapasitesine sahip olan nesil ancak böyle yetişir. Dolayısıyla da yetkililerin bu noktada adım atması gerekiyor."
"Öğretmen istihdamında atamalar kadrolu yapılmalıdır"
Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının bir an önce kaldırılması gerektiğini belirten Gök, "Şu anda en önemli problem bana göre sözleşmeli öğretmenlik. Yani öğretmenler arasında sözleşmeli, kadrolu ve ücretli öğretmen gibi ayrımlar söz konusu. Öğretmenler odasında adeta öğretmenler üçe ayrılmışlar. Her birinin kendine göre bir dezavantajı söz konusu. Dolayısıyla da bu ayrımın ortadan kalktığı, bütün öğretmenler kadrolu olarak atanmalı. Atanamayan birçok öğretmen var. Ücretli öğretmen neden çalışıyor? Önce atanamayan öğretmenleri atayalım. Sözleşmeli öğretmenlerimiz, birçok sıkıntı ile karşı karşıya. En doğal hakkı olan eşi ile yanyana gelme hakkı bile elinden alınmış, çocuklar ortada perişan durumda. Sadece eşlerin ikisi de sözleşmeli olursa, biri diğerinin yanına gidebiliyor. Bunun dışında eşler asla bir araya gelemiyor. Süt izninde, eş izninde, sağlık özüründe, ücretinde ve ek dersinde sorun var. Yani ücretli öğretmenlerimizin bu kadar ayrımcılığa maruz kalmaması gerekiyor. Bu sorunun artık çözülmesi gerekiyor. Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlerimizin kadrolu öğretmen olarak bu meslek hayatına devam etmelerinin sağlanması gerekiyor." çağrısında bulundu.
"Okul yöneticileri velilerle karşı karşıya getirilmemelidir"
Gök, okulların ödenek ihtiyacının karşılanması ve okul idarecilerinin öğrenci velileri ile karşı karşıya getirilmemesi gerektiğini belirterek, "Okullara ayrılan ödenek sıkıntımız var. Özellikle ilk ve ortaokullarda ödenek sıkıntımız var. Liselerde, Bakanlıktan kısmen de olsa bir ödenek ayrılıyor, ama ilkokul ve ortaokullarda ödenek olmadığından dolayı sene başında hep, ‘kayıt parası alınmasın’ diyoruz. Elbette kayıt parası alınmasın. Ama okullara mutlaka ödenek ayrılmalıdır. Bu okullarda çalışan idarecilerimiz bu paraları okulun ihtiyaçlarını karşılamak için kayıt parası değil ‘bağış’ olarak alıyorlar. Yani veliler, gidip bağış yapmak zorunda kalmasın. Siz, okullarımıza ödenek ayırın, Bakanlık bu konuda ödenek ayırsın, bu sorun bir an önce çözülsün. Hizmetlilerimizin, memurlarımızın, üniversitedeki çalışanların, öğretmenlerimizin sorunları var. İnşallah 2019 2020 eğitim öğretim yılının bu sorunların çözümüne ulaştığı bir yıl olur. İnşallah sorunlarımızdan kurtulur ve güzel bir sene geçiririz. Çünkü ülkemizin, ümmetin ve bütün dünyanın da gerçekten huzura, birliğe beraberliğe ve güzelliklere ihtiyacı var." değerlendirmesinde bulundu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.