Mehmet GÖKTAŞ
Müslümanların imzalamadığı hiçbir anlaşma geçerli değildir!
Artık şu saatten sonra herkes bilmelidir ki, altında bölge Müslümanlarının imzasının olmadığı hiçbir çözüm süreci, hiçbir anlaşma, hiçbir sözleşme geçerli değildir.
Çünkü savaş kimler arasında cereyan ediyorsa barış da söz konusu savaşın tarafları arasında yapılır.
PKK her ne kadar devletle, devletin kolluk güçleriyle savaşıyor olsa da aynı zamanda İslam’a ve Müslümanlara karşı da kesintisiz bir savaş yürütmektedir.
Dinle savaşmak ve özellikle İslam’la savaşmak Marksizmin, Komünizmin kitabında yazılıdır ve değişmeyen ana ilkesidir.
Hem bu eşkıya sürüsünün İslam’a ve Müslümanlara olan düşmanlığı öylesine büyüktür ki, ne kelimelerle izah edilebilir, ne de insanın aklı ve havsalası alabilir.
Bu nasıl bir kin, bu nasıl bir düşmanlıktır ki, dünyanın en vahşi hayvanlarını bile utandırıp başlarını önlerine eğdirecek boyutlardadır.
Ey vicdanı katranlaşanlar, kalpleri simsiyah pas tutmuş canavarlar!
Şu mübarek bayram günlerinde sırf Allah’ı razı etmek için koşuşturan, gariban ve kimsesizlere kurban eti dağıtmaktan dönen, kalpleri ve simalarını Allah’ın nurlandırdığı o güzel gençleri hunharca katlederken, kurşunlarken, vücutlarının her noktasına bıçak saplarken, üçüncü kattan aşağı atarken, defalarca üzerlerine araba sürerken, benzin döküp yakarken, nurlu yüzlerini taşlarla tekmelerle parçalarken hiç mi ürpermediniz?
Ahiretteki cehennemden önce sizi bu dünyada da bir cehennemin beklediğini hiç mi aklınıza getirmediniz?
Evet, Müslümanlar bu savaşta taraftır, taraflardan biridir.
Özellikle otuz yıldan bu yana Kürdistan’da Müslümanca var olabilmenin mücadelesini vermektedirler, bu uğurda çok ciddi bedeller ödemişlerdir.
Hem bu mücadeleyi sadece PKK eşkıyasına karşı değil, düne kadar Kemalist Rejime karşı, rejimin legal ve Jitem gibi illegal güçlerine karşı da vermişlerdir.
Kemalist rejimin İslam’la olan savaşı ta kurulduğu günden itibaren başlamış ve düne kadar sürmüştür.
Kısacası Müslümanlar sürmekte olan savaşın taraflarından biridir, bunun için çok ciddi bedeller ödemiş ve bundan sonra da ödemeye devam edeceklerdir.
Öyle olunca altında onların imzalarının olmadığı hiçbir anlaşma, hiçbir sulh ve ateşkes geçerli değildir.
Özellikle şu saatten sonra Müslümanların oturmadığı bir masada konuşulanlar, yazılıp çizilenler hiçbir anlam ifade etmeyecek, hiçbir bağlayıcılığı ve güvenilirliği olmayacaktır.
Daha açık konuşalım; Eşkıya çetesinin dağ kadrosuyla, İmralısıyla, şehirdeki temsilcileriyle çözüm adına trafiğin böylesine yoğunlaştırıldığı bir dünyada Hizbullah Camiasının temsil edilmediği bütün oturumlar, birleşimler, konuşmalar, anlaşmalar boşuna verilen uğraşlardır.
Bütün bu çabaların, Ebu Süfyan’nın Medine’ye geldiğinde hiç kimsenin kendisini muhatap kabul etmediğinden dolayı kendi kendisiyle yaptığı tek taraflı anlaşmadan hiçbir farkı olmayacaktır. Hani Mekkeli müşrikler Hudeybiye Anlaşması’nı çiğnemişler, katliam yapmışlar, daha sonra da başlarına gelecekten korktukları için anlaşmanın tazelenmesi için Medine’ye elçi olarak Ebu Süfyan’ı göndermişler, o da eli boş dönmüştü.
Daha önce başbakan tarafından seçilen ve barış sürecini anlatıp ikna için ülkeyi dolaşan Akil Adamların bir bölümü yeniden bir araya gelmişler ve kendi aralarında aldıkları karara göre İmralı ve Kandil’in yanı sıra HÜDA PAR ile de görüşeceklermiş. Tamam, daha öncesine göre bu iyi bir gelişme. Fakat kesinlikle yeterli değildir, Müslümanlar asla bunlarla avunmayacaklardır. Müslümanlar bölgede sadece görüşleri alınacak, beklentileri not edilecek, kanaatleri dinlenecek bir kesim değil, masada öncelikle ve kesinlikle bulunması gerekenlerdir.
Zaten şu anda ardı arkası kesilmeyen bir arabulucu trafiği yaşanmaktadır.
Masanın bir tarafında oturan bugünkü iktidar belki elde edeceği bazı şeylerle yetinebilir. Yeter ki ülkenin batısına asker cenazesi gelmesin, polis cenazesi gelmesin, önceki seçimler gibi yeter ki son olarak 2015 seçimlerini de kazanalım düşüncesiyle her şeyi sineye çekebilir.
Fakat biz buradan ilan ediyoruz ki, Müslümanlar taraftır, Müslümanların altında imzalarının olmadığı hiçbir sözleşme, hiçbir anlaşma geçerli değildir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.