Mehmet YAVUZ
HÜDA PAR’ı kazandık, HÜDA PAR’la kazandık
hüdaparı kazandık, hüdaparla kazandık
HÜDA PAR’ın girdiği ilk seçimlerde beklentilerin altında oy aldığını söylemek malumu ilam etmek olur.
Bazı hususları bilmeden bunu başarı ya da başarısızlık kriteri olarak görmek yanlış olacaktır.
HÜDA PAR siyaset sahnesine çıkarken önüne bazı hedefler koydu. Bu hedeflerin başında, çok ciddi bir ihtiyaç olduğunu düşündüğü ve ‘Hakk’ı-sabrı tavsiye’ esasına dayanan ‘İslami Muhalefet’ görevini yerine getirme gelmektedir.
İslami şahsiyetini muhafaza ederek, en aykırı siyasi aktörleri dahi erdemli davranmaya zorlamak, bu görevin ilk adımını oluşturdu.
Çok yer kaplamaması ve kolayca anlaşılması için diğer hedeflerini de şu 10 maddede özetleyebiliriz:
-Yalana, hakarete, iftiraya tevessül etmeden inanç, erdem ve ahlak temelinde dürüst ve temiz bir siyasetin yapılabileceğini ispat etmek.
-Hareket ve hizmet alanını genişletmek.
-Bir dava olarak kendisini ve temsil ettiği misyonu geniş halk kesimlerine götürmek.
-Allah’tan başka kimsesi olmayan bütün mustaz’afların sesi-soluğu olmak.
-Potansiyelini teşkil eden aktif-pasif, maddi-manevi bütün dinamiklerini harekete geçirmek.
-Sekülerizme(dünyevileşme) karşı topyekün bir seferberlik ilan etmek ve ciddi bir karşı duruş sergilemek.
-Laik kafa yapısının dikte ettiği ‘Siyaset ve din birbirinden ayrıdır’ sakat anlayışını hem lisan- qal hem de lisan-ı hal ile etkisiz kılmak.
- Bünyesinden çıktığı camianın içte ve dışta yaşadığı her türlü muhatabiyet sorununu ortadan kaldırmak.
-Seçime girdiği yerlerde halkın iki kutuplu siyasete mecbur ve mahkum olmadığını, alternatif olarak kendisinin de var olduğunu göstermek.
-Alacağı oylarla bazı belediyelere sahip olmak.
Seçim süreci boyunca parti yetkilileri ve sözcülerinin konuşmalarına, ayrıca yediden yetmişe parti üyelerinin çalışmalarına bakıldığında, bu hedeflerden dokuz tanesinin gerçekleştiği apaçık bir şekilde görülecektir.
Geriye kalan bir tanesinin gerçekleştiği, fakat bunun beklentiler paralelinde olmadığı görülmektedir.
Hedeflerinin % 90’ını gerçekleştirmiş bir hareketi başarısızlıkla ya da mağlubiyetle suçlamak, en hafif tabiri ile bu işlerden anlamamaktır.
Başarı ya da başarısızlığı oy sayısına endeksleyen siyasi oluşum ve partilerin, aldıkları yüksek oylara rağmen yakın tarihte nasıl tükendikleri, hafızalardaki tazeliğini korumaktadır. Bunlardan sadece ANAP vakası bile tek başına meseleyi izah etmektedir.
Allah vergisi yetenek ve karizmasıyla kitlelerin gönlünde taht kuran şahısların liderliğini yaptıkları siyasi teşekküllerin, o şahsın etkisini yitirmesi veya ölümü ile nasıl buharlaştıklarını en iyi anlatan, Özal ve partisidir.
İki dönem üst üste tek başına iktidara gelmiş bu partinin üye sayısını Yargıtay geçenlerde ‘sıfır’ olarak açıkladı.
Tek başına iktidardan sıfır üyeliğe… Hazin gerçekten…
Sanki her şey bir rüya ya da yalanmış.
Sanki ANAP ya da Özal diye bir lider hiç yokmuş.
ANAP’la kısmen benzer bir süreçten geçtiğini düşündüğüm mevcut iktidar partisine ve sayın liderine, bu hakikati hatırlatmış ya da hatırlatma cesareti gösterebilecek kaç kişi vardır bilemem.
Ancak kesin olarak bildiğim bir şey var:
Dünyevi hiçbir çıkar ve beklenti içinde olmayan HÜDA PAR, açık yüreklilikle ve cesurca sayın Başbakan’a bu hakikati hatırlatarak ‘Hakk’ı ve sabrı tavsiye’ esaslı İslami muhalefet görevini de yerine getirmiştir.
Evet, hedeflerinin çoğunu gerçekleştirmiş bu dava hareketi, onuncu hedefini beklentiler oranında gerçekleştirmiş olmasa da, istisnaları bulunmakla birlikte, kahir ekseriyeti menfaat odaklı ‘canavar siyaseti’ne ram olmuş iki muhkem kalenin surlarında mukaddes birer gedik açmıştır.
Ekini ve nesli yok eden yerel ve küresel şeytani odaklara karşı çok ciddi bir tedbir geliştirilmesi gerektiğini düşünen feraset ve basiret sahiplerinin kalp gözleri de bu gediklerle birlikte biraz daha açılmıştır.
Meselelere bu nazarla bakan ‘hakikatbin’ insanların bu gediklerden çıkarak ‘davanın şahsa bağlı olmayıp şahısların davaya bağlı olduğu’ Hür Dava’ya akın akın gelmeleri yakınlaşmıştır.
Yanlış yolda giden bir yarış atı olmayı değil, doğru yolda giden bir kaplumbağa olmayı tercih eden Hür Dava’nın erlerine düşen, bu süreç için hazırlık yapmak ve buna hazırlanmaktır.
Ye’se düşmeden, Peygamberi bir sabır ve kararlılıkla…
Ve teşekkürler Hür Dava! Seni kazandığımız, seninle kazandığımız için!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.