Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-SEN) ile Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında düzenlenen Kabine Toplantısında aşı olmayan öğretmen ve okul personellerine haftada 2 defa PCR testi yaptırma zorunluluğu getirilmesine tepki gösterdi.

Okulların açılması ve yüz yüze eğitime başlanması gerekçesiyle alınan bu karara tepki gösteren Gök, eğitim çalışanlarına aşı ve test dayatması yapılamayacağını vurguladı.

“Eğitim çalışanlarına aşı ve test dayatması yapılamaz”

Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası getirilen öneriler üzerine Kabine Toplantısında okulların açılması ve yüz yüze eğitime başlanması gerekçesiyle aşı olmayan eğitim çalışanları için haftada iki defa PCR testi zorunluluğu getirildiğini belirten Gök, “Okulların açılmasının salgınla mücadele sürecinde başarılı olunmasına, salgınla mücadelenin ise aşılama, mesafe kuralları, sosyal izolasyon, maske ve benzeri tedbirlerin toplum ve birey nezdinde yerine getirilmesine bağlı olduğuna şüphe yoktur. Ancak salgınla mücadele sürecindeki diğer bütün faktörlerin göz ardı edilerek okulların açılmasının, öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının aşılanmasına veya PCR testi zorunluluğuna indirgenmesi şeklindeki hatalı ön yargının kabulü mümkün değildir.” dedi.

“Dünya Sağlık Örgütü’nün tespiti ortada”

Öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının aşılanmasına, PCR testi zorunluluğuna indirgenmesi şeklindeki hatalı ön yargının kabulünün mümkün olmayacağını aktaran Gök, “Dünya Sağlık Örgütü’nün toplumda vaka sayıları artıyor olsa dahi fiziksel mesafe, maske, el hijyeni ve havalandırma gibi önlemlerin yaş dönemlerine uygun bir şekilde uygulanmasıyla okulların açık kalmasının sağlanabileceği yönündeki tespiti ortadadır. Buna rağmen haftada iki defa PCR testi zorunluluğu getirmek gibi fiilen yürütülmesi neredeyse imkânsız, psikolojik baskı boyutuna varacak, aşılanmayı bireysel bir tercih olmaktan çıkarıp zorunlu bir tercih haline getirecek her türden zorlamanın, okulların açık tutulması amacına hizmet etmekten uzak olduğu bilinmelidir.” ifadelerini kullandı.

“Bu hatadan bir an evvel dönülmelidir”

AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin ihtiyari olmayan tıbbi bir müdahale olarak zorunlu aşının özel hayata saygı hakkına müdahale teşkil ettiğine dair kararlarının ortada olduğunu belirten Gök, “Eğitim çalışanlarının mesleklerini ifasının, kamu hizmetinin yerine getirilmesinin haftada iki defa PCR testi yaptırma şartına bağlanması, dolaylı yoldan aşı zorunluluğu dayatılması ve bu suretle temel insan haklarının ihlali niteliğindedir. Bu nedenle hukuki dayanaktan yoksun, hatalı ve yanlış olan eğitim çalışanlarına PCR testi zorunluluğu kararı yeniden ele alınmalı, eğitim kamu hizmetinin yürütülmesini zora koşacak, eğitim çalışanlarının moral, motivasyon ve çalışma azmine zarar verecek, kurum içi çalışma barışını bozacak bu hatadan bir an evvel dönülmelidir.” şeklinde konuştu.

“İnsanları neden geriyorsunuz?”

Gök, “MEB eğitim çalışanlarına ya aşı olacaksınız ya da haftada 2 kez PCR testi yaptıracaksınız demiş. Benim de birkaç cevabım olacak; kimse kusura bakmasın ama kimseye zorunlu aşı yapamayacağınız gibi kimseye PCR testini de zorla yaptıramazsınız. Eğer bunu yapmaya kalkarsanız yasaya, Anayasaya ve tüm uluslararası normlara aykırı davranmış olursunuz ve bunun sosyal maliyetinin yanında hukuki bir bedeli olur. Sağlık Bakanlığının günlük ortalama 200 bin test yapabilme kapasitesi olduğunu biliyorum. Durum bu iken 2 milyon eğitim çalışanına haftada 2 PCR testi nasıl yapılacak, acaba bunu da merak ediyorum. Allah (Celle Celaluhu) aşkına yapmayın, bu hafta da 2 kez PCR testi yapmanın uygulanabilirliği zaten yokken insanları neden geriyorsunuz?” diye sordu.

“Aşı dayatmasını doğru bulmuyorum”

Aşı dayatmasının doğru olmadığını ifade eden Gök, “Eğitim çalışanı kardeşlerime sesleniyorum; ben 2 doz aşı yaptırmış birisi olarak size aşı yaptırmayı tavsiye ediyorum. Ancak birilerinin aşı olmak istemeyen birine bir şeyler dayatmasını da doğru bulmuyorum. Aşı ya da PCR testi yaptırmak istemeyen kardeşlerime saygı duyuyor ve yaşayacakları herhangi bir olumsuzluk karşısında yanlarında olacağımızı da buradan ilan ediyorum.” diye konuştu.