Diyarbakır Erdemliler Derneği Başkanı ve Eğitim-Bir-Sen Başkan Yardımcısı Kasım Akgönül, "İmam hatipler bir değerdir. Onu değerli kılan da Kur'an'ı Kerim'dir. Vatandaş çocuğunu imam hatibe gönderdiğinde, çocuğunun hem maddi hem de manevi anlamda tam olarak donanımlı bir hale geldiğini görecektir." dedi.

"Halkımız çocuklarını Kur'an'ı Kerim'le buluşturmalıdır. Eğer bugün bu memleket ayakta ise imam hatip okullarının sayesindedir. Bu okullardan mezun olanların sayesindedir." diyen Akgönül, " Eğer imam hatip okulları olmasaydı bizler acaba bugün hangi gücün, hangi hegemonyanın boyunduruğu altında olacaktık?" ifadelerini kullandı.

"İmam hatip öğrencilerimizin başarısı çok büyük"

Akgönül "İmam hatip öğrencilerimizin başarısı, gerek Milli Eğitim Bakanlığının gerekse de sosyal medyada konuşulanların aksine çok daha büyük. Bu okullarımızda çok nitelikli öğrencilerimiz var. Sayıları çok az olmasına rağmen Türkiye geneline bakıldığında, fen liselerindeki başarı oranının aynısının İmam hatiplerde de olduğunu görüyoruz. Bu da takdir edilecek bir başarı oranıdır. Bu nedenle vatandaşlarımızın okullar hakkında değerlendirme yaparken, yapılan algılara göre değil de reelde yani üniversitelere yerleştirmelerde İmam hatiplerin başarı durumlarını göz önünde bulundurarak değerlendirme yapmalarını istiyoruz. Şu anda tıp, mühendislik ve hukukta okuyan birçok öğrenci imam hatip liselerinin başarılı öğrencilerindendir." şeklinde konuştu.

"Halkımız yıllarca süren askeri vesayet nedeniyle çok büyük bedeller ödedi. Ve hâlâ da ödemeye devam ediyor." diyen Akgönül "Vesayetin olduğu yerde imam hatipler bir çıkış yoludur, bir kurtuluş vesilesidir. Şu unutulmamalıdır ki insan iki boyutlu bir varlıktır. Maddi boyutunun yanı sıra manevi boyutu da vardır. Örneğin bir doktor tedavi esnasında vatandaşı azarlıyorsa bir başka doktor ise vatandaşı kendisi gibi görüyor ve içselleştiriyorsa vatandaşı kendisi gibi gören doktorun hem maddi hem de manevi eğitim aldığı görülecektir. Ve İmam hatiplerin farkı burada ortaya çıkacaktır. Bizler imam hatipleri özellikle maddi ve manevi anlamda kendini yetiştirecek bireyler nedeniyle tercih ediyoruz. Diğer okullarda her ne kadar din kültürü ve ahlak bilgisi dersi okutuluyorsa da bu yetersizdir. Bunun sosyal anlamda sıkıntılarını memleketin her köşesinde görüyoruz. Bu nedenle halkımız kendi çocuğunu mutlaka imam hatip okullarına göndermelidir." diye konuştu.

"Emperyalizmin güdümünde hareket edenler sürekli imam hatipleri hedef almıştır"

Emperyalizmin güdümünde hareket edenlerin sürekli imam hatipleri hedef aldığını belirten Akgönül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu memleketin geleceğine göz koyup emperyalizmin güdümünde plan, proje ve politika izleyenler, hiçbir zaman bu memleketten ellerini çekmemişlerdir. Bu nedenle bu insanlar, halkın değerleriyle ortak paydada buluşan imam hatipleri sürekli hedef almışlardır. Çünkü bu çevreler biliyorlar ki imam hatipler olduğu müddetçe bunlar, kendi menfi ve menfur hedeflerine asla ulaşamayacaklardır. Örneğin bu ülkenin Cumhurbaşkanı yüzde 52 oyla şu anda ülkenin başındadır. Çünkü kendisi halktan biridir ve halkın değerlerini içselleştirmiştir. Kendilerini hâkim zümre görüp, vatandaşa 2'nci sınıf insan muamelesi yapan bu zihniyetin imam hatiplere karşı sürekli bir plan ve projeleri söz konusudur. Bu insanlar, bu ülkede imam hatiplerin olmasını istemiyorlar ve istemeyeceklerdir. Bu nedenle bunların bu menfi emellerine ulaşmaması adına halkımızın imam hatiplere yönelik tercihlerinin olmasını ve bu yönde adımlar atmalarını bekliyoruz."

"İmam hatipler bir değerdir"

Akgönül öğrencilerin ve ailelerinin imam hatipleri tercih etmeleri gerektiğini ise şu sözlerle ifade etti:

"İmam hatipler bir değerdir. Onu değerli kılan da Kur'an'ı Kerim'dir. Vatandaş kendi çaba ve gayreti ile çocuğunu, Kur'an-ı Kerim'e bir yere kadar yöneltebilir. Ama imam hatiplerde Kur'an'ı Kerim, temel derslerdendir. Bizler imam hatiplerde öğrencilerimize, Kur'an'ı Kerim'in manevi gücünün yanında maddi gücünü de öğretiyoruz, gösteriyoruz. Vatandaş çocuğunu imam hatibe gönderdiğinde görecektir ki çocuğu hem maddi hem de manevi anlamda tam olarak donanımlı bir hale gelmiştir. Çocuklar ahlaki yönden gelişeceklerdir. Çünkü imam hatiplerde öğretilen en temel kurallardan biri de kendi nefsine karşı yapılmasını istemediğin şeyi başkalarına yapmamandır. Bu nedenle halkımız imam hatipler hakkında söylenen menfi şeylere kulak asmadan çocuklarını imam hatiplere göndermelidir. Çocuklarını Kur'an'ı Kerim'le buluşturmalıdırlar. Eğer bugün bu memleket ayakta ise imam hatip okullarının sayesindedir. Bu okullardan mezun olanların sayesindedir. Eğer imam hatip okulları olmasaydı bizler acaba bugün hangi gücün, hangi hegemonyanın boyunduruğu altında olacaktık?"

"Dindar nesil söylemi sadece sözlerde kalmamalı icraatta da kendini göstermeli"

İmam hatip ortaokulları ve imam hatip anadolu liseleri ile diğer ortaokullar ve liseler arasında hiçbir farkın olmadığını da belirten Akgönül sözlerini şöyle noktaladı:

"Diğer okullarda Kur'an'ı Kerim ve Hazreti Peygamber'in hayatı dersleri seçmeli iken imam hatiplerde bu dersler zorunludur. Aradaki tek fark budur. Bu da vatandaş için gereklidir, elzemdir, zorunluluktur. Kur'an'ı Kerim öğrenmek, Hazreti Peygamberin hayatını öğrenmek, bırakın çocuğun başarısını engellemeyi, bilakis çocuğu tetikler, daha da ileriye gitmesini sağlar. İmam hatip proje okulları, bugün fen liseleri ya da diğer anadolu liseleri seviyesindedir. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı'nın da dediği gibi dindar nesil söylemi sadece sözlerde kalmamalı icraatta da kendini göstermelidir. Bu nedenle yetkililer imam hatipleri hem çocuklar hem de aileleri için daha da cazip hale getirmelidir. İmam hatipler, bu kadar kıt imkânlara rağmen eğer bu başarıyı göstermişlerse Bakanlığımız da dışarıda oluşturulan algıdan ziyade imam hatiplerin durumunu bakanlık bünyesinde içselleştirmeli, imam hatiplerimizin daha da başarılı olması için bu okullarımızın yolunu açmalıdır."

İLKHA