Gaziantep’te, İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve 2 gün sürecek olan “2023 Eğitim Vizyonu” çalıştayı başladı. Çalıştayda 2023 yılına kadar eğitim alanında neler yapılması gerektiği konuları anlatıldı.

Şehitkâmil ilçesindeki Şehit Hüseyin Gümüş İmam Hatip Ortaokulunda düzenlenen çalıştayda, eğitim vizyonunun temel amacının çağın, geleceğin becerileriyle donanmış, bilimsel faaliyetleri uğraş alanına taşıyan ve duyarlılık derecesi yüksek bireyler yetiştirmek olduğu belirtildi.

Çalıştayda konuşan Gaziantep Valisi Davut Gül, öğrencilere bilgiden ziyade bilgiye erişimin öğretilmesi gerektiğini belirterek, “Farklılıklarımızı zenginlik görerek, tek tip insan yetiştirmeden iyi insan, vicdanlı insan yetişmesi için onlara bir yol haritası göstermemiz gerekiyor.” dedi.

Gaziantep’te iki gün sürecek "2023 Eğitim Vizyonu" çalıştayının yaklaşık bir aylık bir ön hazırlığının olduğunu belirten Gül, “Tüm okullarda öğretmenlerimizin katkılarıyla belli bir birikime ulaştık. İnşallah buradaki 2 günlük süre içerisinde de biz, bunun sonucunu hem Gaziantep'e hem de bütün Türkiye’ye açıklamış oluruz.” diye konuştu.

“Gaziantep olarak tekli eğitime geçmek istiyoruz”

Türkiye'nin birçok ilinde olduğu gibi Gaziantep'te de tekli eğitime geçmeye istediklerini belirten Gül, Milli Eğitim Müdürü'müz, eğitimin 4 temel ayağından bahsetti. Öncelikle okul ile ilgili Gaziantep'teki genel sıkıntıyı biliyorsunuz. Bütün Türkiye tekli eğitime geçmek istiyor. Şehir olarak biz de geçmek istiyoruz. Bununla ilgili fiziki olarak eksikliklerimiz var. Ama bunun yanında da bizim şu an inşaatı devam eden son 6 ay içerisinde de biten yaklaşık 4 bin derslikli okul yapıyoruz. 4 bin dersliğin büyüklüğünü anlatmak için şöyle bir örnek verelim. Cumhuriyet tarihi boyunca Gaziantep'te 2002 yılına kadar yapılan toplam derslik sayımız 5 bin 800. Şu an toplam derslik sayımız 19 bin civarında. Devam eden ve kabul aşamasında olan da 4 bin ilave dersimiz var. Yani geldiğimiz nokta itibariyle eğitime yapılan yatırım itibariyle çok önemli bir yatırım yapıldığını görüyoruz. Ama buna rağmen bizim 4 bin ilave dersliğe ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı.

“Öğrencilere bilgiden ziyade bilgiye erişimi öğretmemiz lazım”

Gül, “Bunun yanında öğretmen, öğrenci ve veli ile ilgili konularda odak noktasında öğretmenlerimiz geliyor. Veliyi bu işin içerisine katması gereken de öğretmenlerimiz. Öğrenciyi de bu işin içine katması gereken öğretmenlerimizdir. Eğer veli bu işin içerisinde olmazsa öğrenci, hayatının önemli bir kısmını annesi ve babasıyla geçiriyor. Okulda bu eğitimi vermemiz imkânsız. Peki, biz ne yapacağız? Bu konu ile ilgili bir şey yapmamız lazım. Siz de tabi ki kendi aranızda çalışacaksınız. Öncelikle çocukların, akademik başarının dışında sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere yönelmesini arzu ediyoruz. Farklılıklarımızı zenginlik görerek, tek tip insan yetiştirmeden iyi insan, vicdanlı insan yetişmesi için onlara bir yol haritası göstermemiz gerekiyor. Daha da önemlisi bilgiden ziyade bilgiye erişimi bizim öğretmemiz lazım. Bilgi değişiyor, gelişiyor. Şu an bilim üretenlerin yüzde 75'i hayatta. Bu şu anlama geliyor. Şu an kullandığımız bilimin dörtte üçü son 50 yılda ürettiklerimiz. Muhtemelen gelecek 10 ve 15 yılda ürettiklerimiz bütün insanlık tarihi boyunca üretilebilir kadar bir bilgi olacak. Bu açıdan bilgi önemli ama bilgiye erişim daha önemli. Kütüphaneye erişim daha önemli. Kütüphane kullanma kültürünün oluşması daha önemli.”şeklinde konuştu.

“Ben Okuyorum, Gaziantep Okuyor”

“Ben Okuyorum, Gaziantep Okuyor” kitap okuma kampanyası kapsamında öğretmenlerin velileri ziyaret edeceğini söyleyen Gül, iyi okulun olmadığını, iyi öğretmen, iyi veli ve iyi öğrencinin olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

“Öncelikle ‘Ben Okuyorum, Gaziantep Okuyor’ projesini hayata getireceğiz. Bu proje Oğuzeli'nde şu an uygulanıyor. Gönüllü öğretmenlerimiz, öğrencilerle beraber kitap okuyorlar. Ama bu kitabı okurken öğrencilerimizin evlerini ziyaret ederek velilerle beraber okuyorlar. Aslında burada birkaç şeyi bir arada yapıyoruz. Birincisi; velileri evinde ziyaret ediyoruz. Ziyaret ederken öğrencinin hangi şartlarda yaşadığını görüyoruz, veliye vermek istediğimiz mesajı veriyoruz ve onu okula davet ediyoruz. Bunun dışında da velinin, öğrencinin okumasını, toplumda farkındalık oluşturmasını da sağlamış oluyoruz, bu çok önemlidir. Eğer bunu yapabilirsek bana göre meselenin önemli bir kısmını çözmüş olacağız.”

“Okul meclisi oluşturacağız”

Görev yaptığı Sivas’taki bir uygulamayı Gaziantep’te de hayatı geçireceklerini aktaran Vali Gül,  “Çocukların daha çok katılımcı olmaları, kadınların yönetime daha çok katılması için bir altyapı hazırlamamız lazım. ‘Gazi şehir öğrenci meclisleri’ ile bu sorunu çözeceğiz. ‘Gazi şehir öğrenci meclisleri’ her okulumuzda 15 kişilik bir meclisimiz olacak. Bu 15 kişilik meclisin 7 tanesi yetişkinlerden olacak. Bir tane okul müdürü, okul müdür yardımcısı, bir okul aile birliği başkanı, ikisi erkek ikisi kadın dört tane de öğretmen olacak. Kalan 8 kişinin de yani çoğunun da öğrencilerden oluşmasını istiyoruz. Öğrencilerden oluşan bu 8 kişinin de 4 tanesi kız 4 tanesi erkek olacak. Yani okuldaki bu 15 kişilik meclisin başkanı öğrenci olacak. Yarısı kızlarda yarısı erkeklerden oluşacak. Öğretmenin, okul aile birliğinin ve öğrencinin katılımının olduğu, her sınıfta bir kız ve bir erkek temsilcinin olduğu, bunlara da bir öğretmenimizin rehberlik yaptığı bir sistemdir.” diye konuştu.

“Öğrencilerimizin kendi ayakları üzerinde durabilmesi lazım”

Gül, özellikle ortaokuldan itibaren çocukların meslek liselerine yönlendirilmesi konusunda öğrenciler ve velilerin bilgilendirilmesinin önemli olduğunu söyledi.

Meslek liselerinin önemine değinen Gül, “Bütün öğrencilerimizin doktor ve mühendis olmayacağını, olamayacağını biliyoruz. Ama bütün öğrencilerimizin elinde bir mesleğinin olması lazım. Bütün öğrencilerimizin kendi ayakları üzerinde durabilmesi lazım. Bunun içinde ortaokuldan başlayarak öğrencilerimizi meslek liselerine yönlendirecek. Sınavlı okulları kazananlar kazanacak, sınavlı okulları kazanamıyorlarsa sağlıklı, mutlu, ailesiyle ve kendisiyle barışık, kendi ayakları üzerinde durabilecek öğrenciler yetiştirmemiz lazım.” diye belirtti.

Sporla ilgili Türkiye'de örnek bir çalışma yapacaklarını sözlerine ekleyen Gül, tüm okulların bahçesinde basketbol ve voleybol sahası yapacaklarını belirtti.

Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürü Cengiz Mete de eğitimi bir ekosistem olarak gören ve eğitimin bütün alt sistemlerini eşzamanlı tasarlayan, tüm toplumu ortak paydada buluşturan bir hedefin belirlenmesi ve bunun üzerinde çalışılması gerektiğini belirtti.

“Çalıştay öncesi hazırlıklar yapıldı”

Mete, “Sayın cumhurbaşkanımızın himayelerinde külliyede yapılan tanıtım toplantısının akabinde bütün iller, bu durumdan vazife çıkararak çalışmalara başladı. Özellikle de bu kapsamda vizyon belgesinin hazırlanmasında emeği olan, kafa yoran ve bu konuda katkı sağlayan hocalarımızı, şehrimizdeki eğitim yöneticileriyle öğretmenlerimizle buluşturma ile başladık. Vizyon belgesinin tanıtımını bu şekilde gerçekleştirmeye gayret ettik. Akabinde bakanlığımız tüm il ve ilçelerde bir çalıştay hazırlanması talimatını iletince bizler de öncelikle ilçe yöneticilerimizle bir araya geldik. Onlar ilçelerinde okul müdürleri ile bir araya geldiler. Okul müdürlerimizin tamamı bütün okullarda öğretmenlerimizle bir araya geldiler, fikir alışverişinde bulundular. Nihayetinde ilçe çalıştayları yapıldı. İlçe çalıştayları sonucunda hazırlanan rapor ile birlikte bugün ve yarın yapacağımız il çalıştayını inşallah gerçekleştirmiş olacağız.” dedi.

“Parasal ve ekonomik güç her zaman insanlara huzur getirmiyor”

Gaziantep Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Ali Gür ise “Dünya devamlı değişiyor ve dönüşüyor. Doğu ile batı arasında sürekli bir medeniyet el değişimi var. Bu doğu batı ve nihayetinde medeniyetin gittiği nokta doğuya geçiyor. Önemli olan doğu medeniyetlerinin ki; doğudan kastım sadece İslam dünyası değildir. Aynı zamanda Çin, Hindistan ve Endonezya gibi büyük geleceğin satın alma açısından ilk 10’da yer alacak olan büyük ekonomilerini kastediyorum. Ancak tarih şunu gösterdi ki; parasal ve ekonomik güç her zaman insanlara huzur getirmiyor. Eğer ahlak ve etik değerlerle beslenmesi. Doğu medeniyeti ile batı medeniyetinin arasındaki en önemli fark da zaten bu. Doğu medeniyeti etik, ahlak, düşünsel faaliyetleri ekonomik yapılanma ve toplam kalite huzuru açısından değerlendirirken batı sadece materyalist bakış açısıyla kendi ruh dünyasını yönetip, dünyaya hakim bir sömürgecilik alanı oluşturuyor. Türkiye olarak bizim sorunumuz da maalesef batı dünyası ile entegrasyonumuzu yaparken teknolojisini aldığımızda aynı zamanda ahlaki değerlerimizi de yitirdik. İşte 2023 vizyonunda asıl önemli olması gereken konu bence budur. İlmi ve bilimi alırken aynı zamanda etik ve ahlakla bezenerek, normatif değerleri oluştururken de milli ve yerli geleneksel ahlakımızı da korumamız gerekiyor.” diye konuştu.

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Edibe Sözen de 2023 eğitim vizyonun önemli olduğunu belirterek, bugün düzenlenen çalıştayın bir paydaşı olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Sanko Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı da konuşmasında tarihten örnekler vererek bilimin önemine değindi.

Çalıştayda daha sonra “2023 Eğitim Vizyonu"na ilişkin bir sunum yapıldı. Sunumun ardından çalıştaya ara verildi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)