Refahtan pay paylaşımda adalet istiyoruz
Memur-Sen Şanlıurfa İl Başkanlığı tarafından yapılan basın açıklamasında, memurların beklentilerinin karşılanmadığına dikkat çekilerek, "refahtan pay, paylaşımda adalet istiyoruz" denildi.
Memur-Sen Şanlıurfa İl Başkanlığı tarafından "Emeğe Saygı, Adalete Davet" temasıyla kitlesel basın açıklaması düzenlendi.
Düzenlenen basın açıklamasında, kamu görevlilerinin; haklı beklentilerini dile getirmek ve kazanımlarını artırmak için Türkiye genelinde ‘Emeğe Saygı, Adalete Davet’ temasıyla sahada oldukları vurgulandı. Açıklamada ayrıca memurların beklentilerinin karşılanmadığına dikkat çekilerek "Refahtan Pay, Paylaşımda Adalet İstiyoruz" denildi.
Memur-Sen İl Başkanlığı önünde toplanan sendika üyeleri, slogan atarak yürümek istedi. Şanlıurfa Valiliği’nin kent genelinde toplanma, yürüyüş, basın açıklaması ve miting yasağı olduğunu hatırlatan polis, yürüyüşe izin vermedi.
Basın açıklamasını Memur-Sen Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun okudu.
Emeğe saygı ve adalete davet amacıyla 81 ilde sahada olduklarını belirterek açıklamaya başlayan Coşkun, "Uyuşmazlıkla sonuçlanarak Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna giden 5. Dönem Toplu Sözleşmede, kamu görevlilerinin haklı beklentilerini dile getirmek ve kazanımları arttırmak için bugün 81 ilde ‘Emeğe Saygı, Adalete Davet’ temasıyla sahadayız. Memur-Sen olarak pazarlık sürecinde eylemlerle, basın açıklamalarıyla, iş bırakmalarla sahada olduk ve Kamu Görevlileri Heyetini destekledik. Bugün de aynı kararlılıkla ve örgütlü gücümüzle meydanlardayız." ifadelerini kullandı.
"Sürecin uzlaşmayla sonuçlanması için büyük bir özveriyle çalıştık"
Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna giden süreci değerlendiren Coşkun, "Memur-Sen’in tekliflerinin tümü makul olmasına karşın maalesef kamu işvereni makbul tekliflerle gelmediğinden süreç uyuşmazlıkla sonuçlanmış ve Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna gitmiştir. Biz Memur-Sen olarak, süreç boyunca masanın ve müzakerenin önemine inanarak çözüm üretmeye odaklandık ve sürecin uzlaşmayla sonuçlanması için büyük bir özveriyle çalıştık. Süreç tıkandığı anda bile ‘Gelin Hakem Kuruluna 3 günlük başvuru sürecini bir güne indirelim ve müzakere sürecini 2 gün daha uzatalım, masada sorunları çözelim’ dedik ama teklifimiz kabul edilmedi." şeklinde konuştu.
"Kazanımlarımız Hakem Kuruluna giderken yok sayılmıştır"
Memur-Sen’in tekliflerinin milletin talepleri olduğunu vurgulayan Coşkun, "Bu teklifler milletin maşeri vicdanında makes bulmuş adil ve hakkaniyetli tekliflerdir. Bu nedenle, Kamu İşvereninin, Merkez Bankasının gerek beklenti anketinde gerekse kendi tahmininde ifade ettiği rakamların altında kalan tekliflerle gelmesini kamu görevlilerinin emeğini değersizleştirmek olarak görüyor ve algılıyoruz. Maalesef, Hakem Kuruluna gitme süreci de Kamu İşvereni tarafından hakkaniyetli yürütülmemiştir. 20 günlük, adeta insanüstü çabalarla görüşülerek üzerinde uzlaşma sağlanan azımsanmayacak sayıda kazanımlarımız Hakem Kuruluna giderken yok sayılmıştır." diye konuştu.
"Teklif edilen zam oranları alın terimizin hakkını teslim etmiyor"
Zam teklifinin hükümetin açıkladığı rakam ve hedeflerle uyumlu olmadığını belirten Coşkun, "Yasanın açık hükmüne aykırı bir şekilde; uyuşmazlık tutanağı düzenlenmeden, bu konuda bağlı sendikalardan hiç biriyle görüşülmeden ve sanki sendikalar imzadan kaçmışlar gibi tespit tutanağı tutulmuştur. Şayet, kamu görevlilerine teklif edilen zam oranları alın terimizin hakkını teslim eden bir düzeyde olsaydı, enflasyon karşısında eriyen alım gücümüzü güçlendirseydi, ülkenin ekonomik tablosu ve hükümetin açıkladığı rakam ve hedeflerle uyumlu olsaydı elbette Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna gitmeye gerek kalmaz ve tarafların tümü için memnuniyet üretilmiş olurdu. Ancak bütün çabalarımıza karşın kamu görevlilerinin emeğinin değerini teslim eden bir teklifle gelinmediği için Hakem Kuruluna gidilmiştir." ifadelerini kullandı.
"Kamu görevlilerinin memnuniyeti milletin memnuniyetidir"
Bütün dikkatlerini Hakem Kuruluna yönelttiklerinin altını çizen Coşkun, "Hakem Kurulunun sağduyu ile konuya yaklaşacağına olan güvenimiz tamdır. Memnuniyet üretmek için hala geç olmadığını, artık bu sorumluluğun Hakem Kurulunda olduğunu hatırlatıyoruz. Bir kez daha buradan güçlü bir şekilde vurgulamak istiyoruz: Kamu görevlileri olarak bizlerin asla kabul edemeyeceği tavır, alın terimizin değersizleştirilmesi, taşıdığımız misyonun görmezden gelinmesidir. Biz bu ülkenin alın teriyiz. Biz devlet hizmetlerinin kesintisiz sürmesinin, devlet aygıtının işlemesinin teminatıyız. Biz ailelerimizle birlikte 20 milyonluk bir kitleyiz.
Tekliflerimizde haklıyız, tavrımızda hakkaniyetliyiz. Unutulmamalıdır ki kamu görevlilerinin memnuniyeti milletin memnuniyetidir." dedi.
"Emeğin hakkını takdir edecek bir karar bekliyoruz"
Tekliflerinin hakem kurulu tarafından dikkat alınması gerektiğini ifade eden Coşkun, "
Hakem Kurulunun de bu gerçekten sarf-ı nazar etmeyeceğini umuyor ve bekliyoruz.
Milyonlarca insanı ilgilendiren genele ve 11 hizmet koluna ilişkin ve her biri bir sorunun çözümü, bir mağduriyetin giderilmesi anlamına gelen toplam 650 teklifimizin Hakem Kurulu tarafından dikkate alınmasını istiyoruz. Biz Hakem Kurulundan, refahın tabana yayılmasını, gelir dağılımında adaletin sağlamasını istiyoruz. Biz, refahtan pay, paylaşımda adalet istiyoruz. Biz, kamu görevlilerinin yaşam standardını yükseltecek, emeğin hakkını takdir edecek bir karar bekliyoruz." diye konuştu.
"Adil ve hakkaniyetli bir hüküm bekliyoruz"
İbrahim Coşkun basın açıklamasını sonunda adil ve hakkaniyetli bir hüküm beklediklerini belirterek, "Biz Hakem Kurulundan; elektrik ve doğalgaz zamlarının art arda yaşandığı, ulaşım ve barınma giderlerinin yükseldiği, enflasyonun tahmin ve hedeflerin üzerine çıktığı, alım gücünün düştüğü, bir süreçte bütün bunların dikkate alındığı adil ve hakkaniyetli bir hüküm bekliyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildikten sonra yapılan bu ilk Toplu Sözleşme görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlanarak her ne kadar Hakem Kuruluna gitmiş olsa bile, Hakem Kurulunun bu ülkenin bütçesi ve cüssesiyle ve de kamu görevlilerinin beklentileriyle uyumlu bir hüküm ortaya koyacağına inanıyoruz. Çünkü Memur-Sen olarak biliyor ve diyoruz ki Türkiye; varlığının ve güvenliğinin teminatı olan kamu görevlilerinin maaş, ücret ve alım gücünü yükseltecek ekonomik güce, siyasi özgüvene, politik perspektif ve bilince fazlasıyla sahiptir." dedi.
Basın açıklamasının ardından oturma eylemi yapan sendika üyeleri daha sonra sessizce dağıldı.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.