Erbaş: İnancımız ne kadar sağlam olursa çalışmalarımız da o kadar tesirli olur
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Uluslararası İlahiyat Programına (UİP) 2020 – 2021 Eğitim Öğretim yılında yeni başlayan öğrencilere konferans verdi.
Video konferans sistemi ile gerçekleştirilen programda öğrencilere seslenen Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, günümüzde iyiliğin, güzelliğin yeryüzünde her yere ulaşması için inançlı, güzel ahlak sahibi gençlere ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Erbaş, öğrencilere yeni başlamış oldukları Uluslararası İlahiyat Programı’nda başarılar dileyerek, “İnsan yetiştirmek uzun vadeli bir yatırımdır, emek ister. Verilen zahmetin karşısında elde edilecek sonuç, bir o kadar da güzel olur. Biz de bu programla insanlığın geleceğinde güzel izler ve etkiler bırakmak istiyoruz.” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığının tarihi ve hizmetleriyle ilgili bilgiler veren Erbaş, “Ülkemizde değişen gelişen imkanlar ve dünyada değişen şartlar göz önüne alınarak 2006 yılında Uluslararası İlahiyat Programı Başkanlığımızda hayata geçirildi. Bu programda Başkanlığımızın yurtdışı hizmetleri kapsamında Avrupa ülkelerinde doğup büyüyen, oranın eğitim sisteminde yetişen, dilini ve kültürünü bilen gençlerimizin Türkiye'de ilahiyat eğitimi alıp geldikleri ülkelerde istihdam edilmeleri amaçlanmıştır. Program, günümüzde 6 ilahiyat fakültesinde 518 öğrencisi olan ve 823 mezun vermiş önemli bir uluslararası öğrenci programı haline gelmiştir.” ifadelerini kullandı.
“Öz kültürlerinizi örf ve adetlerinizi tanımanızı başlı başına bir kazanç olarak görmekteyiz”
Erbaş, UİP’le ulaşmak istedikleri hedefleri aktararak, “Bunların başında yurtdışında yaşayan insanımızın dini ve kültürel hayatına ilmi ve akademik boyuttan katkı sağlamak, kültürel hayatına şu ana kadar olduğu gibi bundan sonra da sizler vasıtasıyla katkı sunmak en önemli amaçlarımızdan birisidir.” şeklinde konuştu.
UİP’in bir eğitim faaliyeti olmakla birlikte dil, kültür, tarih, sanat, eğitim ve insani hizmetlerin programın başka bir boyutunu oluşturduğunu dile getiren Erbaş, “Siz değerli öğrencilerimizin akademik başarı durumlarından da öte önemli bir zaman dilimini ülkemizde geçirerek öz kültürlerinizi, geleneklerinizi, örf ve adetlerinizi tanımanızı başlı başına bir kazanç olarak görmekteyiz. Bu anlamda sizlerin din hizmeti konusunda sunacağınız katkılarla Türkiye dışında yaşayan millet varlığımızın dini ve milli hassasiyetlerinin korunmasını hedeflemekteyiz.” dedi.
“Doğru bir İslam algısı oluşturmalısınız”
İslam dünyasının kendi iç problemleri ile mücadele ederken Batı toplumlarının da İslamofobi adı altında kendisine suni bir düşman algısı oluşturmaya çalıştığını dile getiren Erbaş, “Avrupa'yı etkisi altına alan ve İslamofobi adı verilen o korkular ortadan kaldırmak görevi sizlere de düşüyor. İslamofobi ve İslam karşıtı ırkçılığa yönelik doğru bir İslam algısı oluşturmak, Türkiye'deki ilmi birikimi Batı dillerine tercüme etmek, egemen Batı kültürü ile kendi kültürü arasında varoluş mücadelesi veren Müslümanlara sahih din hizmeti sunma açısından sizlere büyük görevler düşmektedir. İslam'ın bütün kâinata getirdiği o rahmet mesajını anlatma görevi sizlerin omuzlarında olacaktır." ifadelerini kullandı.
“Terör örgütlerinin İslam ile anılmasının yanlışlığını her alanda dile getirmeliyiz”
Erbaş, Avrupalı Müslümanların ciddi bir asimilasyon baskısı altında olduklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
“Avrupalı Müslümanlar son zamanlarda adeta devlet politikaları haline gelen Avrupa İslam'ı gibi nevzuhur, yeni ortaya çıkarılmaya çalışılan söylemlerle İslam'ın sekülerleştirilmesi kaygısını yaşamaya başlamıştır. Diğer yandan Müslümanlar bireysel ve toplumsal olarak dünyanın değişik coğrafyalarında terör olaylarının yanı sıra yanlış ve eksik dini yorumlarla varlığını sürdüren, aşırılıkları merkeze alan anlayışın ortaya çıkardığı negatif algılarla da mücadele etmektedir."
Erbaş, "Bunun neticesinde insanların dini duygularını istismar ederek varlığını sürdüren DEAŞ, FETÖ, el Kaide, eş-Şebab, Boko Haram gibi dünyanın çeşitli yerlerindeki terör örgütlerini de piyasaya sürmektedirler. Bunlara karşı hepimiz uyanık olacağız. İslam'ın Kur'an ve Sünnet çizgisinde yaşanmasını, anlatılmasını her zaman ön plana çıkaracağız. Dini konularda uzmanlaşmış bireyler olarak ilahiyat fakültesi öğrencilerimiz bu tür akımların tehlikelerine karşı son derece dikkatli olmak zorundadır. Bu terör örgütlerinin İslam ile anılmasının yanlışlığını her alanda dile getirmeniz gerekmektedir. Bizler inanıyoruz ki Müslüman gençlerimizin temel referansı Kur'an ve sünnet olduğu sürece zihinlerinde bu tür zararlı ve aklı ifsad edecek düşüncelere yer olmayacaktır.”dedi.
“İslam medeniyetinden alacağınız birikimle daha güzel hizmetlere imza atacaksınız”
UİP öğrencilerinin İslam'ın rahmet mesajını, aydınlık yolunu, bilgi ve hikmet boyutunu öğrenerek dünyaya anlatma sorumluluğu olduğuna dikkat çeken Erbaş, “İnsanların din, dil, ırk, sosyal sınıf ayrımlarına tabi tutulduğu dünyayı değiştirmek için sizlerin ilim ve hikmetle donanmış bir şekilde kendinizi yetiştirmeniz son derece önemlidir. Bunun için öncelikle Peygamber Efendimizin hayatını mutlaka okumalısınız. İslam'ın en temel kaynakları olan Kur'an-ı Kerim ve Hz. Muhammed'in sünnetinden ilham alarak oluşturulan 1400 yıllık İslam medeniyetimizde insanlara faydalı olmanın ilmin ve güzel ahlakın en güzel örnekleri mevcuttur. Sizler de bu büyük medeniyetimizden alacağınız birikimle daha güzel hizmetlere imza atacaksınız İnşallah” şeklinde konuştu.
Erbaş, bir Müslüman olarak sağlam bir inanca sahip olmanın önemli olduğunu belirterek, “İnancımız ne kadar sağlam olursa etkinliklerimiz, faaliyetlerimiz, çalışmalarımızda o kadar tesirli olur. İnancı olmayanın geleceği yoktur. İnancınızı sahih bilgiler üzerine bina etmelisiniz. Dinimizin ilk emri olan ‘oku’ hitabını kendinize düstur edinmeli, çağımızda bunalan gönüllere ilimle, irfanla, hikmetle İslam'ın güzelliğini aktarmak için büyük bir çaba göstermelisiniz.” ifadelerini kullandı.
“Peygamber Efendimizin en büyük destekçileri genç Müslümanlar olmuştur”
Daha güzel bir hayat ve dünyanın inşası için gençlerin hayallerinin, çalışmalarının ve gayretlerinin son derece önemli olduğunu ifade eden Başkan Erbaş, “Nitekim Peygamber Efendimiz Mekke'de bir cahiliye toplumundan dünyanın en güzel dönemini inşa ederken en büyük destekçileri genç Müslümanlar olmuştur. Biliyorsunuz Peygamberimiz Hz Muhammed Mustafa’ya Mekke'de inanıp destek olanların büyük çoğunluğunun gençlerdi. Peygamber Efendimize iman ederek İslam için çalıştılar, müşriklere karşı büyük bir mücadele verdiler.” dedi.
“Dünyanızı şahıslar üzerine değil, hakikatler üzerine kurun”
Başkan Erbaş, öğrencilere başta İslam dünyası olmak üzere tüm dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmelerini ve ufuklarını geniş tutmalarını tavsiye ederek, “Size Batı tarafından veya başka odaklar tarafından hedef çizilmesin. Hedeflerinizi Kur'an ve sünnet ekseninde belirleyin. Hayata İslam'ın genel penceresinden bakın. Dünyanızı şahıslar üzerine değil, hakikatler üzerine kurun. Geleceğinizi kendi medeniyet değerleriniz üzerine inşa etme gayretinde olun. Bu yolda elde edeceğiniz her sunucu insanların hayrına çevirmeye çalışın” ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.