Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen arı kovanı ve dal öğütme makinası dağıtım töreninde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Allah’ın, insanların yaşaması için bir ekolojik sistem yarattığını ve insanların bu sisteme sahip çıkması gerektiğini söyledi.

Botanik Bahçesi’nde düzenlenen dağıtım töreninde konuşan Şahin, bu coğrafyada yaşamanın çok ağır bir bedeli olduğunu, bu bedeli en az hasarla atlatmanın yolunun arı gibi çalışmaktan ve karıncalar gibi rızkını aramaktan geçtiğini vurguladı.

"Bu coğrafyada hem riskler, hem de nimetler var" diyen Şahin, "Biz de hazıra konma yoktur. Hepimizi çabalamak durumdayız, işimizi en iyi yapmak zorundayız. Bu coğrafyanın çiftçisi de başkanı da başkan yardımcısı da çok çalışmaktan ekmeğini taştan çıkarmadan başka çaresi yok. Bir arı kovanındaki arıyla mücadele eden arı üreticisini, topraktan ekonomi, aş ve ekmek çıkaran eli nasırlı çiftçileri de anlamak durumdayız. Bu o kadar önemlidir ki birbirimize karşı empati yapmak, birbirimizi birbirimizin yerine koymak durumundayız. Bize yapılmasını istemediğimizi biz de başkalarına yapmamak durumundayız. İşte bu yüzden bu bütün duyguların toplamında bir şey çıkıyor. Bu coğrafyada da hem riskler hem de büyük nimetler var. Mezopotamya ve Doğu Akdeniz arasında çok büyük bir çeşitlilik ve nimet var. Bu coğrafyanın içerisinde Akdeniz’in içerisinde Karadeniz iklimini görüyoruz. Bölgenin coğrafik çeşitliliği bütün dünyanın dikkatini çekiyor. Avrupa’dan gelen bilim insanları da burada araştırmalarını yapıyor. Çünkü burası Anadolu, Anadolu’da büyük bir hazine var, toprağın kıpkırmızısı, yeşilin en yeşili burada var. Bize düşen görev yüce Mevlamın verdiği bu nimetleri korumak ve çocuklarımıza koruyarak bu çocuklarımızı geleceğe taşımak." dedi.

Şahin, "Bugün coğrafyamızda savaşın, kanın ve gözyaşının, çocukların, kadınların öldüğü, milyonlarca insanın toprağından, vatanından, yuvasından, yurdundan ayrılmak zorunda kaldığı bir adaletsizlik var. O yüzden bizim yapacak çok işimiz var. Yüce Mevlam da aklı bize veriyor. Ama sorumluluğu, hesabı bize soruyor. İşte yüzden yüce kitabımızda ‘akletmez misiniz?’ kelimesinin arkasında verdiği aklın hesabını soracağını bize söylüyor." ifadelerini kullandı.

Bal ormanlarının, arı otlarının hepsinin arıcıların daha güçlü üretim yapması için olduğunu ifade eden Şahin, "20 bin akasya ağacı diktik, arıların istediği ağaçlar diktik, arılar huzurla bal üretti. Fıstık aşılama çalışması yürüttük, topraktan altın gübre ürettik. Çiftçilerimiz geçen yıl bizden dal öğütme makinasını istemişti, her şey bütçeye bağlı, önceliğini bir atım barutun var en çok kimi etkileyecekse biz ‘onlara verelim’ dedik. En çok üretene, işçiye verdik." şeklinde konuştu.

Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı İbrahim Yılmaz,  çalışmalar hakkında teknik bilgi vererek, "Antep fıstığının 20’ye yakın hastalık, zararlısı var. Antep fıstığı zararlarından ‘göz kurdu’ diye bilenen aslında doğrusu ‘karagöz’ kurdu olan bir zararlı da Antep fıstığına ciddi anlamda bir zarar veriyor. Bugün Antep fıstığında karagöz kurdu ile mücadele amacıyla dal öğütme makinalarını biz her ilçeye birer adet dağıtıyoruz." diye konuştu.

Yılmaz, Gaziantep’te 2014 yılında 130 ton bal üretiminin yapıldığını, 2017 sonunda bu rakamın ise 550 bin tonu bulduğunu da sözlerine ekledi.

Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Nevzat Aslan ise fıstık üreticilerini halk arasında "Göz kurdu" olarak bilinen Karagöz kurduna karşı uyardı.

Gaziantep Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nebi Koca, arıcılığın aile ve ülke ekonomisine katkı sağladığı gibi bitkilerin tozlaşmasını sağlamasında ve dünyanın ekolojik dengesinin korunmasında son derece önemli canlılar olduğunu belirtti.

Konuşmaların ardından Gaziantep Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Koca, Şahin’e bal hediye etti.

Program sonunda bal üreticilerine arı kovanı, çiftçilere ise dal öğütme makinaları dağıtıldı. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)