Gaziantep'te Şahinbey İlçe Müftülüğü Hoşgör Fatih Kur'an Kursu ve Şehitkamil İlçe Müftülüğü Eruslu Ashab-ı Suffa Kur'an Kursunda eğitimlerini başarılı bir şekilde tamamlayarak mezun olan 85 hafız, düzenlenen "35'inci Hafızlık Merasimi" ile icazetlerini aldı.

Merkez Şehitkamil ilçesinin Gazikent Burak Mahallesi'ndeki Hayriye Büyükekşi Camii'nde düzenlenen ve sunuculuğunu Gaziantep İl Müftülüğü Engelliler Koordinatörü Ahmet Mansur, hafızlık eğitimi alan görme engelli Mehmet Ali Durmuş ve Abdulkadir Serttaş'ın yaptığı icazet merasimi, Hafız Mehmet Ali Demir'in Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Hafızların tekbir ve salavatlar eşliğinde camiye girmesiyle misafirler duygulu anlar yaşarken, programda yapılan konuşmalarda ise Kur'an-ı Kerim öğrenmenin önemine değinildi.

İcazet merasimine konuşmacı olarak katılan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ramazan Muslu, dünyada iyiliğin, güzelliğin, huzurun ve mutluluğun egemenliği için Kur'an ile daha çok meşgul olunması gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye'de yüz bin civarında hafızlık eğitimi alan öğrencinin olduğunu belirten Muslu, bu sayının daha da artırılması gerektiğini belirtti.

"Her yıl yaklaşık 10 bin hafız yetişmektedir"

1975 yılından bugüne kadar Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan hafızlık belgesi alanların sayısının 149 bin 769 olduğunu ve halen 934 bin 206 öğrenciye Kur'an eğitimi verildiğini bildiren Muslu, şunları söyledi:

"Bugün geldiğimiz nokta itibariyle geçtiğimiz eğitim öğretim yılında bin 573 hafızlık kursunda 7 bin 15 öğretici ile 91 bin 483 öğrencimize hafızlık, temel hafızlık eğitimi verilmiştir ve verilmeye halen devam edilmektedir. Her yıl hafızlık belgesi alanların sayısı ise yaklaşık 10 bin civarında seyretmektedir. 1975 yılından 2018 yılına kadar başkanlığımızdan hafızlık belgesi almaya hak kazananların sayısı 92 bin168'i erkek 54 bin 601'i kadın olmak üzere toplam 149 bin 769'dur." dedi.

Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde her ilde bir Kur'an eğitim merkezi açmayı istediklerini belirten Muslu, hafızlık eğitimlerini bir üst seviyeye çıkarmayı hedeflediklerini ve hafızlık müessesinin müstakil bir birime kavuşturulması için de Hafızlık Eğitim Daire Başkanlığının kurulması çalışmalarının devam ettiğini belirtti.

"Her ilimizde Kur'an eğitim merkezleri açmak istiyoruz"

Muslu, "Geldiğimiz nokta itibarıyla nüfusumuzu da göz önüne aldığımızda pek çok İslam ülkesindeki hafızlık eğitiminin durumuyla karşılaştırdığımızda daha yol kat etmemiz gereken çok mesafe var. Her ilimizde Kur'an eğitim merkezleri açmak istiyoruz. Kur'an kurslarından seviye itibari ile bir üst seviyede ise kıraat ilimlerinin de öğretildiği ve diğer istemi ilimlerin de verildiği merkezler açma düşüncemiz vardır, inşallah bunda da muvaffak oluruz." ifadelerini kullandı.

"Bu mübarek mertebenin kıymetini biliniz"

Konuşmasının devamında hafızlara seslenen Muslu, "Hafız-ı kelam oldunuz ve yüce bir mertebeye ulaştınız. Bu mübarek mertebenin kıymetini biliniz, sadece Kur'an'ın lafzına değil, aynı zamanda manasına da hakim olunuz. Yani lafzın hamili mananın amili olunuz, onun için mutlaka Kur'an dili Arapçayı da öğreniniz. Kendinizi İslami ilimler alanında iyi yetiştiriniz. Yaşantınızla insanlara güzel örnek olunuz." tavsiyesinde bulundu.

"Kur'an ile daha çok meşgul olmalıyız"

Muslu, "Mümin Kur'an ile buluştuğu nispette imanın lezzetine ulaşır. İnsanların hidayet ve istikameti için gönderilen Kur'an-ı Kerim'e bağlanmış kimseler aslında kitaba varis olan kimselerdir ve dünyada iyiliğin, güzelliğin, huzur ve mutluluğun egemenliği için Kur'an-ı Kerim ile daha çok meşgul olmalıyız. Kur'an'dan yüz çevirmek sıkıntı ve darlık sebebidir. Kur'an-ı Kerim'in rahmetinden uzak kalmış hane ve gönüller manen bir çöküntünün içerisindedir. Aziz milletimiz de yaşadığı yurdun harap olmaması, kalplerin, hanelerin canlılığını muhafaza için iman ettiği kitabına hizmet etmeyi her zaman yüce bir görev, şeref kabul etmiştir. Kur'an-ı Kerim'den kopmayı ise can damarının kesilmesi gibi büyük bir tehlike görmüş, samimi, canhıraş gayretlerle Kur'an hizmetini hiçbir zaman kesintiye uğratmamıştır." şeklinde konuştu.

"İmanlı ve şuurlu nesil yetiştirmenin yolu Kur'an'dan geçmektedir"

Toplumun yükselmesi için Kur'an-ı Kerim eğitiminin şart olduğunu vurgulayan Muslu, imanlı ve şuurlu bir nesil yetiştirmenin yolunun ise Kur'an-ı Kerim eğitiminden ve sünnet üzere yaşamaktan geçtiğinin altını çizerek, şöyle konuştu:

"Bu çerçevede varlığı ve varlığın hakikatini idrak etmiş, ahlaklı, güvenilir, idealleri olan ve sorumluluk sahibi bireylerin yetişmesi için sağlıklı bir din eğitimi verilmesi gerektiği de yadsınamaz bir gerçektir. Toplumun yücelmesi, ülkemizin madden ve manen kalkınması Kur'an ile bütünleşmiş ve Peygamber Efendimizin ahlakını kuşanmış nesillerin yetişmesine bağlıdır. Böyle bir anlayışın filizlenmesi ülkemizin ve dünyanın daha güvenli ve daha mamur bir hale gelmesini de temin edecektir. Hafızlık bu anlamda büyük bir nimet ve berekettir. Hafızlığın bu bereketi sadece hafızların kendileri ile sınırlı değildir. Hafızın annesi, babası, ailesi, köyü, mahallesi kısacası yaşadığı çevrede bu bereketten nasiplenir. Çünkü o Allah'ın kitabı için kendisini seçtiği ve emanetini yüklediği özel bir insandır. Dolayısıyla onlara yakışan insanın yaratılış gayesine, Kur'an'ın gönderiliş hikmetine uygun bir idealin peşinde koşmalarıdır."

"Kur'an-ı Kerim bizim hayat kitabımızdır"

Eski İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz da "Bugün Kur'an meclisindeyiz. Kur'an öyle bir kitaptır ki bize bizi anlatmaya gelmiştir, kendimizi tarif etmeye gelmiştir. Kur'an öyle bir kitap ki bize Rabbimizi anlatmaya, Rabbimizi tanıtmaya geldi. Kur'an öyle bir kitaptır ki bize dünyamızı ve dünya hayatını anlatmaya geldi. Kur'an bize ebediyet alemine nasıl hazırlanacağımızı, bu dünyayı nasıl imar edeceğimizi anlatmaya, yaratılış gayemizin iman olduğunu öğretmeye geldi. Kur'an bize dünyamızı mahmur edecek bir hayat öğretmek için geldi. Kur'an öyle bir kitaptır ki bize hakkı, hakikati, doğruyu güzeli anlatmaya geldi. Hakkın yanında olmayı anlatmaya geldi. Zulme karşı çıkmayı, zulme direnmeyi, hakkın yanında durmayı öğretmeye geldi. Kur'an öyle bir kitaptır ki bize aklı, adaleti, dengeyi, dengeli davranmayı öğretmeye geldi. Kur'an öyle bir kitaptır ki bize ihsanı Allah'ı görüyormuşçasına kulluk etmeyi öğretmek için geldi. Kur'an'ın diğer adı da Furkan'dır. Furkan iyiyi kötüden, yanlışı doğrudan, hak olanı batıldan ayıran demektir. Kur'an bizim gönül dünyamıza bu maksatla nazil oldu." şeklinde konuştu.

Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik de bugün çok sevinçli olduklarını belirterek, hafızlık icazeti alan tüm öğrencileri tebrik etti.

Programda İstanbul Marmara İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Adem Ergül, Şahinbey İlçe Müftüsü Mahmut Rauf Arcaklıoğlu, Hoşgör Fatih İlim Araştırma Vakfı Başkanı Abdullah Bayram, vakfın Onursal Başkanı Ahmet Ziylan ve vakfın Fahri Başkanı Ökkeş Eruslu da birer konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından hafızların kısa süreleri tilavet etmesiyle camide manevi bir atmosfer yaşandı.

Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından 85 hafıza icazetleri ve başarı belgesi ile çeşitli hediyeler verildi.

Program, Kahramanmaraş İl Müftüsü Celal Sürgeç'in yaptığı dua ile sona erdi.

Programa, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ramazan Muslu, Gaziantep Vali Yardımcısı Cengiz Ayhan, Eski İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şeyhmus Demir, Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik, Kahramanmaraş İl Müftüsü Celal Sürgeç, Şanlıurfa İl Müftüsü Mehmet Taştan, Adıyaman İl Müftüsü Mehmet Taşçı, Osmaniye İl Müftüsü Ali Rıza Tahiroğlu ile davetliler ve hafızların aileleri katıldı.

İLKHA