Fuat Sezgin yitik hazineler kâşifidir
Bingöl'de düzenlenen "Prof. Dr. Fuat Sezgin'i Hatırlamak" panelinde Sezgin'in 400 bin cilde yakın yazmayı gözden geçirerek binlerce Müslüman bilim adamının hayatını ve eserini gün yüzüne çıkardığı vurgulandı.
Panel, Rektör Prof. Dr. İbrahim Çapak moderatörlüğünde Bingöl Üniversitesi Fuat Sezgin Konferans Salonunda düzenlendi.
Panelin açılış konuşmasını panelin Rektör Prof. Dr. İbrahim Çapak yaptı. Prof. Dr. Çapak, konuşmasında Prof. Dr. Fuat Sezgin'in Batı medeniyeti bilim insanları tarafından icat edildiği bilinen çok sayıda çalışmanın aslında İslam alimleri tarafından çok daha önce bulunduğunu ortaya koyduğunu belirtti.
"Fuat Sezgin, İslam dünyası için önemli eserlere imza atmış bir bilim adamıdır"
Fuat Sezgin'in İslam medeniyetine ve dünya bilimine yaptığı katkılara değinen Çapak, "Fuat Sezgin, zamanımızda yaşamış en önemli şahsiyetlerden biridir. İslam dünyası için önemli eserlere imza atmış bir bilim adamıdır. İslam dünyasının son dönemde yetiştirdiği en önemli âlimlerden biridir. Batı tarafından karanlık çağ olarak tanımlanan orta çağ, İslam dünyasının altın çağı olarak bilinir. İslam dünyası 16. Yüzyıla kadar çok önemli bilim insanları yetiştirmiştir. 16. Yüzyıldan sonra ne hikmetse bilim adamı ve mucit sayımız gittikçe azalmış. Fuat Sezgin Hoca da yaptığı çalışmalarıyla Müslümanların ürettiklerinin ve bilim dünyasına kazandırdıklarının çok fazla olduğunu ortaya çıkarmıştır. İslam dünyasında yapılan icatların ve bilimsel çalışmaların batı tarafından alınıp kendilerine mal edildiğini kanıtlayan çalışmalar ortaya koymuştur." dedi.
"İslam âlimleri ilmin dininin, ırkının olmadığını söylemiştir. Hikmet müminin yitik malıdır, nerede olursa alır, onun dinine, ırkına ve milliyetine bakmaz." diyen Çapak, şöyle devam etti:
İslam medeniyeti çok güçlü bir medeniyettir. İslam kültür medeniyetine ve ilim dünyasına baktığımızda çok müthiş insanlar var. Kindi, İbn Rüşd, Farabi, Gazali, Cürcani, İbni Haldun ve İbni Sina gibi. Batı, Müslüman âlimlerimizden istifade ederek, onların bilimsel çalışlarından yola çıkarak daha güçlü hale gelmiş ama biz kendi âlimlerimizin çalışmalarını ihmal etmişiz. Fuat Sezgin, medeniyetimizde karanlık kalan, bilinmeyen ve farkında olmadığımız âlimlerimizin çalışmaları üzerinde durmuş, 400 bin cilt yazma eser inceleyerek onları tanımamızı sağlamıştır. Fuat Sezgin İslam Medeniyeti için önemli bir değerdir. İslam dünyası olarak Fuat Sezgin'in çalışmalarını ve eserlerini okursak yeniden kendimizi bulmuş oluruz.
"Fuat Sezgin, İslam Dünyasının son yüzyılda yetiştirdiği en önemli âlimlerden birisidir"
Panelin konuşmacılarından Prof. Dr. Hüseyin Hansu, "Fuat Sezgin'in Çocukluğu, Almanya'daki hayatı ve çalışmaları" başlıklı konuşmasında Prof. Sezgin'in sadece Türkiye'nin değil, İslam Dünyasının son yüzyılda yetiştirdiği en önemli âlimlerden birisi olarak tanımladı.
Fuat Sezgin'in 94 yıllık ömrünü bilime adadığını belirten Prof. Dr. Hansu, öğrencilere değerli bilim insanın hayatını ve eserlerini okumaları tavsiyesinde bulundu.
Fuat Sezgin'in, İslam bilim tarihi alanındaki muazzam çalışmalarıyla dünya çapında ismini duyurmuş bir ilim adamı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hansu, "Bölgemizin insanı olan bir âlimdir. Sezgin, çalışmalarında İslam medeniyetinin, parlak dönemi olan 9-16. asırlar arasında bilime yaptığı katkıları incelemiştir. Zira çağdaş bilim tarihi eserlerinde Müslüman âlimlerin çalışmalarına hiç değinilmeden, Batı medeniyetlerinin bilim tarihi birbirinin kesintisiz devamıymış gibi anlatılmaktaydı. Batı tarafından bilimin 16. asır sonlarından itibaren İslam coğrafyasından Avrupa'ya geçtiği gerçeği görmezlikten gelinmekteydi." dedi.
"Bilim tarihinin İslam medeniyetine ait sekiz asırlık kayıp halkasını ortaya çıkardı"
Batı tarafından ortaya atılan "İslam, ilerlemeye engeldir. Bilime karşıdır" sözüne değinen Prof. Dr. Hansu, "Sezgin, Müslümanların ilimler tarihindeki yerini aydınlatmak için akademik hayatı boyunca dünyanın bütün önemli kütüphanelerinde incelemelerde bulundu. Kendi ifadesiyle 400 bin cilde yakın yazmayı gözden geçirerek tarihin karanlıklarında kalmış binlerce Müslüman bilim adamının hayatını ve eserini gün yüzüne çıkardı. Bu yazılı mirasa dayanarak bilim tarihinin İslam medeniyetine ait sekiz asırlık kayıp halkasını ortaya çıkardı. En basit örneği çocuklarımız Kristof Kolomb'un ismini çok iyi bilirler ama ilk haritayı İslam âlimi Me'mun'un yaptığını bilmezler. Şunu iyi bilmenizi isterim; Batı uygarlığı İslam uygarlığının devamıdır." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Fuat Sezgin'i bilinmeyen bir çağın tanınmayan hazinesi olarak tanımlayan Dr. Öğr. Üyesi Ali Karakaş da 16. yüzyıla kadar dünya bilimine önemli katkılar sunan İslam âlimlerinin çalışmalarının Batılı âlimler tarafından kendilerine mal edildiğini vurguladı.
"Bin 400 yıllık İslam medeniyetini yeniden gün yüzüne çıkarılmasına ömrünü adayan bir insan, bir hazinedir"
Karakaş, "Mesela, tarih atomu ilk bulanı John Dalton olarak yazar. Oysa atomu Câbir Bin Hayyân Dalton'dan çok daha önce bulmuştur. Fuat Sezgin zamanın kıymetini bilen bir insandır. Almanya'da araştırmaları yaptığı endüstrinin kapısını ilk o açar. Sabah kahvaltısını 5 en fazla 10 dakikada yapar. Günde 17-18 saat çalışan ve kendisinden randevu isteyenlere maksimum 10 dakika randevu veren biridir. Biz tabi Fuat Sezgin'i tanıtırken, tarif ederken onu yitik hazineler kaşifi olarak sunuyoruz. Fuat Sezgin maalesef kütüphanelerin tozlu raflarında tozlanmış, küflenmiş, üzeri örtülmüş, yok sayılmış aşağılanıp tahkir edilmiş, bin 400 yıllık İslam medeniyetini yeniden gün yüzüne çıkarılmasına ömrünü adayan bir insan, bir hazinedir." şeklinde konuştu.
Panele, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Çiftci, Prof. Dr. Ramazan Solmaz ve Prof. Dr. Abdullah Taşkesen, Genel Sekreter Prof. Dr. İ. Yasin Erdoğan, Prof. Dr. Hüseyin Hansu, Dr. Öğr. Üyesi Ali Karakaş, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.