Birileri harıl harıl kronolojileri karıştırıyor bu günlerde.
Taksim’in verdiği gaz tükenmemişken yeni kulvarlar bulmak gerekir.
Gösterilerin devam etmesi gerekiyor.


Sivas/Madımak olayının yıldönümünde de gösteriler yapıldı birçok yerde.
Kimileri “sol” zihniyetle, kimileri “alevi” kimliğiyle, kimileri de “muhalefet” etme mantığıyla yaklaştı meseleye.
Evet, Sivas’ta bir olay yaşandı.


2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta organize edilmiş olan Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteline yönelik bir saldırı olmuş ve çoğunluğu Alevi, 33 yazar, ozan ve sanatçı ile 2 otel çalışanı ölmüştü.
Olaydan sonra yüzlerce Sivaslı gözaltına alındı, işkence gördü ve hapsedildi.
33 kişi idama mahkum edildi.
“Yetmez” diyor laik-kemalist-sol kesim.


Provakatör Aziz Nesin’i protesto için oraya toplanmış olan on bin kişinin de cezalandırılmasını istiyorlar.
Onlara Madımak’ın intikamı için yapılan Başbağlar katliamından söz ettiğinizde dudak büküyorlar.
Nasıl olur da sanatçı ve yazarları köylülerle bir tutarsınız!?
Cumhuriyet rejimi kuruluşundan şimdiye kadar hiçbir zaman bir tutmadı ki.
Yine öyle oldu.
“Madımak’la yüzleşmek gerekir” diye yazmış bir yazar.
Evet, gerçekten de yüzleşmek gerekir.


Ama sadece Madımak’la değil tüm gerçeklerle yüzleşmek…
Ölen 33 yazar ve sanatçı için 33 kişi idama mahkum edilmişken göstericilerden ölen 2 kişi için hiç kimse yargılanmadı.
İslam’a hakaret eden Aziz Nesin’in hangi gerekçelerle davet edildiği hiçbir zaman öğrenilemedi.
Erzincan/Kemaliye’ye bağlı Başbağlar köyüne saldırıp 33 müslümanı vahşice katledenlerin “Sivas’ın intikamı” şeklindeki açıklamalarının üzerinde hiç durulmadı.


33 müslümanın katledildiği saldırıdan sonra 20 kişinin yakalanması, bunlardan sadece 2 kişinin ceza alması, ancak cezaevinde hiç kimsenin olmaması kimsenin dikkatini çekmedi.
Evet, bir tarafta 33 kişinin ölümü üzerine, haksız yere idam cezası alan 33 kişi ve hepsi cezaevinde, öte tarafta 33 kişinin katledilmesi üzerine cezaevine hiç kimsenin girmemesi…
Gerçeklerle yüzleşmek gerekir.
Yalanlarla bezenmiş dünyanızda eğer gerçeklere tahammül edebilirseniz…

ALLAH ZALİMLERİ KAHRETSİN!
Firavunlar bir kez daha yüzünü gösterdi Mısır’da.
Müslüman Kardeşler’in yönetime gelmesini sadece Müslüman halklar sevinçle karşıladı.
Amerika, Avrupa, İsrail ve işbirlikçi Arap rejimleri hep düşmanca tavırlar sergilediler yeni yönetime karşı.
Aslında farklı bir tutum sergilemeleri bizi şaşırtırdı.


Zalim zalimce, münafık münafıkça, kafir kafirce davranacaktı.
Öyle yaptılar.
Allah zalimleri kahretsin!
Bir yıl boyunca Muhammed Mursi ve hükümetinin rahat bir nefes almasına müsaade etmediler.
Hep kargaşa hep kaos olsun istediler.
Hükümet çalışabilse, Mısır halkı şimdiye kadar kendilerini sömüren yöneticilerin pisliğini daha iyi anlayabilecekti.
Müslümanların yönetim anlayışı görülebilecekti.


Bu onların gerçek yüzlerinin ortaya çıkması açısından önemliydi.
Eski rejimden beslenen kemikçi köpekleri, solcular, liberaller, serseriler…
Alçaklıkta sınır tanımayan rezil bir güruh ittifakla Müslümanlara karşı cephe almış durumda.
Emperyalistler, Siyonistler zevkten dört köşe olmuş vaziyette.
Rabbim hepsini rezil etsin!
“İzzet ve şeref Allah’ın, Resulünün ve mü’minlerindir; fakat münafıklar bilmezler.” (Munafikun:8)