Eğitimdeki başarısızlığın nedenleri raporlaştırıldı
Anadolu Gençlik Derneği Silopi temsilcisi Sıddık Akyasan, bölgenin eğitimdeki başarısızlığın başlıca nedenlerinin, yaşanan çatışma olayları, dil yetersizliği, ekonomik sorunlar olduğunu söyledi.
Doğu ve Güneydoğu illeri olmak üzere Şırnak'ın eğitimde son sıralarda olmasının nedenlerini raporlaştıran Anadolu Gençlik Derneği Silopi Temsilcisi Sıddık Akyasan, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada; 'terör' olayları, dil yetersizliği ve ekonomik sebepler olmak üzere var olan birçok sorunun eğitimdeki başarı derecesini olumsuz etkilediğini belirtti.
2019 yılında da merkezi sınav sonuçları açıklandıktan sonra her zamanki gibi Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin başarı sıralamasının değişmediği görüldü.
"PKK'nın varlığı eğitimdeki başarısızlığın nedenlerindir"
PKK'nin saldırı ve çukur siyaseti ile eğitime darbe vurduğunu belirten Akyasan, okulda, üniversitede, medresede elinde kalem, kitap ve Kur'an-ı Kerim olması gereken gençlerin dağlara kaçırılmasıyla eğitime darbe vurulduğunu söyledi.
Çukur siyasetinin psikolojik ve ruhsal etkilerinin halen devam ettiğini ve bunun eğitimi olumsuz etkilediğine dikkat çeken Akyasan, "Eğitime eğitimde geri kalmışlığın nedeni bölgede sık-sık terör olaylarının olmasıdır. Terör örgütü PKK'nın Kürtlerin haklı taleplerinin istismar ederek, kan ve silah üzerinden terör saldırıları yaparak bölgede eğitime büyük bir darbe vurmuştur. Okulda, üniversitede, medresede elinde kalem, kitap ve Kur'an olması gereken gençler ile çocuklar kandırılarak dağlara çekildi-kaçırıldı. Üzerine çukur siyaseti de eklenince darbe üzerine darbe vuruldu eğitime. Çukur siyasetiyle onlarca okul yakıldı-yıkıldı kullanılamaz hale getirildi. PKK sapkın ideolojisine kolay kurban seçebilmek için gençlerin eğitimsiz olmasını ister ve böylelikle bölgede en çok eğitime darbe vurmuştur. Çukur siyasetinin psikolojik ve ruhsal etkilerinin halen devam ettiğini söyleyebiliriz. Bu nedenle Şırnak bölgesi eğitimde son sıralarda kaldı." dedi
"Anadilde eğitim olmayışı bölge insanının eğitimini ciddi etkiliyor"
Kürt çocuklarının sonradan zorunlu olarak Türkçeyi öğrendiği için sınavlarda okuduğunu anlayamadığı ve bunun eğitimdeki başarısızlığın önemli sebeplerinden olduğunu söyleyen Akyasan, Anadilde eğitim serbestliğinin gerekliliğine dikkat çekerek, "Raporumuzu hazırlarken ilk ve etkili olarak dil yetersizliğinin olduğunu gördük. Şırnak ve ilçelerinin hemen-hemen tamamının Kürt olması ve Türkçeyi 6 yaşından itibaren zorunlu olarak öğrenmeye başlaması eğitimdeki başarıyı olumsuz anlamda etkiliyor. Öğrencilerimiz Türkçeyi sonradan öğrendikleri için dili iyi kullanamamakta ve çok basit kelimelerin ne anlatmak istediğini bilememektedir. Dolayısıyla sınavda okuduğunu anlayamıyor ve sınavlarda bir başarı elde edemiyor. Bir çocuk en iyi anadilinde okuyarak, anlayarak başarı elde edebilir. Anadilde eğitimin serbestliğinin gerekliliğini ve önemini buradan anlayabiliyoruz." şeklinde konuştu
"Okulda olması gereken gençler çalışmak zorunda kalıyor"
Bölgenin ekonomik sorunları nedeniyle çocuk ve gençlerin çalışmak zorunda kaldığını ve bunun eğitime odaklanmama sorunun beraberinde getirdiğini söyleyen Akyasan, istihdam alanları oluşturularak bunun önüne geçilmesi gerektiğin ifade etti.
Akyasan, "Bölgenin sosyo-ekonomik yapısından kaynaklı geçim sıkıntıları mevcuttur. Ailelerin çoğunluğu mevsimlik işçi olarak çalışmaktadır. Eğitimine yönelmesi gereken öğrenciler aile gelirine katkıda bulunmak için mecburen çalışıyor. Bu da öğrencilerin eğitiminde aksama, odaklanmama sorunun beraberinde getiriyor. Bunun önüne geçilmesi için bölgede istihdam alanları oluşturularak, okulda olması gereken gençlerin mevsimlik işlerde çalışılmasına engel olunmalıdır. Çocukların eli kalem ve kitap tutmalıdır. Bundan dolayıdır ki eğitimleri aksamaktadır ve bölgenin eğitim seviyesini olumsuz etkilemektedir." diye konuştu
"Ebeveynler çocuklarıyla yeteri kadar ilgilenmiyor"
Ebeveynlerin eğitim seviyesinin düşük olmasının öğrencilerin eğitim başarısını etkilediğine vurgu yapan Akyasan, "Öğrencilerin eğitimini etkileyen sebeplerden birisi de ebeveynlerin eğitim seviyesinin düşük olması ve öğrencileriyle yeteri kadar ilgilenmemesidir. Aile içi ortam olsun, okuldaki ortamı olsun, ebeveynler çocuklarıyla ilgilenmiyor. Çocuklar ergenlik çağına geldiğinde bir takım psikolojik ve ruhsal sorunları meydana gelebiliyor. Ebeveynler çocuklarının sorun ve sıkıntılarını dinlemiyor ya da çocuğuna sorun ve sıkıntısını anlatacak cesareti vermiyor. Tabi bunun nedeni ebeveynlerin çoğunun eğitim seviyesinin düşük olmasından kaynaklanıyor. Haliyle bu da öğrencilerin eğitime yönelik ilgisini olumsuz anlamda etkiliyor. Ebeveynler kendisini geliştirerek, çocuklarına hayatın her alanında sabırla ilgi göstermelidir." ifadelerini kullandı
"Öğretmen değişiklerinin sık-sık olması öğrencileri olumsuz etkiliyor"
Sık-sık öğretmen değişikliğinin olmasıyla öğrencilerin eğitime odaklanmadığını belirten Akyasan şöyle konuştu; "Bölgeye gelen öğretmenin, şartların olumsuzluğundan dolayı bir an önce bölgeden kaçmayı planlaması, bir yolunu bulup hemen tayin alması nedeniyle öğrenciler olumsuz etkilenmekte ve bir yılda 4 tane öğretmen gören öğrenci, öğretmene alışma sürecinden eğitime odaklamamaktadır hatta bazı liselerde hala okuma yazma bilmeyen gençlerimizin var olduğunu görüyoruz. Sözleşmeli öğretmenlik bu problemi aza indirse de, öğretmenler bu kez özlük haklarında mahrumiyet yaşamaya başladılar. Öğretmen değişimin fazla olması eğitimdeki başarısızlığın nedenlerindendir."
"Okullar teknik olarak yetersiz ve personel eksikliği var"
Okullarda teknik yetersizliği ve personel eksikliğinin öğrenci ve öğretmenleri mağdur ettiğini aktaran Akyasan, "Okullarımız teknik bakımdan yetersizdir. Köy okullarında, hatta merkezde bulunan bazı okullarda internet yoktur. Öğrenci belgesi istenildiğinde idareci merkeze gelip öğrenci belgesini çıkartıp okula götürüp öğrenciye vermektedir. Özellikle köy okullarında personel olmamasından dolayı öğretmen ve öğrenciler okul temizliği yapmaktadır. Bu öğrenci ve öğretmenler eğitim mi yapsın yoksa üç katlı binanın temizlik işlerini mi? İŞKUR personelinin temizlik için okula gelmemesi, gelip de çalışmaması öğrencileri ve öğretmenleri mağdur ederek eğitimin kalitesini etkilemektedir. Temiz ve hijyenik bir ortamda eğitimin verildiğini söyleyemeyiz. Bu sorunda eğitimdeki dereceyi olumsuz etkilemektedir." dedi
"İdareciler öğretmenlerin problemleriyle ilgilenmiyor"
İdareci ve kurum amirlerinin öğretmenlerin problemleriyle ilgilenmediğini ileri süren Akyasan, "Farklı bölgeden gelen öğretmen kendisine muhatap bulmakta zorluk çekmektedir. Bazı idarecilerin kırılamayan ilgisiz tavırları, çalışmak isteyen öğretmenin azmini kırmaktadır. İşini yapması gereken bazı kurum amirleri başkalarının özel hayatlarını araştırmakla meşgul olması ve asıl işine yoğunlaşmaması geleceğimizin teminatı çocuklarımızın eğitim hayatını kötü anlamda etkilemektedir." diye konuştu
"Liyakatsiz idarecilerin tutumu eğitimdeki geri kalmışlığın bir nedenidir"
Liyakatsiz idarecilerin olduğunu ifade eden Akyasan, idarecilerin eğitimle ilgilenmesi gerekirken, öğretmenlerin bakış açısıyla ilgilendiğini, ve öğretmenlere sorunlar çıkarıldığını aktararak konuşmasını şöyle sürdürdü;
"Bazı idarecilerimiz şehrin asıl sorunlarıyla ilgilenip çözüme kavuşturmaktansa, eğitimcilerin bakış açılarıyla ilgilenmektedir. Bazı idarecilerimiz onlarla dünyaya aynı pencereden bakan tek tip eğitimciler istemektedir. Baskıya rağmen bu yapılmadığında ise soruşturma tehdidi ile karşı karşıya kalmaktadır. Bunu yapan idarecilerimizin tek derdi kendisini o koltuğa oturtanların gözünden düşmemektir. İmam Gazali’nin deyimiyle 'layık olmadan makam sahibi olanlar, astlarını ısırır üstlerine kuyruk sallarlar.' Maalesef bu bölgenin en büyük talihsizliği de budur. Siyasi nüfuzlarından dolayı hiçbir tecrübesi ve birikimi olmadığı halde bütün makamları işgal edebilirler. Kurum, aile ya da bir zümrenin şirketi haline dönüştürülmek istenmektedir. Bu ciddi ve büyük bir sorundur. Bundan dolayı Şırnak bölgesi eğitim ve diğer konularda en sonlarda kalıyor."
"Okul müdürleri adeta inşaat ustasına dönüştürülmüştür"
Eksikleri olmasına rağmen yeni yapılan okulların eğitime açılmasının okul müdürlerini inşaat iççisine dönüştürdüğü dile getiren Akyasan, "Son süreçte bölgede yeni okullar yapılmaktadır. Bununla beraber yeni yapılan okulların bitmek bilmeyen ihtiyaçları vardır. Okul idarecileri bunlarla uğraşmaktan eğitime zaman ayıramamaktadır. Okul müdürleri adeta inşaat ustasına dönüştürülmüştür. Okullara yeteri kadar kaynak gönderilmiyor veya verilmiyor. Bu da büyük derecede öğrencilerin eğitim aldığı ortamın hijyenini temizliğini etkiliyor. Bu sorun da eğitimdeki dereceyi olumsuz etkilemektedir." şeklinde konuştu
"Denetim yapılmadığı için bu sorunlar, sorunlar sarmalına dönüşüyor"
Denetimin olmasıyla sorunların sarmala dönüştüğünü aktaran Akyasan, "Söz konusu sorunların çözümü için yıllardır olumlu ve yerinde adımların atıldığını söyleyemeyiz. Denetim yapılmadığı için bu sorunlar sarmalına dönüşüyor. Denetim eksikliği her zaman gevşekliği ve başıboşluğu meydana getirir. MEB'in bu konuda ciddi denetim yapması gerekmektedir ki, bölgede eğitimin kalitesi artsın." dedi.
Hazırladıkları raporu yetkili kişi ve kurumlara ileteceklerini belirten Akyasan, ayrıca, bu sorunların geniş perspektifle masaya yatırılması için önümüzdeki günlerde eğitim şurası düzenleyeceklerini sözlerine ekledi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.