Gümüşhane Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından Gümüşhane Üniversitesi Kongre Merkezi’nde “28 Şubat” konulu bir panel düzenlendi.

Yrd. Doç. Dr. Sevil Cengiz moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele, o günleri bizzat yaşayan ve mağdur olan Afyonkarahisar Milletvekili Hatice Dudu Özkal, 28 Şubat Platform Başkanı Mine İpek, Emekli Albay Ersan Ergür, Araştırmacı Yazar Ahmet Ay konuşmacı olarak katıldı.

Dindar kimliğinden dolayı ordudan tasfiye edilen ve daha sonra göreve iade edilen emekli Albay Ersan Ergür, panelde yaptığı konuşmada, o dönem başörtülü eşlerindendolayı TSK’dan ilişiği kesilen subay ve astsubaylar olduğunu hatırlattı.

"28 Şubat aktörleri ne hikmetse 15 Temmuz darbe kalkışmasını gerçekleştiren FETÖ mensuplarını o gün tespit edemedi"

Bugün gelinen noktada TSK'ya başörtülü subay ve astsubayların alındığını belirten Ergür, "28 Şubat esasında başörtüsüyle ilgili değildir. Türkiye'nin ayağına vurulmak istenilen bir prangadır. 28 Şubat Türkiye'de ılımlı İslam modelini yerleştirmek üzere ortaya konulmuş bir NATO projesidir. Bu iddianın en büyük dayanağı irtica ile mücadele ettiği söylenilen 28 Şubat aktörlerinin ne hikmetse 15 Temmuz darbe kalkışmasını gerçekleştiren FETÖ mensuplarını o gün tespit edememiş olmasıdır." ifadelerini kullandı.

TSK'da FETÖ yapılanmasının 28 Şubat'tan sonra hızlandığına dikkat çeken Ergür, "Eşleri başörtülü olan subaylar atılmıştı. Atılmayanlar FETÖ mensuplarıydı ve eşleri başlarını açmışlardı. Devre arkadaşlarımız neden ve niçin yaptıklarına anlam veremediğimiz şekilde ellerinde içki kadehleriyle dolaşarak bir anda yemek ve davetlerde içki içmeye başlamışlardı. O gün elinde kadehlerle dolaşanların birçoğu 15 Temmuz öncesi terfi edip tuğgeneralliğe yükselen arkadaşlarımızdı." diye konuştu.

"28 Şubat yargısının verdiği kararlar sonucu hâlâ cezaevinde olan kardeşlerimiz var"

Camilerde Kur’an dersi verdikleri için terör örgütü üyeliği ile suçlanan mağdurların olduğunu ve bir kısmının hala cezaevinde olduğunu dile getiren 28 Şubat Kadın Platformu Başkanı Mine İpek, 28 Şubat mahkûmlarına adil muamele yapılması gerektiğini söyledi.

28 Şubat sürecinde Malatya İnönü Üniversitesi'nde öğrenci olduğunu ve o dönemde zor günler geçirdiklerini belirten İpek, "Hocalar sınıfta yoklama yaparken başörtülü arkadaşlarımızın yanına bir 'artı (+) işareti' koyarak fişleme yapıyorlardı. Bundan sonraki süreçte de sınıfta olsak da yok yazılıyorduk. Varlığımızın bir anlamı kalmamıştı. Fakültelerde başörtülü öğrenciler için ikna odaları kurulmuştu. Buralarda çok fazla hakarete uğruyorduk. Terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyorduk. Terör örgütü FETÖ o zaman, 'başörtüsü füruattır' kararını alarak üniversitelerdeki başörtüsü eylemlerinin direncini bir nevi kırmıştır. Bu yaklaşımları aleyhimize kullanılmıştır. Dekanlar bizi çağırarak 'bakın arkadaşlarınız başlarını açtı. Onlar da inanıyorlar ama açtılar. Siz hangi örgüte hizmet ediyorsunuz? Hangi terör örgütüne mensupsunuz ki bu kadar direniyorsunuz, diyorlardı." şeklinde konuştu.

İLKHA