Mustazaflar Cemiyetinden Ramazan Bayramı mesajı
Mustazaflar Cemiyeti, İslam âleminin içinde bulunduğu duruma rağmen bayram günlerinin sevinçle karşılanması gerektiğine dikkat çekti.
Mustazaflar Cemiyeti, Ramazan Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Mesajda, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden azadlık olan, rahmet kapılarının sonuna kadar açıldığı, müminlerin mağfiret ile müjdelendiği, cehennem kapılarının kilitlenip şeytanların zincire vurulduğu, Kur’an-ı Kerim’in nazil olmaya başlandığı, bünyesinde bin aydan daha hayırlı ‘Leyle-i Kadr’ gecesini barından ayların ve gönüllerin sultanı Ramazan-ı Şerif’in geride bırakıldığı belirtildi.
Açıklamada, "Gündüzünü; oruçla, Kur’an-ı Kerim tilavetleriyle, infakla, sadakayla, zekâtla, gecesini; teravihle, zikirle, gece namazlarıyla, dua ve yakarışla geçiren ve rahmet mevsimini en iyi şekilde ihya edenlere bir lutüf olarak Allah(cc) tarafından bağışlanan Ramazan Bayramı'nı kutuluyoruz. Bizlere, rahmet mevsimi Ramazan ayından sonra bayramı bahşeden Rabbimize ne kadar hamd etsek azdır." denildi.
Hazreti Peygamberin, “büyük sevinç” olarak tarif ettiği bayramların, bütün İslam âleminin neşe ve sevinçle geçirmesi gereken günler olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "İslam âleminin içinde bulunduğu durum her ne kadar bizleri hüzne gark etse de Resulullah (sallallahualeyhivesellem) bu bayram günlerini tüm şartlara rağmen sevinçle, neşe ile geçirmemizi tavsiye etmiştir. Bizler de bu tavsiye doğrultusunda bayramlarımızı neşe ve sevinçle geçirmeliyiz." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Kardeşçe, el ele, omuz omuza, yürek yüreğe yürümek vasfı bizimdir. Allah ve Resulünün öğretilerine uyduğumuz müddetçe, O’nun yolunda iman üzere gittiğimiz sürece her hal ve durumda bayramı kutlama, bayramı sevinçle karşılama hakkı bizimdir. Bayramda bayram etme hakkı elbet bizimdir. Yüreklerimiz buruk, gönüllerimiz yaralı olsa da bir yanımız yetim, bir yanımız zindan, bir yanımız muhacir, bir yanımız şehid olsa da… Bir parçamız yıkık, bir parçamız talan, bir parçamız viran olsa da… Bayramı bayram etme hakkı bizimdir. Bayramı tekbirlerle süsleme hakkı bizimdir.
'Bayramlar özgün haliyle kutlandığında ancak bayram olur.' hakikatini göz önünde bulundurarak neşe kaynağımız bayramları bu duygu ve düşüncelerle idrak etmeliyiz. Bayram bir mirastır Hazreti Muhammed’den (sallallahualeyhivesellem) bizlere. Her birimizin yapması gerekenin öğretildiği bir mesajdır bayram. Sorumluluğumuzun hatırlatıldığı, görevimizin anlatıldığı, sahip olmamız gereken anlayışın verildiği bir misyondur bayram. "
Açıklamanın sonunda, "Yüce Rabbimizden Ramazan Bayramı’nı İslam ümmetinin uyanışına, dirilişine ve küfre karşı zafere ulaşmasına vesile kılmasını niyaz ediyoruz. Bir kez daha İslam âleminin bayramını tebrik eder, hayırla vesile olmasını Rabbimizden dileriz." temennilerinde bulunuldu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.