Bingöl İl Müftülüğü tarafından, "Çanakkale Şehitleri ve Mehmet Akif Ersoy" konulu konferansta konuşan İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Gezer, Mehmet Akif Ersoy'un, yaşadığı çağda eleştirel bir duruş sergilediğini söyleyerek, "Nitekim Mustafa Kemal ile 2'nci meclisten sonra, 1924 anayasasından sonra aralarının açıldığını biliyoruz. O zaman kurulan rejimin yapısı ile ilgili farklı görüşler çıkmış ve birbirine muhalif olmuşlardır." dedi.

Bingöl İl Müftülüğü "Çanakkale Şehitleri ve Mehmet Akif Ersoy"  konulu bir konferans düzenledi. Bingöl Üniversitesi eski rektörlük konferans salonunda düzenlenen program, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Programa, Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşger, Belediye Başkanı Yücel Barakazi, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Bektaş, Bingöl Üniversitesi Rektör vekili Prof. Dr. Hasan Çiftçi,  İl Müftüsü Mecit Can, kurum amirleri, STK temsilcileri, imamlar ve vatandaşlar katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü Mecit Can yaptı. Ardından konuşan Prof. Dr. Gezer, Mehmet Akif Ersoy’un hayatından kesitler aktardı.

Mehmet Akif'in değerle ve önemli insanlardan olduğunu söyleyen Gezer, "Bir milletin hakkı haykıran şairi, haysiyetli aydını ve sorumluluk sahibi düşünürü nasıl olmalıdır, sorusunun cevabını arıyorsak, bunun cevabı Mehmet Akif Ersoy gibidir." dedi.

Gezer, Mehmet Akif'in yaşadığı çağda eleştirel bir duruş sergilediğini belirterek şöyle konuştu: "Akif'in düşüncelerini, özgürlük ve hürriyet aşkını gördüğümüzde, Akif’in eleştirel yaklaşmaması mümkün değildir. Ağır ithamları vardır ama Akif gibi bir adamın yaşadığı çağda eleştirel bir duruş sergilememesi mümkün değildir. O dönemde biliyorsunuz, Meclis kapanmıştır, basına karşı bir takım yaptırımlar uygulanmıştır. Akif'in bunun karşısında bir tavır geliştirmemesi düşünülemez.  Ve nitekim Mustafa Kemal ile 2'inci meclisten sonra 1924 Anayasasından sonra aralarının açıldığını biliyoruz. O zaman kurulan rejimin yapısı ile ilgili farklı görüşler çıkmış ve birbirine muhalif olmuşlardır."

Mehmet Akif'in, İttihat ve Terakki Fırkasına üye olduğunu belirten Gezer, ancak partinin yemin metninde bulunan "Partinin emirlerini kayıtsız şartsız kabul edeceğime" şeklindeki ibareye karşı tepkisini de ortaya koyduğunu hatırlattı.

Gezer, "Akif’in kafasındaki İslam birliği projesi daha demokratik bir projedir. Bütün İslam ülkelerinin eşit bir şekilde katıldığı ve insanların kendini özgürce ifade edebildiği, halkın iradi olarak katıldığı bir birlikte yer alır. Akif’in şiirlerine konu olmak, yeniden doğmak gibidir. Hangi şiirine bir konuyu, bir insanı almışsa o tarihin kalbine bir anıt gibi dikilmiştir. Akif’i anmak kolaydır; zor olan onu anlamaktır. Akif’i anlamak; çileyi aşkı ve ıstırabı anlamaktır. Akif’i anlamak; samimiyeti içtenliği ve tevazuu anlamaktır. Dava adamlığını ve bir davaya adanmışlığı anlamaktır." şeklinde konuştu.

İLKHA