Ekim ayını ‘Namaz ayı’ ilan eden Kur’an Nesli Platformu, bu kapsamda Gaziantep’te 6-10 yaş arası çocuklara yönelik “Gözümün Nuru Namaz” etkinlikleri çerçevesinde namazı sevdirme ve öğretme programı düzenledi.

Kur’an Nesli Platformu üyesi Gaziantep İmam Hatipler Derneği (İmam Hatip-Der) tarafından özel bir düğün salonunda düzenlenen program, Ekrem Kaplan'ın okduğu Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı, daha sonra Gaziantep İmam Hatip-Der Başkanı Abdulkadir Aydoğan’ın açılış konuşması ile devam etti.

Aydoğan, 'Ekim ayı Namaz ayı' etkinlikleri kapsamında 6-10 yaş arası çocuklara namazı sevdirmek ve namaz bilincini aşılamak amacı ile çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetler yaptıklarını ve çocuklara yönelik olarak da 'Gözümün Nuru Namaz' etkinliğini düzenlendiklerini ifade etti.

Aydoğan’ın konuşmasının ardından Grup Umut İlahi Sanatçıları tarafından ilahi ve ezgiler seslendirildi. Programa katılan çocukların ezbere okuduğu Kur’an, Hadis, dua ve Esmaül Hüsna programa katılan katılımcılardan büyük beğeni topladı.

Etkinliğe konuşmacı olarak katılan Molla Cemal Çınar Hoca, namazın hayatımıza yön vermesi gerektiğini belirterek, namazını günlük hayatına taşıyamayan bir insanın kılmış olduğu namazın eksik kaldığına dikkat çekti.

Müslümanların namazlarını sahabenin namazlarında aldığı haz ile kılmaları gerektiğini ifade eden Çınar, “Günümüzün namazı ile asr-ı saadette müminlerin o gün kıldığı namaz arasındaki farka bakmak lazım. Şöyle bir asr-ı saadete gidelim. Hz. Hatice, Hz. Aişe, Hz. Zeynep ve Hz. Fatma’nın kıldığı namaza bakarak namaz kılalım. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer,  Hz. Ali, Hz. Osman,  Hz. Talha ve Hz. Ubeydullah’ın yani sahabelerin kıldıkları namaza bir bakalım. O gün onların kıldığı aynı namazı kılıyoruz. Ama aynı lezzeti alamıyoruz. Onların namazlarında haz almalarının sebebi nedir acaba? Onlar kıldıkları namazda tir tir titriyorlardı. Sahabeler namaz kılarken şeytanların adeta felekleri şaşıyordu. Sahabe namaza durduğunda, kafirle cephede çarpışmaya giden bir mücahit gibi heyecanlanıyordu.” dedi.

"Namazını kılan dinini ayakta tutar, namazı terk eden de dinini yıkar"

Namazın dinin direği olduğunu hatırlatan Çınar, Peygamber Efendimizin (sav) 'Namazını kılan dinini ayakta tutar, namazı terk eden ise dinini yıkar' hadisini hatırlatarak, "Helal ve harama dikkat edelim. Ticaretimize, cebimize ve hesap defterimize iyi bakalım. Eğer bizim kazancımız helal değilse hedefimiz helal kazancın dışında gelsin nereden gelirse gelsin şeklinde ise o namazdan haz almamız mümkün değil. Demek ki namaza kalkmadan önce bizim helal lokma ile bedenimizi temizlememiz lazım. Eğer biraz faiz, hile, yalan, dolandırıcılık, aldatma, töhmet ve gaspı topladıklarımıza karıştırarak onu midemize indiriyorsak namazdan ve Kur’an’dan haz almamız mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.

"Müslümanların namazını hayatına taşıması gerekir"

Müslümanların namazını hayatına taşıması gerektiğinin de altını çizen Çınar, “Namazını mescitte, seccadede, ibadethanede ve camide kıldıktan sonra o namazının emir ve yasaklarını ve namazda Allah'a (cc) verdiği sözü ve namazını günlük hayatına taşıyamayan bir insanın kılmış olduğu namaza Allah (cc) ‘Yazıklar olsun’ diye buyuruyor. Eğer kılmış olduğumuz namaz eşimize karşı görevimizi dürüst yapmaya sevk etmiyorsa, eğer namazımız ticarethanedeki ticari düşüncemize yansımıyorsa, kazancımıza namazı taşıyamamışsak ve namazın bizim üzerimizde bir tesiri yoksa, komşu ilişkilerinden, Müslüman’ın Müslüman’a karşı olan ilişkilerinden, aile fertlerinin birbirine karşı olan ilişkilerinde eğer namaz etkin değilse namazı  kıldıktan sonra hayatımızda bir değişiklik yok ise işte bu şekilde kılınan namaza Allah (cc) ‘yazıklar olsun’ diyor.”  şeklinde konuştu.

Program “Gözümün Nuru Namaz” programında eğitim gören kız ve erkek öğrencilere sertifikaları ile hediyelerinin verilmesinin ardından yapılan dua ile sona erdi.

Program sonunda sertifika alan öğrenciler ile Kur’an Nesli Platformu ve Peygamber Sevdalıları yetkileri toplu resim çektirdi.

İLKHA