Hasan SABAZ
Hür Dava partisi neden saldırıya uğruyor?
Hür Dava Partisi, Silopi temsilciliği bombalı ve molotoflu saldırıya uğradı.
Dicle Üniversitesinde yaşanan olaylardan sonra Mustazafları eleştiren, onları “dinden siyasi rant elde etmekle” suçlayanlardan pek bir ses çıkmıyor bu kez.
Olayın tevil edilecek bir tarafı yok!
Pkk-BDP güdümlü çeteler, faşist siyasetin gereğini yerine getiriyorlar.
Olayın çete tarafından üstlenilmesi, BDP tarafından da eleştirilmemesi/kınanmaması benimsendiğini gösteriyor.
Aslında biz bu zihniyeti Dicle Üniversitesi olaylarında net olarak gördük. Aysel Tuğluk, öfkeden nefes nefese kalan bir yüz ifadesiyle “Burası Amed!” diyerek tehditler savurmuş ve böylece başka düşünce ve hareketlere tahammülsüzlüklerini ilan etmişlerdi.
Faşist zihniyetin saldırı gerekçelerinin tutarlı hiçbir tarafı yok!
Gerekçelerinden biri Rojava olayları…
Hür Dava Partisini ve aynı düşünce zemininde hareket eden kuruluşları Rojava üzerinden vuranların zeka seviyelerini ölçtürmeleri gerekiyor. Normal zeka seviyesinde olan biri kısa bir göz atmayla bu camianın Suriye’de savaştan yana olmadığını kolaylıkla öğrenebilir. Bu camia her zeminde Baas zulmüne karşı olduğunu, Müslüman halkın yanında olduğunu açıklamıştır. Hem Mustazaflar Hareketi hem de Hür Dava Partisi, ısrarla çözümden ve savaşın bitirilmesi gerektiğinden söz etmiştir. Keskin görüşlere sahip grupların tutum davranış ve üsluplarının tasvip edilmediği bilinen bir gerçektir. Bunların hepsi bir yana Hür Dava Partisi Rojava’daki olayların durması için arabulucu olabileceğini açıklamıştır.
Tüm bunlara rağmen Pkk-BDP güdümündeki yayın organlarında iftira, hakaret ve tezvirat dolu açıklamalar, yazılar, yorumlar yer almıştır.
PKK çevrelerinin mesnetsiz suçlamalarını garip karşılamıyoruz, çünkü daha önceden de benzer iftira kampanyalarıyla islami çalışma yürütenlere çamur atmaya kalkışmışlardı. Yani iftiraların cehaletten değil de kasıt ve kötü niyetten kaynaklandığı artık herkesin malumudur.
Diğer bir mesele ise halkın taleplerine kimin nasıl baktığıdır.
Hür Dava Partisi, parti programında ısrarla “fıtrat”a vurgu yapar. Bu net olarak şöyle ifade edilir: “İnsanın özüne ve fıtratına dönmesi, içinde bulunduğu manevi buhrandan çıkışına ve kurtuluşuna vesile olur.”
Anadil ve kültür fıtri haklardandır ve kimse bunlara izin verdiğinde minnet edemez.
Bu meselelerde Hür Dava Partisi’nin “ama” ile başlayıp mazeret üretme olarak algılanabilecek bir açıklaması yoktur.
Aslına bakarsanız meselenin ne Rojava ile ne de Kürd halkının talepleri ile bir alakası yoktur.
BDP tavanı İmralı’dan gelen talimatlar doğrultusunda halkı dönüştürme amaçlı yeni bir projeyi yürürlüğe koymuşlardır. Kürdlerin yaşadığı yerlerde BDP olarak, Türklerin yaşadığı yerlerde ise HDP olarak seçime katılacaklardır.
Yani Türkiye’nin doğusunda kürd, batısında ise sol kimlik ile siyaset yapacaklardır. Marksist dinazorlar ve eşcinsel ahlaksızlarla girdikleri ittifakların Müslüman halka arasında tepkiye neden olacağını artık biliyorlar. Eskiden olsa alternatifsizlikten dolayı halk sesini kısar, onlar da işlerine, tahribatlarına devam ederlerdi.
Ama şimdi onların gerçek yüzlerini deşifre edebilecek bir Hür Dava Partisi gerçeği var.
İşte Hür Dava Partisine bu derece öfkeli ve tahammülsüz olmalarının asıl nedeni budur. Ayaklarının altındaki zemin kaymaya başlamıştır. Halk gerçek temsilcileriyle tam olarak yüz yüze geldiğinde onlardan yüz çevirecektir.
Saldırganlıklarının asıl nedeni budur!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.