Dinimiz karaborsacılığı ve stokçuluğu yasaklamıştır
İslam dininde karaborsacılığın haram olduğunu belirten Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik, dövizde yaşanan artışı ve piyasalardaki dalgalanmayı fırsata çevirmenin İslami ve insani olmadığını söyledi.
Son dönemde finansal piyasalardaki dalgalanmaları fırsat gören bazı spekülatörler, çeşitli ürün ve ürün gruplarında arz-talep dengesiyle uyuşmayan fiyat artışları, stokçuluk ve benzeri piyasa fiyat oluşumunu bozucu davranışlar gerçekleştiriyor.
Günümüzde genellikle de meyve ve sebze fiyatlarının artışıyla çokça karşımıza çıkan karaborsacılık ve stokçuluk, olumsuz iklim şartları bahane edilerek yapılıyor. Özellikle buğday, fındık, Antep fıstığı gibi ürünlerde yapılan stokçuluktan son olarak dövizdeki artıştan dolayı her alanda piyasadaki bu durumu fırsata çevirip, dolar ile alakası olmayan ürünler bile çok yüksek fiyatlarla satılıyor. Ya da dolar bahane edilerek yeterince var olan ürünler yokmuş havası veriliyor.
İslam'ın alışveriş ve ticaret ahlakına dair birtakım ilkeler koyduğuna dikkat çeken Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik, dinimizin toplumun ahlaki değerlerini hiçe sayarak stokçuluk, karaborsacılık, alışverişte hile gibi haksız kazanç yollarına kesinlikle izin vermediğini ifade etti.
Fıkıh kitaplarında stokçuluk ve karaborsacılığın "İhtikar" olarak adlandırıldığını belirten Çelik, "İhtikar haramdır. Fıkıh kitaplarında fırsatçılığa ‘ihtikar’ diyorlar. İhtikar, tekelcilik, karaborsacılık ve olan malı halktan, konu komşudan, çarşıdan, pazardan esirgemek anlamlarına da gelir. Bugünler gelir geçer. Ülke olarak zor günler geçiriyoruz. Zor günler insanın başına da ve ailelerin de başına gelebilir. Zaman zaman ülkemize yönelik farklı sebepleri olabilir. Ama zor günleri beraber atlatmalıyız. Böyle bir şey İslami değildir." dedi.
"Haram paranın bereketi de olmaz"
Dinimizin karaborsacılığı ve stokçuluğu yasakladığını belirten Çelik, "Yarın hesabını Allah'a vereceğiz. Aynı şekilde konu komşuya da hesabını vereceğiz. Bugünler gelip geçtikten sonra herkes yaptığı işi gönül rahatlığıyla sayabilecek bir tavır almalıdır. Bu tür şeyler bir defa etik ve ahlaki değildir. Vatanperverlik de değil. Hemşericiliğe, akrabalığa, komşuluğa sağacak bir olay değildir. Bunun için şeytana uyup, üç beş kuruş fazla kazanmanın şehvetine kapılmamalıdır. Böyle bir şey yapmaktan uzak durulmalıdır. Bu dinimizde kesinlikle haram bir kazançtır, helal değildir. Haram paranın binası olmaz. Haram paranın bereketi de olmaz. Her şeye rağmen ‘Bereket Allah’tan’ deyip azı bereketlendirmenin, paylaşmanın, huzurlu olmanın yollarını aramalıyız. Bugünlerde gelir geçer. Geriye dönüp baktığımızda yaptığımız işten yüzümüzün akı ile çıkmalıyız. Komşumuzun, çarşımızın, pazarımızın ve insanımızın yüzüne gönül rahatlığı ile bakabilecek davranışlarda bulunmalıyız." ifadelerini kullandı.
"Bunun ahlaki hiçbir yönü yoktur"
Bu tür durumları fırsata çevirmenin ahlaki olmadığını belirten Çelik, "Dinimiz zekâtı, sadakayı, infakı, paylaşmayı ve yardımlaşmayı emreder." dedi.
Çelik, "Kendi kardeşimize, komşumuza, hemşerimize, vatandaşımıza ve insanımıza bunu yapmak bir fırsatçılıktır. Bunun ahlaki hiçbir yönü yoktur. Ahlaki olmayan bir şeyin dinde de yeri yoktur. Onun için bizim fıkıh kitaplarımız bunu ihtikar olarak almışlar ve işlemişler. Yine bunu çeşitli tasavvurları, izahları vardır. Ben burada sadece bunun bir haram olduğunu, ahlaki olmadığını bunun bir fırsatçılık olduğunu, arkasını dönen kardeşine kötülük yapmak olduğunu buradan açık bir şekilde ifade etmek istiyorum. Cenab-ı Hak ülkemize ve insanımıza bu türlü gayri ahlaki hareketler yapmakta kendi kardeşine karşı fırsatçılık yapmaktan da bizi korusun. Çünkü bu bizim ülkemize karşı yapılan bir davranıştır. Gönül ister ve arzu eder ki bu süreci hep beraber geçirelim. Bu hücumu, krizi hep beraber yardımlaşma içerisinde geçirelim. Bizim çok güzel medeniyet değerlerimiz var. Onları devreye koyarak yardımlaşarak fedakârlık yaparak geçirmeliyiz." şeklinde konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.