Kadına en büyük değeri İslam dini verdi
Emine Bulut cinayetinin ardından bazı kesimlerin bilinçli olarak "emanet" kavramı üzerinden İslami değerlere saldırmasına tepki gösteren Diyanet-Sen Gaziantep Şube Başkanı Müslüm Göral, kadına en büyük değeri İslam dininin verdiğini söyledi.
Her fırsatta İslami değerleri ve Müslümanları hedef alarak saldıran kesimler son günlerde gündeme gelen kadın cinayetleri üzerinden de yine İslami değerlere saldırdı. Özellikle Emine Bulut cinayetinin ardından "namus" ve "emanet" kavramlarını hedef alan söz konusu kesimler, Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi'nde dillendirdiği "Kadınlar size Allah’ın emanetidir." öğüdünü çarpıtarak cinayetlerin sebebi gibi göstermeye çalışıyor.
İstanbul Sözleşmesi'nin arkasına sığınıp kadına yönelik şiddeti de bahane eden bazı çevrelerin, kadın ve aile mefhumu üzerinden yıkıcı, tahripkâr çalışmalar yapması, özellikle eski eşi tarafından katledilen Emine Bulut cinayeti üzerinden de İslami değerlere saldırmasına Diyanet-Sen Gaziantep Şube Başkanı Müslüm Göral, tepki gösterdi.
Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) asırlar önce kadına hiç bir değerin verilmediği bir dönemde Veda Hutbesi'nde dillendirdiği "Kadınlar size Allah’ın emanetidir." öğüdü üzerinden İslam’a ve değerlerine dil uzatılmasının kabul edilemez olduğunu belirten Göral, kadınlara en iyi değeri veren dinin İslam olduğunu vurguladı.
"İstanbul Sözleşmesi’nin amacı aileyi ortadan kaldırmaktır"
"İstanbul Sözleşmesi"ni toplumun temeline konulmuş bir dinamit olarak nitelendiren Göral, "Bunun olumsuz sonuçlarını görüyoruz. ‘İstanbul Sözleşmesi’ yürürlüğe girdiği günden bu yana birçok kadın cinayeti işlendi. Cinayet oranları, boşanma oranları da aynı oranda yükseldi. Bu sözleşmeyi savunmak için çabalamanın bir anlamı yok. İster iktisatçı ve ister siyasetçi, hangi branşta ve kurumda olursanız olun bu sözleşmenin bize uymadığını göreceksiniz. Bu sözleşme, Türkiye ve İslam toplumlarının dokularına aykırı bir sözleşmedir. Bu sözleşme bizim aile yapımıza aykırı bir sözleşme. Bundan dolayı sürekli kadın cinayetleri, boşanmalar, ailelerin parçalanması, çocukların ayrı kalması, zaten oynanan oyunun temel amacı da budur. Bu sözleşmedeki amaç; toplumun temel dinamiği olan aileyi ortadan kaldırmak, yapısını bozmak ve tüm toplumun yapısını bozmaktır. Bunu zaten bu şekilde uygulamaya çalışıyorlar. Şu an ki göstergeler bu uygulamanın onlar açısından başarılı olduğunu göstermektedir." dedi.
"Bu sözleşme bizim aile yapımıza uymuyor"
Türkiye’nin söz konusu sözleşmenin temel sorunlarını tartışmadan çekincesiz imzaladığını anımsatan Göral, "Eğer bir toplumu bozmak istiyorsanız öncelikle aileden başlamanız gerekiyor. Bunlar da bunu yapabilmek ve bizim aile yapımızı bozmak için bu sözleşmeyi verdiler ve biz de bu sözleşmeyi ilk kabul eden ülkeyiz, işin en acı tarafı da budur. Bizden önce bu sözleşmeyi kabul edecek Avrupa ve Avrupa Birliği ülkeleri varken ne oluyor da biz hepsinden önce hemen imza atıyoruz veya bu sözleşmeyi kabul ediyoruz? Diğer ülkeler bir kabul etsin, uygulasın, uygulamada neler var ve neler yok hep birlikte buna bakalım. Onlar bu sözleşmeyi uygulasa bile bu sözleşme onların aile yapılarına uygun olabilir ve belki Avrupa Birliği ülkelerinde başarılı da olabilir. Fakat kesinlikle bizim aile yapımızla yakından ve uzaktan bir alakası yoktur. Bu sözleşme bizim aile yapımıza uymuyor." ifadelerini kullandı.
Emine Bulut cinayetinin hemen ardından bazı kesimlerin bilinçli olarak namus ve emanet kavramları üzerinden İslami değerlere saldırmasına tepki gösteren Göral, Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Veda Hutbesi'nde dillendirdiği "Kadınlar size Allah’ın emanetidir." öğüdü üzerinden İslam’a dil uzatılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
"Kadınlar size Allah’ın emanetidir"
Göral, "Bin 400 yıl önce Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Veda Hutbesi'nde bu konuyla ilgili beyanda bulunmuştur. Zaten Veda Hutbesi başlı başına bir insan hakları beyannamesidir. Yani insan hakları beyannamesinde Peygamber Efendimiz tam bundan bin 400 yıl önce kadın haklarını beyan etmiştir. Bu insan hakları beyannamesinde Peygamber Efendimiz kadınlarla ilgili de ‘Kadınlar size Allah’ın emanetidir ve onlara sahip çıkın.’ diyor. Bugün bazıları bunu da sulandırmaya çalışıyorlar. Bununla ilgili de bazı kesimler ‘Kadın nasıl bir emanet olabilir, kadın mal mıdır ki emanet olsun.’ gibi cümlelerle Peygamber Efendimizin ‘emanet’ kelimesini sulandırmaya çalışıyorlar. Ebetteki kadın bir ‘mal’ değildir. Peygamber Efendimizin burada belirttiği emanet, kıymetli olan demektir, bu manadadır. Emanetin kelime manası budur. Önce bunlar bir sözlüğü açsınlar ve emanetin ne manaya geldiğine sözlükten baksınlar, ondan sonra çıkıp ortada konuşsunlar. Bu gibi cümlelerle İslam’a leke atmaya, ‘İslam’da kadınlara değer verilmiyor.’ deme hakları yoktur." diyerek tepki gösterdi.
"Kadına en büyük değeri İslam verdi"
Peygamberimizden önceki cahiliye döneminde kadına hiçbir şekilde değer verilmediğine dikkat çeken Göral, kadına en büyük değeri veren dinin İslam dini olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"İslam’da kadınlara değer İslam’ın geldiği günden bu yana verilmektedir. Kadınlara en iyi değeri veren din İslam’dır. İslam gelmeden önce kadına hiçbir değer verilmiyordu, kadınlar ‘mal’ gibi alınıp satılırdı. İnsanlar utandıkları için kendi kız çocuklarını diri diri toprağa gömerlerdi. İşte İslam’dan önce kadına verilen değer buydu. Kadın hak ettiği değeri İslam geldikten sonra görmeye başladı ve kadın İslam'da evinin sultanıdır. Eşinin en büyük yardımcısı ve destekçisidir. İslam kadına hak ettiği değeri fazlasıyla vermiştir. Bu tüm kayıt ve belgelerde görülebilir. Aynı zamanda Peygamber Efendimizin de tüm hadisi şeriflerinde ve Kur’an-ı Kerim'in birçok ayetinde kadın ile erkek hep birlikte zikredilmiştir. Hep birlikte var olmuştur. Kesinlikle bir ayrım yapılmamıştır."
Kırıkkale’de Emine Bulut’un 6 yıl önce boşandığı eşi tarafından hunharca katledilmesinin ve geçtiğimiz hafta sonu Gaziantep'te yeni doğum yapan bir kadının, hasta yatağındayken boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından darp edilerek bıçaklanmasına ilişkin değerlendirmede de bulunan Göral, bu olayların kabul edilemez olduğunu, birilerinin bu tür olaylar üzerinden İslam’a saldırdığını sözlerine ekledi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.